Kene kaynaklı hastalığın Türkiye için ciddi bir tehdit unsuru olduğunu savunan Dokuz Eylül Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Barbaros Çetin, 'Salgın haline gelen virüs AIDS’ten daha fazla tehdit oluşturuyor. 365’e yakın hastalığın nedeni olan Lyme virüsü anne sütü, gözyaşı, sivrisinek ve kan emici hayvan ısırığının yanı sıra organ nakli ve cinsel yolla da bulaşabiliyor' dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) aldığı karar çerçevesinde ‘Acil Eylem Planı’ hazırlanması gerektiğini söyleyen Çetin, 'Türkiye de acilen Lyme ile ilgili bir eylem planı hazırlamalı. Bu hastalık dünyanın karşılaştığı yeni bir salgın. Lyme hastalığı ekonomik açıdan da ülkeleri vuruyor. Çünkü hastalık 365 hastalığı taklit ediyor' dedi.
Kan testi ile hastalığın tespit edilebildiğini aktaran Çetin, 'Wester blot testi şu an için en kullanışlı test. Bu test bütün dünyada şu an sorun. Test daha da geliştirilmeli. Bakteriye karşı aşı da yok. Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde özel labarotuvarlarda birkaç merkezde yapılıyor. Hastalık ile ilgili farkındalılık artmalı, üniversitelerde kürsüler kurulmalı. Çok geç kaldık' uyarısında bulundu.
Lyme hastalığı, 'Spirochete' adı verilen bir bakterinin neden olduğu kene kaynaklı bir hastalıktır. Lyme hastalığı, etkilenen bir kişiden diğerine bulaşıcı değildir. Lyme hastalığı deride, eklemlerde, kalpte ve sinir sisteminde anormalliklere neden olabilir.
Hastalığın 3 evresi vardır. Bunlar: Hastalık henüz vücuda yayılmamıştır, hastalık vücuda yayılmaya başlamıştır ve hastalık tüm vücuda yayılmıştır.
Lyme hastalığının 1. evresinin belirtileri bakteriyi kaptıktan günler ya da haftalar sonra görülür. Bu belirtiler nezlenin belirtilerine çok benzerdir: Üşümeli titreme, ateş, genel bir halsizlik, baş ağrısı, eklemlerde ağrı, kas ağrısı, sertleşmiş boyun.
Belirtiler gidip gelebilir fakat hastalığa müdahale edilmezse beyne, kalbe ve eklemlere yayılabilir.
siyasetcafe.com