18 Ekim'de Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı.
Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara'daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.
Büyükelçiler Dışişleri Bakanlığı'na davet edilirken, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok siyasi bu açıklamaya tepki gösterdi. Erdoğan, bu kişilerin "istenmeyen adam" ilan edilmeleri için talimat verdiğini söyledi.
"ÜLKEMİZE DÖNÜK YANLIŞTAN GERİ DÖNÜLMÜŞTÜR"
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği dün yaptığı paylaşımda, diplomatların, bulunduğu ülkelerin kanun ve nizamlarına riayet etmesini öngören Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet edildiğini açıkladı. Büyükelçiliğin, Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine ilişkin yaptığı açıklama, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandı.
Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan, "Ülkemize dönük yanlıştan geri dönülmüştür. Büyükelçilerin bundan sonraki süreçte daha dikkatli olacaklarına inanıyorum" dedi.
ÇAVUŞOĞLU, SÜRECİN PERDE ARKASINI ANLATTI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da CNN TÜRK'ten Dicla Canova'ya büyükelçi krizi ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulunurken, büyükelçi meselesine de değindi.
"Bu açıklama kabul edilemezdi, yargıya talimat içeriyordu, arkadaşlarıma 'hadlerini bildirin' dedim." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Sınır dışı edilmeleri için çalışmalar başlatmıştık. Pazartesi kabinede sınır dışı çalışmalarını arz etmiştik. Sonra büyükelçiler birbirlerine suçu atmaya başladı. Genç diplomatların başlattığı bu hadsiz açıklamayı yaptılar. O zaman nasıl geri dönebiliriz arayışına girdiler. İlk olarak ABD biliyorsunuz açıklama yaptı. Biz Kore'den döndükten sonra bu gelişmeler oldu ve büyükelçiler net bir şekilde geri adım atmak durumunda kaldılar."
Siyasetcafe.com