Günümüzde hemen hemen herkesin "depresyondayım!" dediği depresyon kavramı gerçekte nedir?
Depresyon kavramı, günümüzde kendini en üst sıralara yerleştirmiş olan bir kavramdır. Aslında depresyon temel olarak kişinin yaşamdan, yaşadıklarından zevk almama durumudur. Hayata dair içinde bulundurduğu yaşama sevinci, umut gibi duyguların yerine üzüntü, karamsarlık gibi olumsuz duyguları barındırmasıdır. Bazı insanlar bu duyguları gün geçtikçe daha yoğun ve uzun süre yaşarlar. Fiziksel ve zihinsel sağlığı etkileyen ve hayatı her geçen gün daha zor hale getiren yaygın ve ciddi bir tıbbı hastalıktır. Bunun yanı sıra her hastalıkta olduğu gibi depresyonunda genetik yatkınlığı vardır. Depresyon ruhsal bozukluğun, fizyolojik nedenlerin yanında aile bireylerinde depresyon öyküsü olanlarda depresyonun görülme olasılığını arttırıyor.
Başlıca nedenlerini nelerdir?
- Doğum, lohusalık dönemi
- Genetik yatkınlık
- Evlilik, aile içi sorunlar
- Kayıplar, yas
- Benlik saygısının azalması
- Değersizlik, suçluluk
Başlıca belirtileri nelerdir?
- İsteksizlik, aşırı halsizlik
- Sosyal İlişkilerden kaçma, içine kapanma
- Yemek yiyememe/aşırı yemek tüketimi
- Aşırı uyuma hali/uykuya dalamama/uykusuzluk
- Umutsuzluk, hayattan zevk almama
- Günlük aktivelerde yavaşlama
Halk sağlığı olarak günümüze gelen depresyon hakkında birçok araştırma yapılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü yapmış olduğu araştırma sonucu dünya nüfusunun yüzde 4,3’ünün yani dünya çapında 300 milyondan fazla kişinin depresyonda olduğunu belirtiyor.
Depresyonun cinsiyet ile ilişkisini gösteren çalışmalarda ise erkeklerde depresyon oranı kadınlara göre daha az olduğu görülmüştür (Tarhan, 2013,97). Kadınların yüzde 12’sinin, erkeklerinse yüzde 6’sının depresyonla mücadele ettiği belirlendi. Depresyonla ilgili yapılan çalışmalarda kadınlarla ilgili sorumlulukların ve beklentilerin artmasıyla birlikte kadınlar, dramatik olarak değişmeye başlarlar ve bazı dönemlerde depresyonun açığa çıkma durumu yüksek düzeyde artar. Bireyin bu dönemle birlikte; yaşadıklarını yordama, kişilik kazanma, cinsiyeti ön plana çıkarma, birey olarak kendi başına karar verme, diğer fiziksel, sosyal değişiklikler ortaya çıkar. Açığa çıkan bu değişiklikler, erkeklerde ve kadınlarda farklılık gösterir ve kadınlar depresyon ile daha sıkı ilişkilidir. Günümüzün sorunlardan biri olma özelliğini taşıyan depresyon tedavi süreci gerektiren bir hastalıktır. Unutmamak lazım ki depresyon tedavi edilebilir ve etkili birçok tedavi yöntemleri mevcuttur. Kişinin iki haftadan daha uzun süren depresif bir dönem geçirmiş olması gerekir. Hafif depresyon belirtileri mevcutsa birincil tedavi yöntem (sosyal çevresi ve ailesi) varsa tedavisiz bir şekilde bir süre sonra iyileşebilir. Fakat ağır depresyon (iştahsızlık, intihar düşüncesi, fiziksel durumun kötüye gitmesi) mutlaka bir psikiyatriden yardım almalıdır. Hafif depresyon düzeyinde psikoterapiler fayda sağlamaktadır.
Tedavi yöntemi olarak size tavsiyem;
- Sosyal olma ve egzersiz yapma, çok sık duyduğunuz egzersiz yapın sözünden sıkılmış olabilirsiniz fakat egzersiz endorfin seviyelerini yükseltir hafif depresyona karşı yardımcı olabilir. Fırsatınız varken hareketlenin!
- Sevdiklerinizle zaman geçirmeyi ihmal etmeyin!
- Kendinize hobiler edinebilirsiniz.
- Bol bol temiz hava alın. Nerede nasıl dediğinizi duyar gibiyim ama eminim kaçamak yapabileceğiniz bol yeşillikli alanlar vardır. Oksijen serotonin düzeyini yükselten etkenlerden biridir.
- Yeni yerler keşfedip, doğanın sesine kulak verin
- Pozitif düşünen insanlarla ilişki kurun. Moralinizi yerine gelmesini sağlayıp keyif almanıza yardımcı olur.
- İyi şeyler düşünüp iyi şeylere odaklanın. Hayatta kötülük, kötü düşünce yok diyemem var, hem de çok fazla var ama yaşamak içinde pek çok sebep var bir sürü iyilik, güzellik de var. Güzellikleri görmeniz dileğiyle.
En önemlisi hastalığınızı önce siz sonrasında yakın çevrenizin kabul etmesi doğru yardım almak için gereklidir. Bu hastalık sadece sizin değil dünyada ki birçok insanın başına gelmektedir. Kendinizi bu hastalığı sadece ben yaşıyorum düşüncesine kaptırmayın. Psikoloji ilmine güvenin, seçmiş olduğunuz tedavinin yolu ne olursa olsun, profesyonel destek almak kendiniz gibi hissetmeye başlamanın ilk adımıdır. Kendinize bu iyiliği yapın. Unutmayın duygular bizlerde birer misafirdir. Mutlu kalın.
Psikolog Merve Alkan
İlk adımınızı ben atıyorum bir kahve alın ve izlenmesi gereken filmlerden birisini seçin!
Ordinary People-Sıradan İnsanlar- 1980-Imdb; 7,8
The Hours – Saatler-2002-Imbd; 7,6
Interiors-İç Dünyalar-1978- Imbd; 7,5
Girl Interrupted – Aklım Karıştı – 1999 – IMDb: 7,3
Side Effects – Acı Reçete – 2013 – IMDb; 7,1