BEN YENİ DUYDUM!
Hitler ve Stalin bir barda oturmaktadırlar.
Bir adam içeri girer ve barmene ‘’bunlar Hitler ve Stalin değil mi?’’ diye sorar.
Barmen "Evet, onlar" der.
Sonra adam onlara doğru yürür ve sorar:"Selam, ne yapıyorsunuz?"
Hitler cevaplar:"3. Dünya savaşını planlıyoruz."
Adam sorar:"Gerçekten mi? Neler olacak?"
Hitler:"Bu sefer 14 milyon Yahudi’yi ve bir bisiklet tamircisini öldüreceğiz" der.
Adam sorar:"Bir bisiklet tamircisi mi?’’
Hitler Stalin'e döner ve der ki:"Gördün mü, sana kimsenin 14 milyon Yahudi’yi takmayacağını söylemiştim!"
Hitler KAVGAM adlı kitabında Yahudi düşmanlığını şöyle anlatır:
«Ne zaman bir tiyatro gösterisi, bir müzik abartılırsa Yahudi yapımı bir şey olduğunu görüyordum. Bunu abartanlar da Yahudilerdi. Birçok alanı ele geçirdikleri için tüm alanlarda birbirlerini kayırıyorlardı. Güzel bir Alman yapıtı 10 üzerinden 5 alamazken Yahudi yapıtları 10 alıyordu. Bu yüzden bir antisemitist olmaya karar verdim. »
Peki Yahudi düşmanı deyince akla ilk gelen Hitler`in bu kavgasının sonucu ne mi oldu?
Bugünkü İsfrail Devleti kuruldu!
Nasıl mı?
Hitlerin dünya vediği yangın hezimete uğramış ve kendinide intihara sürüklemiştir.
Sonuçta: Almanlar yenilgiyi Versay Anlaşması ile onaylamışlardır.
Versay Antlaşmasıyla onuru kırılan Almanların, lideri Hitler bu antlaşmanın getirdiği ağır yükümlülüklerden kurtulmak için Siyonistlerle anlaşarak Filistin topraklarında kurulacak İsrail devletine göç etmek istemeyen halinden memnun zengin Yahudilere göz dağı vermek ve Filistin'e göçe zorlamak için siyonistlerin desteğiyle Alman, Macar, Polonya ve Avusturya topraklarında ne kadar gariban Yahudi ve Çingene varsa katletti. Yani İsrail devletinin kurulmasındaki en kilit görevi üstlendi. Yani Hitler olmasa İsrail kurulamayacak, kurulsa dahi bugünkü gücünde olamayacak ve böylece bölgede Müslüman kanı bu denli şiddetli akmayacaktı.
Peki bu sırada Siyonistlerin görevi neydi?
Siyonistler, Yahudilerin hayatlarını, kendilerinin devam eden çekişmelerine kurban etmişlerdir.
Bağımsız bir devlet olma hedeflerini gerçekleştirmek için, Siyonistler Anti-semitizmi daima planlı olarak kışkırttılar.
2. Dünya Savaşı boyunca, Siyonistler, Yahudileri kurtarmak için para vermeye karşı çıktılar. Siyonist lider Yitzhak Greenbaum 18 Şubat 1943'te Tel-Aviv'de yaptığı bir konuşmasında, şöyle söylemiştir: "Birisi, Siyonist faaliyetleri ikinci derece öneme sahip olmaya iten bu dalgaya karşı gelmelidir." Ayrıca şunu da söylemiştir: "Filistin'deki bir inek, bütün Avrupalı Yahudilerden daha önemlidir." Önem verdikleri şey Yahudileri kurtarmak değildi, aksine, daha çok Yahudi kanı dökülmesi, devletlerinin kurulması için olan taleplerini güçlendirecekti. Sloganları "Rak B'Dam" idi. Yani ``Sadece kanla ülkeye sahip olacağız.``
Öyle de olmuyor mu?
İsraili kurmak için oluk oluk kendi milletinin kanını akıtan bu Siyonistler işledikleri katliamlara destek bulabilmek için dini kaynakları çarpıtarak kullanmaktadırlar.
İsrail'in bugüne kadar gerçekleştirdiği pek çok katliam da, bu ülkedeki Siyonist çevreler tarafından bazı Tevrat pasajları kullanılarak haklı gösterilmek istenmiştir.
İşte Siyonistlerin Tevrat`tan referasns aldığı bir kaç söz:
TESNİYEBAB: 20 AYET: 10-17 S: 197 13…Ve Allah'ın RAB onu senin eline verdiği zaman, onun her erkeğini kılıçtan geçireceksin; 14.ancak kadınları, ve çocukları, ve hayvanları, ve sehirde olan her şeyi, bütün malini kendin için çapul edeceksin; ve Allah'in Rabbin sana verdiği düşmanlarının malının yiyeceksin. 15.Bu milletlerin şehirlerinden olmayıp senden çok uzakta bulunan bütün sehirlere böyle yapacaksın. 16.Ancak Allah'ın Rabbın miras olarak sana vermekte olduıu bu kavmların şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın; 17.fakat onları, Hittileri, ve Amorileri, ve Kenanlıları, ve Prezzileri, ve Hivileri, ve Yabusileri, Allahın Rabbin sana emrettiıi gibi tamamen yok edeceksin…
HEZEKIELBAB: 39 AYET: 18-20 S: 828…Et yiyin, kan için 18.Yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını, koçların, kuzuların, ve ergeçlerin, bogaların kanını içeceksiniz hepsi Basanın semiz hayvanlarıdır. 19.Sarhos oluncaya kadar kan içeceksiniz.
Neyse devam etmeyeyim ki mideniz dah fazla bulanmasın.
Fakat şunu iyi bilin bizim savaşımız her yahudiye değildir SİYONİZME karşıdır.
Gelin fıkra ile başladığımız bu yazımıza daha anlam katsın diye başka bir fıkra ile bitirelim.
`Erzurumda bir Dadaş TV izler
TV`de , Yahudilerin Hz. İsa’ya nasıl zulüm ettiklerini, nasıl katlettiklerini anlatır.
Dadaş, bunları dinledikçe öfkesi kabarır, Yahudilere diş bilemeye başlar.
Birgün yolu istanbula düşer ve bir Haham görür.
Dadaş Haham`a “- Bre kâfir! Söyle bakalım bana, nasıl kıydınız Hz. İsa’mıza... Böyle zulüm, böyle insafsızlık olur mu? Şimdi ben seni şuracıkta tepelesem ne lazım gelir...”
Haham, şaşkınlıktan donakalmış, gözleri dışarı fırlamış Dadaş'a yalvarmaya başlar...
“-Etme bre ağam... Yazık değildir bana... Hem o dediğin olay bundan 2000 bin sene önce olmuş, bitmiş bi şey... Beni ne diye sorumlu tutarsın?”
Dadaş`ın gözü dönmüş bi kere;
“-Beni ilgilendirmez ben yeni duydum!`
Ne dersiniz amca oğularının bu orantısız kavgasında bazı şeyleri yeni duymuş gibi sahiplerinin suratına vurmak gerekmez mi?
Not: Ezilen Türk olunca sessiz kalanların davranışı nasıl insanlık dışı ahlaksızlık ise, Filistin konusunda da sessiz kalmak aynı derecede vicdansızlıktır....Bizim görevimiz vardır oda ALEME NİZAM vermektir...unutanlar bizden değildir… vesselam
Selçuk Düzgün