İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) sözde TSK imamı Adil Öksüz ile ilgili açıklamada bulundu.
Bir TV programında konuşan Soylu, firari Adil Öksüz'ün nerede olduğunu bildiklerini söyledi. Ancak açıklamadı.
Bakan Soylu’nun sözlerinin ardından Adil Öksüz tartışması başladı.
Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Adil Öksüz’e ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Saygı Öztürk, “Darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz, çok şey bildiğine ve yakalanamadığına göre, örgüt tarafından da öldürülmüş olabilir” ifadelerini kullandı.
“Çok şey bilen ve her olayın tetikçisi olarak nitelendirilen ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım da, bir gün evinden çağrılmış ve bir daha da kendisinden haber alınamamıştı” diyen Öksüz şöyle devam etti:
'Onun için ‘Yurtdışına götürüldü’, ‘Estetik yaptırıldı’ diyenler de olmuştu.
Gerçek olan ‘Yeşil’in yaklaşık 20 yıldır izine rastlanamadığıdır.
İçişleri Bakanı'nın ‘Yerini biliyoruz ama açıklamam’ sözleri, hiçbir iz bırakmaması, sağ ise yerinin bir türlü belirlenememesi ‘Yeşil’ gibi Öksüz'ün de öldürülmüş olabileceğini akla getiriyor. ‘Çok şey bilen’ dahası darbe girişiminin bütün kritik konuşmalarının yapıldığı telefonlar da, flaş bellekler de kim bilir kimlerin elinde…
Adil Öksüz'ün yargılandığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bulunan 2018/156 sayılı iddianame 4 bin 556 sayfa. Bu dosyada çok çarpıcı belgeler de bulunuyor. İddianameyi inceledim, ifadeleri okudum, hiçbir yerde iz bırakmayan, aranmasına rağmen bulunamayan, yeri bulunsa bile açıklanmayan Adil Öksüz'le ilgili Doğan Yayınları'ndan çıkan kitabıma ‘Hayalet İmam’ adını verdim.
Bakanın, Öksüz'ün yerinin bilinmesine rağmen açıklamamasının bir başka anlamı ise; gerçekten yeri bilinmiyor, kendini iyi gizliyor, yerinin belirlendiği duyurulup yer değiştirmesi ve iz bırakması hedefleniyor.
Adil Öksüz yakalanmadı ama yakalamak için gayret gösteriliyor. Bakan da sadece yeni bir şey olmadığını anlatmış oldu hepsi o kadar.”
siyasetcafe.com