İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları
92 günün yarısında ayakkabı kutusuna sahip banka müdürü ile diğerleri tahliye ediliyor. Çıkarken de dalga geçer gibi ‘güle güle ama burada ayakkabı kutuların kaldı, alınız’ diyorlar. Toplumla dalga geçer gibi oluyor. Libya’da 46 yıldır Kaddafi var. Sonunda Libya halkı tarafından linç edildi. Bunlar kötü örnekler. Böyle bir hale Türkiye düşmemeli. Ordu’da olduğumuz için bir konuyu ifadeye çalışacağım.
"ALGI YÖNETİMİ TAVSİYELERDE BULUNDU"
17 Aralık’ta Erdoğan 8.30’dan sonra oğlu Bilal Erdoğan’la konuşuyor. Diyor ki ‘evdekileri sıfırla’ Başbakan bu durum karşısında gelişmelerin ne olacağını tahmin ederek bir algı yönetimi oluşturuyor. Başbakanlık’ta oluşturulan algı yönetimi bazı tavsiyelerde bulunuyor. İlk olarak yolsuzluk ve rüşveti kesin reddedin. En kısa zamanda bir yerde açık hava toplantısı yapın. 17 Aralık öğleden sonra Ordu’da açık hava toplantısı yapıldı. Arkasından Giresun’dan yapılmadı mı? Kısıklı’daki villalarına vardığında o bölgedeki insanlarla bir açıkhava toplantısı olmadı mı? Kendisine yönlendirme yapan aklı uçuk insanlar Erdoğan’ın dostu gibi değil düşmanı gibi davrandılar.
HAVUZDA 630 MİLYON DOLAR VARSA DÖŞEK GİBİ OLUR
Şimdi kalkmış komplo, montaj diyor. Ayakkabı kutularından, TV satın almak için havuz oluşturun, salmalarla 630 milyon doları bir havuzda topluyor. Bu nasıl bir anlayıştır. Havuzda su varsa ıslanmamak mümkün değildir. Ama havuzda 630 milyon ABD doları varsa orada döşek gibi olur, insan neden ıslansın.
KİMSEYE HAŞHAŞİ DEME, SAVCILARI GERİ ÇAĞIR
Şimdi kimseye haşhaşi, alçak, hain gibi suçlamalarla kimseyi suçlamamalı. İnlerine gireceğiz diyor. Bırak sen onu. Önce yolsuzluğun dibine gir de ne olduğunu göreceksin. Kıydığın savcıları geri çağırın. Polisleri görevlerine iade edin.
İKİ KAT DAHA FAZLA UZARDIN
Uzun adam diye nitelendiriliyorsun, iki kat daha uzardın bunları yapsaydın. Kim kendisine bu doğru değil dese işbirlikçisin diyor. İşbirliğini senden öğrendi bu ülke. PKK ile ABD ile, Oslo ile Kandil ile işbirliği içinde değil misin?
"SOKAKLAR KARANLIKTIR"
Sokaklar karanlıktır, kirlidir. Sokaklar kanlıdır, kim kimdir bilinmez. Buralarda her türlü sapıklığa yönelmiş, sağlığını kaybetmiş vatan evlatları bulunur. Buralara sizi çekmek isteyenler dost değildir. Şu kısa dönemde gördünüz 2 vatan evladı hakkın rahmetine kavuştu, bir polis memuru şehit oldu. Tekrar bu olayları yaşamamak lazım. Sandık demokratik bir müessese. Sandığa gitmek lazım.
18-25 yaş grubu seçilme ve seçme hakkına sahip olan bir yaş grubudur. Toplam seçmen içindeki sayısı 10 milyon 36 bindir. 10 milyon 36 bin genç bu seçimde oy verme ve seçilme hakkına sahip olarak sandığa gidecek.
Sandığa gittiğinizde iktidar olanı yere çakarsınız. Sizin iradenizle iktidarları değiştirirsiniz. Bu güç sizdedir.
30 MART’TA SANDIĞA KOŞUN. KARANLIK SOKAKLARA GİRMEYİN, DUBLE YOLLAR VAR
30 Mart’ta hepiniz koşa koşa sandığa gidin, karanlık sokaklardan gitmeyin, asfaltlar var, duble yollar var.