Siyasetcafe imtiyaz sahibi ve yazarı Mürteza Öztürk, yaklaşan kurban bayramı ile ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında dini cemaat ve tarikatların kurban bayramını istismar ettiğini vurgulayan Öztürk, vatandaşın kurban paralarına göz diken cemaatler hakkında bilgiler verdi.
İşte o yazı;
Kurban ibadetinin farz olup olmadığı halen tartışılıyor. Kimileri verdiği fetvalarda kurban kesmenin yalnız hac ibadeti yapılırken ve Mekke’de kesilmesinin farz olduğunu söylerken kimi fetvalarda vacip olduğunu ve maddi durumu müsait olan her Müslümanın kesmesi gerektiğini söylüyor.
Bu tartışma bir tarafa, kurban kelime manası ve amacı itibariyle Allah’a yakınlaşmak için yapılan bir ibadettir.
Ancak günümüz tarikat ve cemaatleri bu ibadeti de kendi çıkarları için kullanmaktan geri durmuyorlar.
Özellikle 90’lı yıllardan sonra iyice istismar edilmeye başlanan kurban ibadeti cemaatler için ciddi bir gelir kaynağı oluşturuyor.
İnternetin yaygın olmadığı yıllarda cemaatlerin abileri, meslek temsilcileri ve cami görevlileri bire bir görüşmeler ile kurbanlık bağışı topluyorlardı.
ABİ SANA KAÇ KURBAN YAZAYIM?
O yıllarda sıkça duyulan bir cümleydi bu. Yurtlara veya ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere kurban topladığını iddia ederek ellerinde listeler ile kurban bağışı yazıyorlardı. Bazen hatırı geçen ve maddi durumu müsait olan kişilere “Abi sana 3 veya 5 tane yazdık” diyerek emrivaki yapıyorlar bazen de “Abi sana kaç tane yazarım” diyerek birden çok bağış için baskı yapıyorlardı.
İsmailağa cemaatinin ilanı
PEKİ BU TOPLANAN KURBANLAR NEREDE KESİLİYOR?
İşte bu sorunun cevabı yok. Yüz binlerce kurbanın aynı anda kesildiğini sanmak da zaten saflık olur. Kurban keseceğiz diye toplanan milyarlarca paranın kimlerin cebine gittiği belli değil. Suistimale çok müsait. Hele bu parayı toplayan şirketleşmiş cemaatler ise o paraların kimlerin cebine gittiğini tahmin etmek hiç de zor değil.
FETÖ’ye verilen kurban paralarının 15 Temmuz’da bize bomba olarak döndüğünü, gördük ve yaşadık.
FETÖ tipi örgütlenme yolunda olan diğer cemaatlerin de bir farkı yok.
Bir başka ilan
KURBAN BAĞIŞI ÇOK BÜYÜK BİR SEKTÖR
Müslümanların en kutsal 2 bayramından biri olan kurban bayramında kurban keserek ibadet yapmak isteyenleri hedef alan bir büyük sektör oluştu.
Yazılı ve görsel basında özellikle internet mecrasında gördüğümüz reklamlar akıllara durgunluk veriyor.
Kurban bayramı yaklaşırken başlayan bu reklamlara ödenen milyarlarca liralık bütçeyi hiç sorgulamıyoruz!
Yeni çıkarttığı bir ürünü pazarlamak için profesyonel reklamlar hazırlatan devasa holdinglere taş çıkartacak bir reklam çalışması ile kurban parası toplayan cemaatler bu işin ticaretini yapıyor. Yoksa bu kadar reklam bütçesini neden ödesinler?
İlim yayma vakfı'nın ilanı
Kurban parası diye verdiğiniz paralardan önce bu reklamların bedeli düşülür. Sonra diğer giderler, çalışanların maaşları, nakliye, dağıtım vs. Geriye kalan ise kardır.
NASIL DENETLENİYOR?
Birçok dernek, vakıf, cemaat ve tarikat verdikleri reklamlarla para topluyor. Bir ilan bir İban numarası ver, gelsin paralar. Vatandaşın hakkını hukukunu kim koruyor? Toplanan paraların nerelere gittiğini, kurban kesilip kesilmediğini denetleyen bir mekanizma yok. Bir din ancak bu kadar istismar edilir ve ancak bu kadar seyirci kalınır!
NEDEN REKLAM VERİLİR?
Reklam bir ürünün satışı için veya prestij için verilir. Reklamdan amaçlanan ürün satıp kar elde etmektir. Hayır için reklam veren karşılığında bir bedel istemez.
Şimdi soralım: küçükbaş kurban bedeli diye ilan-reklam yoluyla istenen para 600 ve 1000 TL arasındadır.
Türkiye’de küçükbaş kurbanlık fiyatları en aşağı 1000 TL den başlıyor, kilosuna göre 2 bin-3 bin TL'ye kadar çıkıyor. (Canlı 1 kg=23 TL)
Şimdi siz bu 600 TL’nin bir kısmını verdiğiniz reklamlara ödeyeceksiniz.
Giderleriniz düşülecek. Geriye kalan para ile ne keseceksiniz?
Adı yolsuzlukla anılan Deniz Feneri derneğinin ilanı
Kurban ibadeti yerine getirmek özellikle büyük şehirlerde büyük bir sorun oldu. Yeteri kadar kesim yeri olmaması, kesim yerlerinin sağlıklı koşullarda olmaması ve saatlerce sıra beklemek insanları başka seçeneklere yöneltiyor.
İbadetini yerine getirme isteği başka arayışlara yönelince karşınıza şirketleşen cemaatler çıkıyor. Bir tuşla havale ettiğiniz para ile ibadetinizi yapma rahatlığı elbette cazip geliyor.
Onun için TV’lerde gazetelerde ve internette “ kurbanınızı bize verin” reklamlarından geçilmiyor. Reklam vererek kurbanlık parası toplayan bütün tarikat ve cemaatler Kurbanı ticaret aracı olarak görüyor. Din ticaretinin geldiği son nokta bu maalesef.
Bu vesileyle mübarek kurban bayramınızı kutlarım...'
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız...
SİYASETCAFE.COM