BİR ŞEHİDİN ÖYKÜSÜ!

Selçuk DÜZGÜN

BİR ŞEHİDİN ÖYKÜSÜ!

Bingöl'ün pusularını bilir misiniz?

Peki Bingöl'ün yiğitlerini...

O yiğitlerin arasından Hikmet Tekin'i bilir misiniz?

"Yine bir dağ gibi, bir dev gibi doğrulacağız.
Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan.
Tanıyacak bizi dünya yeniden heyecanla,
Burma bıyığımızdan, kalpağımızdan."

Bu satırlar şehit belediye başkanı Hikmet TEKİN`i anlatmaktadır.


Yazar olmak herşeyden önce ahd-e vefa gerektiren bir vicdana sahip olmaktır.

Biz de yeşil sermayeye teslim olmayacak kadar onurluysak şehitlerimize vefamızı kendimize namus sayarız.

İşte bu açıdan sizlere unutmamak ve hatırlamak adına Hikmet Tekin'inden bahsedeceğim!

Yıl: 75-76

Yer: Dil Tarih Coğrafya Fakültesi..

Ankara`dan ötesine geçemiyorsunuz deniler yerlerden gelen kardeşlerimiz ülkü fikri ile tanışıyorlar.

Zira, onlara zaten Alparslan`ın anadoluya girerken en önde koşan öncü kuvvetlerinden Türk`lerdi.

İşte onlardan biriydi Hikmet Tekin!

Terörün zirve yaptığı, vatan evlatlarının hain pusularla şehit edildiği dönemlerde ülkücü hareketle tanışan Tekin daha sonra çok genç yaşta hareketin Bingöl Belediye başkanlığını yaptı!

Ve daha 27 yaşında, sırf ülkücü bir belediye başkanı olduğu için hanin bir pusada hemde annesi ve kardeşi ile birlikte şehit edildi Hikmet Tekin!

Abdurrahim Karakoç bu şahadeti şu dörtlükle anlatıyor:

`Mücahit maddeye yapar akını,
Devrimci soygundan tutar yükünü.
Biz toprağa verdik HİKMET TEKİN'i,
Kotil'in, Zana'nın bayramı nasıl? `

Evet ülkücü Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin, bir ziyaretten otomobiliyle dönerken yaylım ateşine tutularak şehit edildi. Olayda, Hikmet Tekin'in annesi Hamdiye Tekin ve kardeşi İhsan Tekin de şehit oldular. Cenazesi Bingöl'de toprağa verildi.

Bu konuyu niye mi açtım?

Türkiye`nin geldiği noktaya dikkatinizi çekmek için.

Son seçimler gösterdi ki, Ankara`nın ötesinde şehtileri olan bir hareket sıfır noktasına kadar inmiştir.

Hadi bunu geçin Türk Dünyasının pahidahtı olan İstanbul`da Hikmet Tekin`i şehit edenler milyonlara ulaşmış ama ülke için şehit olanlardan eser kalmamıştır.

İşte bu yüzdendir ki, Türkiye`de sözüm ona işletilen demokrasi hainlere pirim vermiş hava alanından, caddelere kadar isimlerini yazdırmıştır.

Eğer birileri millet iradesine inanıyor ve sandığın namusunu önemsiyorsa, Bingöllü'nün helal oyuyla seçilen Hikmet Tekin`in neden bir yerde ismi yok.

Yoksa Hikmet Tekin'i seçen Bingöllü'lü değil miydi?

Onu katledenlerin ismi her yere verilirken onun isminin anılmasaının sebebi acaba nedir?

Peki bunun için kimi suçlamalıyız?

Elbette ki kendimizi.

Hikmet Tekin ve dava arkadaşları ihanete pirim vermemek için şahadet şerbetini içerken bugün onların kanlarının döküldüğü yerde ne devlet, ne millet nede ülkü kalmıştır.

Ülkücü şehidin düştüğü topraklarda ülkü namına eser kalmamışsa o Ankara`daki efendilerin vebali çok büyüktür.

Bu dünyada olmasada mahşerde onların yakasına yapışacakdır Hikmet Tekin!

Evet sizelere şahadetinin sene-i devriyesinde bir şehidin hazin hikayeside , bir ülkü çınarının geldiği durumu özetledim.

Ehd-e vefasızlığın sonu imansızlıkdır ki, oda zaten yok olmaktır.

Ülkücü hareket yeniden dirilmek istiyorsa önce şehidine vefasının bedelini yerine getirmelidir.

Gerisi zaten Ankara`yı aşar ve bütün şer `kandil`leri söndürür.

O zaman bakarız; Kotil'in, Zana'nın bayramı nasıl?


Bu vesile ile Hikmet Tekin`i rahmetle anıyorum.

Ruhu Şad olsun!

Selçuk Düzgün

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.