Muhaliflerin bir kısmı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi 10 Temmuz Seçimli Olağanüstü Kurultayı'nı yapmadığı için "sözünü tutmamak" ile eleştiriyor.
Sanki, Devlet Bahçeli bunlara “gelin buyurun parti sizin” demiş gibi.
656 MHP Üst Kurul Delegesinin ortak iradesi ve imzası ile yapılan MHP Olağanüstü Tüzük Kurultayını sabote etmek için birileri elinden geleni yaptı. “Delege benim, parti de benim” mantığı ile hareket eden Meral Akşener’e yakınlığı ile bilinen hizibin, Kurultay sonrasındaki açıklamaları da çok dikkat çekiciydi.
Tüzük Kurultay’ında, diğer Genel Başkan Adaylarını “ezip geçmekten” bahsedip, "boylarının ölçüsünü alacaklarından” dem vurup, ekranlarda “mülayim” ayaklarına yatan “telefon küfürbazlarının” geldiği noktaya bir bakalım.
"Yangından mal kaçırır" gibi madde üstüne madde koyup, bir de kendilerine seçilmiş parti yönetiminin yetkilerini iptal ettirip, “MHP Kongre Heyeti” unvanı konduranlar, "yanlış hesapları Balgat’tan dönünce”; ekranlara çıkıp, “10 Temmuz’da Sayın Genel Başkanımızı sözünde durmaya çağırıyoruz” demediler mi?
Yahu insana sormazlar mı?
Aylarca yapılan hazırlığı, mücadele ve en önemlisi noter tasdikli 656 delegenin imzasıyla sonuçlanan tüm emekleri “küçük hesap” ve “hırslarına” kurban ettiniz, şimdi de Devlet Bahçeli’nin “sözünü” tutmasına mı kaldınız?
İçimiz bu kadar yanmasa "Levent Kırca’nın parodilerine" benzeyen açıklamalarınıza güleceğiz. Ama gülemiyoruz.
Türk Milliyetçilerinin ve ülkücülerin bunca emek ve çabalarını, bu kadar basitçe ve sığ bir kafa ile heder etmenize nasıl gülelim?
Bunu söyleyenler Devlet Bahçeli’yi hiç mi tanımıyorlar? Ülkücü Hareketin davranış kalıplarını ve kodlarını hiç mi bilmiyorlardı?
Belki de "bilerek", "isteyerek" yaptılar bütün bunları.
MHP tabanında Genel Merkeze karşı gelişen muhalefeti toplayıp, bir araya getirip; Devlet Bahçeli’nin eline teslim edip, tarlaya gönderdiler.
Şimdi de defalarca yazdığımız gibi; “birlik olun, kişisel hesapların içinde olmayın, umut olun, üzerinizdeki ağır yükün farkında olun, Genel Merkez gibi siz de ülkücülere tepeden bakmayın, engin olun” dememize rağmen, "suçlarını bastırmak" için ya küfür kıyamet saldırıyorlar, ya da Bahçeli’nin “sözünü” tutmasından “medet” umuyorlar!
Devlet Bahçeli sözünü tuttu. “MHP benim, ben MHP’yim, Partimi size yedirmem” dedi. Siz de sözünüzü tutun; delege üzerinden ağalık yapıp, Ülkücü Harekete ve MHP’ye “çökme sevdanızdan” vazgeçin.
Yoksa sayenizde Türk Milliyetçileri ve ülkücüler “siyasi zombilerin” insafına terkedilecektir.
Bu saatten sonra nasıl olur? Nasıl başarılır? Gerçekten çok zor!
Şimdi yeniden bir daha denenecek. Ama; Türk Milliyetçilerinin kolunu, kanadını, ufkunu, ümidini kırdınız.
Yok hala; “aslında biz doğrusunu yaptık”, “en iyisini yaptık”, fakat “şu şöyle yaptı”, “bu böyle yaptı” masallarıyla yeniden bir “oyalama” ve “oynamanın” içerisine girerseniz kimse bunu "yemez" bilesiniz.
Kendi içerisinde bile birlik ve beraberlik oluşturamayan bir görüntü vererek; küçük hesaplarla bu tarihi dönemeci Türk Milliyetçilerine, ülkücülere kaçırtacak olanlar şunu da unutmasın.
Türk Milliyetçileri ve Ülkücüleri “kapı kullarınız” sanmayın. Onlar her şeyi görüyor ve biliyorlar. Genel Merkez şürekasının “oyunlarını” gördükleri gibi. Onlar da sizler de “tarih” olursunuz, ancak; ölmez bu hareket, ölmez bu dava.
Bayramımız mübarek olsun diyeceğim de, Bayram mı bıraktınız. Zehir ettiniz, zehir; Ülkücülere.
Son söz: siyasetcafe.com’u yaptığı haberlerden dolayı sayfasında hedef gösterip, küfür ettirenler, biz; asla sizin derekenize düşmeyiz. Hafızamız da “günlük” değil, Türk Milleti’nin binlerce yıllık tarihiyle eştir. Kötü söz sahibine aittir. Türk Milletinden yana tarafız ve bizim hep umudumuz var…
Hakan Sönmez siyasetcafe.com