* Geldikleri gibi gitmediler / Kimi itini bıraktı, kimi bitini, kimi de piçini…
Bu dörtlüğü yazan Neyzen Tevfik’i rahmetle anıyorum. Bugün yaşananları özetlemiş. Dün de aynı, bugün de, bu memlekette ne Amerikan iti ne de İngiliz piçi hiç bitmedi.
Her fırsatta kinlerini kusuyor, soysuzluklarını gösteriyorlar.
Günlerdir, “Andımız” ile ilgili tartışmalar sürüyor. Türk soylular kararı eleştiriyor, tepkilerini dile getiriyor. Türk olmaktan utanan, devşirilmiş, mankurtlaşmış “maalesef Türkler” ile Türk olmayanlar ise kararı destekliyor, Andımız'ın okunmasını istemiyoruz diyor.
Buraya kadar anlarım...
Türk olmaktan dolayı mutlu olmayanları zorla mutlu edemezsiniz. Kişisel düşüncelerini veya kinlerini açıklarlar.
Ancak, Andımızın okunmasını ve her sabah tekrarlanmasını “hayvansal bir uygulama” olarak gören, hakaret ve küfür ile düşüncesini açıklayan biri için ne demeli?
Bu kişi milletvekili bile olsa, bu ahlaksızlığın hesabını verir.
Cihangir İslam adlı kripto FETÖ’cü basın karşısında alenen Türk milletine hakaret etmiştir.
Şu sözlere bakın:
“Bakınız… İnsan ve diğer canlıların önemli bir farkı vardır. Şartlandırma ve bu tip tekrarlarla talim ettirme insan eğitime yönelik bir uygulama değildir, hayvanlara yönelik bir uygulamadır.”
Bu cümlelerin sahibi Cihangir İslam ve maalesef bu adam bir milletvekili.
Ne diyor İslam, her gün tekrarlama ve talim ettirme hayvanlara yönelik uygulamaymış!
İnsan ile hayvanın farkını tıp fakültesinde mi öğrendin, yoksa nur cemaatinin okullarında mı, bilmiyorum ama hiçbir b.k bilmediğin belli.
Senin dediği o tekrarlar ile eğitim, çok övdüğün FETO okullarının ve tarikat medreselerinin müfredatıdır.
Methiyeler dizdiğin Fetullah piçi beyinleri böyle yıkıyor çünkü.
Hangi Enstitüde sana bu ihanet cümlelerini öğrettiler?
Sen, Türk Milletinin en şerefli kurumu TBMM’de olacaksın,
Karnını bu milletin vergilerinden aldığın maaş ile doyuracaksın,
Güvenliğini, namusunu bu milletin evlatları, emniyet güçleri koruyacak,
Ama bu milletin değerlerine küfür edeceksin!
Ne özgür bir ülke değil mi?
Cihangir efendi, bu sözleri değil bir vekil, sıradan bir kişi başka bir ülkede söylese, onu yaşatmazlar.
Almanya’da, Alman milletine, Fransa’da Fransızlara hakaret edemezsin.
Adamın k.çına ağaç sokarlar.
Tabi sen bulmuşsun bir koruma zırhı, konuş bakalım.
Ama unutma ki bu devlet er geç hesap sorar. Ne devlete ne millete hakaretin zaman aşımı yoktur ve bir gün o hakaret ettiğin milletin mahkemesinde hesap verirsin.
***
Neyzen Tevfik Usta’nın sözünü hatırlattık ya, bu memleketin, iti de piçi de bitmiyor.
Bırakıp gitmişler.
Temizle temizle bitmiyor.
Andımız bahane, fırsat bu fırsat deyip, kinlerini kusuyorlar.
Serok Ahmet de Andımız ile ilgili İstiklal Marşı üzerinden kinini kusmuş.
Efendim, İstiklal Marşı varken tektipçi sloganlara gerek yokmuş!
Kim rahatsız oluyor Türk’üm demekten?
Kraliçenizin emirlerine mi ters, yoksa “gururu ezilmiş gençler dediğin” IŞİD’mı rahatsız!
Bitmiyor bunlar!
Ali Babacan, “çocukları dar kalıplara” sokmayalım diyor.
Vekili, “devlet kimlik dayatmaz” diyor!
"Dar kalıp" senin kafanın içindeki Türk düşmanlığıdır!
Türklük seni anlayamayacağın kadar geniş bir medeniyettir.
Dünyanın en eski medeniyetidir. 15 bin yıllık tarihi ile, yıkmaya çalıştığınız ama başaramadığınız bir millettir.
Devlet kimlik dayatmazmış!
Bunu git Avrupa’da Amerika’da söyle bak bakalım sana ne dayatırlar.
Burası “TÜRK-İYE”
Yani Türk’ün sahip olduğu yer.
Bize kimliğimizi Tanrı vermiş. Türk doğmuşuz ve vatanımıza Türkiye demişiz.
Sen kimsin bizim kimliğimiz üzerinde ahkam kesiyorsun!
Senin ne haddine, Almanya’dan mı verdiler sana bu talimatı?
Ama sen de bilirsin, orada Alman milleti için bunları söylersen nefesini keserler!
Dedik ya Türkiye özgür bir ülke.
İti de piçi de kol geziyor ve istediğini söylüyor.
Bunları isim isim yazmakla bitmez.
Ama…
Bilmeleri gereken bir şey var.
Şimdi bu Türk Milletine karşı böyle kahramanca (!) hakaret edenler var ya,
Aslında bunlar çok korkak, kişiliksiz, kimliksiz yaratıklar.
Onları eğitip içimize salan patronlarına güveniyorlar.
Arkalarını dayamışlar, bol keseden atıyorlar.
Hatırlatayım, Bugün 18 Mart.
Sizin Kraliçenizin ve avenelerinin Çanakkale boğazına gömüldükleri gün yani.
Çanakkale’de, İnönü’de, Kocatepe’de, İzmir’de ve en son 15 Temmuz’da derslerini aldılar.
Şimdi bu çakallar ile içeride oyun kuruyorlar.
Benden söylemesi, onlara güveniyorsunuz ya, akıbet aynı olacak, emin olun…