Yıl 1813...
Aylardan ekim.
Rusya ile Kaçar hanedanının hâkimiyetindeki İran arasında bir barış antlaşması imzalanır.
Karabağ’ın Gülistan köyünde imzalanan bu barış antlaşması tarihte, Azerbaycan’ı parçalayan Gülistan antlaşması olarak geçer.
Bu anlaşmaya göre ; Azerbaycan hanlıkları bu iki hanedanlık arasında paylaşılır. Kuzey, Erivan ve Nahcıvan hariç Rusların egemenliğine verilir. Güney ise tamamen Kaçar hanedanlığı, şimdiki tarihi ifadesiyle İran devletinin eline geçer.
Tabii bu parçalanma sadece burada kalmaz!
Azerbaycan’ın ikinci kez parçalama antlaşması 1828’de imzalanır.
Bu anlaşmaya Türkmençay antlaşması denir.
Türkmençay anlaşmasında göre ; Araz Nehri’nin kuzeyi tamamen Rusya’nın, güneyi ise tamamen İran’ın hakimiyetine girer.
İşte o gün bugündür Azerbaycan’ın toprakları İran, Rusya, Ermenistan gibi ülkeler arasında paylaşılmış ve bugün halen onların elindedir.
Karabağ savaşı ve sonuçları aslında tarihin o yapraklarını da açmak için bir başlangıçtır.
İşte Cumhurbaşkanımızın Bakü’deki okuduğu şiir o dönemin acılarının bir özetidir.
Neydi o şiir;
“Aras’ı ayırdılar
Kum ile doldurdular;
Ben senden ayrılmazdım
Zor ile ayırdılar,
Ay Lâçin, can Lâçin,
Men sene kurban Lâçin”
Bu sözler, bir milletin parçalanma faciasını anlatmaktadır.
Laçin şarksı diye bir şarkı vardır
O şarkı önceleri bu sözlerle okunurdu.
Fakat Moskova ve onların uşakları tarafından, bu sözler silindi, tozlu raflara kaldırılmaya çalışıldı.
İşte Cumhurbaşkanımızın okuduğu bu şiir o raflardan tekrar tarih sahnesine getirilmesi demektir.
Azerbaycan halkı gibi dünyada zorla ikiye bölünmüş başka bir örnek dünyada bugün yoktur.
Bu acı hikaye, Azerbaycan edebiyatına başka bir şiir ve şarkı ile daha yüklenmiştir
O şarkının adına AYRILIK denir.
Hani şu aşık olup ta birbirine karşı söylenen şarkı!
Oysa o şarkının hikayesi yukarıdaki şiirle aynı manadadır, aynı acıyı anlatır.
Türkmençay anlaşması ile Azerbaycan’ın ikiye bölünmesinin acısını anlatan AYRILIK şarkısı.
Tebriz’den Bakü’ye, Bakü’den Tebriz’e hep hasret içerikli gözyaşları akıtıldığı şiir.
“Ayrılık” Araz Nehri’nin ikiye ayırdığı bir halkın hasret şarkısı, halen söylenmektedir.
Zira bu hasrete neden olan fiili durum hala devam etmektedir:
Neydi o şarkının sözleri ;
Fikrinden geceler yatabilmirem,
Bu fikri başımdan atabilmirem,
Neyleyim ki sana çata bilmirem.
Ayrılıg ayrılıg yaman ayrılıg,
Her dertten acı yaman ayrılık...
Evet Cumhurbaşkanımız Bakü’de sadece bu acıların bir şiirini, lalelerin bir asır sonra Ata topraklarına geri dönmesinde okudu.
Ve bir asırdı Azerbaycan’ı bölüp parçalayanlar hemen rahatsız oldu ve aşağılık tepkiler verdiler.
İnanın bana Karabağ savaşı sadece bu şirin Cumhurbaşkanımızın dilinden okunması kadar önemlidir.
İnanın bana Karabağ savaşı sadece bu tartışmaların ve acemlerin gerçek yüzlerini bir daha göstermeleri için kutsaldır.
O şiirden dolayı Cumhurbaşkanımızı Saddam’ın kaderi ile tehdit edenler ya coğrafyanın gerçeklerinin farkında değiller, yada aptalca kahramanlık yapıyorlar.
Dilerim okuduğu şiirden dolayı milletin teveccühünü kazanıp siyasi hayatını Başkan olmaya kadar taşıyan Cumhurbaşkanımız, okuduğu Aras şiirinden dolayı da parçalanmış Azerbaycan topraklarının ayrılıkları ortadan kaldırmasına vesile olur.
Son söz yine bir şiirle gelsin;
Aras Aras han Aras
Bingöl'den kalkan Aras
Al başımdan sevdayı
Hazar'da çalkan Aras
YAŞASIN BÜTÖV AZERBAYCAN