CHP’de 24 Haziran seçimlerinin ardından değişim için büyük bir hareketlilik yaşanmış fakat Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi değişime imkan tanımamıştı. Bu yaşananların ardından gözler yerel seçimlere çevrildi.
CHP’nin seçimi kazandığı yerlerde ise halkın nabzını tuttuk. Yapılan saha araştırmasına göre CHP git gide dibe vurmuş durumda. CHP parlamento dışında, demokrasinin beşiği olan sokaklarda, mahallelerde nedense yok. Halka inmeyen günümüzün CHP’si tarihin tozlu raflarında yerini almaya adım adım yaklaşıyor. Üst üste 10 secim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu bu gidişle 11. seçimi de kaybedecek.
Halkın güvenini kazanmış halka mal olmuş adayları görevden alıp, kendi yandaşlarını belediye başkanı olarak atayan Kemal Kılıçdaroğlu halkın sillesini önümüzdeki seçimlerde çok ağır yiyecek.
Yeteri kadar muhalefet yapamayan Kemal Kılıçdaroğlu artık parti içerisinde de söz geçiremiyor. Kılıçdaroğlu kendi eliyle atadığı belediye başkanlarına bile söz geçiremiyor. Belediye başkanları kendi çıkarlarını parti çıkarları önünde tutuyor. Yapılan yolsuzlukların ise haddi hesabı yok. Bunlara ‘dur’ diyen de yok. Parti içerisindeki ayrışmalar ise aldı başını gidiyor. Partililer, Kılıçdaroğlu’nun koltuk sevdası yüzünden partiye zarar verdiğini açıkça dile getiriyor.
CHP’de şu an bir ideoloji yok. İlkesizlik aldı başını gidiyor. CHP işgalcilerin eline geçmiş durumda. Kemal Kılıçdaroğlu kaybetmeyi ve CHP’yi tarih sahnesinden silmeyi kafasına koymuş. Her geçen gün oy kaybeden CHP umudu olan sahil kentleri de kaybetme noktasında. Bunlar CHP’nin iyi günleri, kötü günlerini de hep beraber göreceğiz. Allah Kılıçdaroğlu’na akıl CHP seçmenine ise sabır versin.
CHPli bir vatandaşın dediği gibi ‘çok şükür kötü günleri geride bıraktık sıra şimdi daha kötü günlerde...’
Ekrem BATUR - SİYASETCAFE