Azerbaycan ordusu 31 yıl önce Ermeni vahşetine sahne olan Hocalı'ya girdi.
Bakü yönetimi altında yaşamak istemeyen Ermenilerin Hocalı Havalimanı'ndan bölgeyi terk etmekte olduğu kentte, 25-26 Şubat 1992 gecesi yakın tarihin en korkunç katliamlarından biri gerçekleşmişti.
Karabağ'da Ermeni yaralıların tedavisini sağlayan ve sivillere yiyecek-barınma yardımında bulunan Azerbaycan ordusu, 31 yıl önce silah ve dipçik zoruyla terk ettikleri bölgeye girerken karmaşık duygular yaşadı. Azerbaycan birliklerine Rus Barış Gücü askerleri eşlik etti.
Ayrılıkçıların 'Artsakh' adıyla özerk yönetim haline getirmek istediği sözde 'başkent' Hankendi'ye 10 kilometre mesafede bulunan Hocalı, diasporadaki Türklerin evlerine dönmesiyle bundan böyle asıl sahiplerine kavuşmuş olacak.
KARABAĞ'DA SOYKIRIM GECESİ...
25-26 Şubat 1992 gecesi Ermeni ordusu Azerbaycan Türklerinin yaşadığı Hocalı şehrini işgal etmişti. Karabağ'ın diğer bölgelerinde Rusya destek Ermeni çetelerin sürdürdüğü vahşet nedeniyle sivil halk son çare Hocalı'ya akın etmiş ve kasabanın nüfusu birkaç hafta içerisinde 2 binden 6 bin 500'e ulaşmıştı.
Kenti abluka alan Ermeniler telefon ve elektrik hatlarını kesti. Su boruları tahrip edildi. 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece Ermeni katliam timleri Hocalı'ya girdi ve sonraki saatler boyunca kasabada terör estirdi. Soğuk kış gecesinde donanlar da dahil olmak üzere 613 kişi bir gecede katledildi. Ağdam yolunda ise 13'ü çocuk, 51'i kadın olmak üzere 200 ceset serpilmişti.
Ermeniler Hocalı'da topladıkları cesetler üst üste yığarak bir tepe haline getirdi. Bazı cesetler kasten parçalanmıştı. Kafatasları ikiye ayrılmış çocuklara ilişkin korkunç manzaralar sonraki dönemde İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Birleşmiş Milletler raporlarına girdi. Öldürülenlerin tek 'suçu' vardı: İkametlerini terk etmeme konusunda Ermeni katliamcılara direniyorlardı.
Hayatta kalan ve vahşete şahit olan 5 bin 300'ü aşkın Hocalı sakini mecburen bölgeyi terk ederek yollara düştü. Birçoğu ormanlık bölgede donarak şehit oldu. Ermeniler tarafından kafa derileri yüzülen pek çok Türk sivilin naaşı yollara saçılmış haldeydi. Dünya kamuoyu, Karabağ'da Ermenilerin imza attığı vahşetten günler sonra haberdar olabildi.
BAZILARININ GÖZLERİ ÇIKARILMIŞTI
Hipotermiden ötürü ölmek üzereyken güney bölgelere ulaşabilen ve sonrasında Nahçıvan üzerinden Türkiye topraklarına giren Azerbaycan Türkleri böylece hayatta kalabildi.
Dönemin gazetelerine konuşan 'Hocalı' tanıkları vahşeti şöyle anlatıyordu:
"Hocalı'dan işkenceyle kaçırılan soydaşlarımızı Karakaya ormanlığında karşıladık. Gözleri çıkarılmış insanlar, nereye yürüdüklerinin bile farkında değiller. Bazılarının kulağı kesilmiş, bazısının burnu. Ayağını kaybeden yaşlı bir adam da donarak ölmüştü. Bir genç anneyi ise bebeğini emzirirken öldürdüler. Süt vermekte olduğu memesini kestiler. Ölü meme, 6 aylık bebeğin ağzındaydı. Çocuk bir süre süt, sonra da kan emdi. Hemen ardından donarak öldü."
Ermeni terör grupları canlıları öldürmekle yetinmemişti; bölgede Türklerin mezarlarını da talan etti. Camiler domuz ahırına çevrildi; binlerce Türk de Ermeni ve Rusların yönettiği hapishanelerde can verdi.
ALİYEV: SORUMLULAR ELBET CEZASINI GÖRECEK
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Hankendi zaferinin ardından dün yaptığı açıklamada o karanlık günleri hatırlattı. Katliamlardan sivil Ermeni halkı sorumlu tutmadığını söyleyen Aliyev, "Biz Hocalı soykırımından, şehirlerimizin harabeye çevrilmesinden, kabirlerin talan edilmesinden dolayı Ermeni halkını sorumlu tutmuyoruz. Bu, kriminal rejim unsurlarının ve yöneticilerinin suçudur. Onlar bu suçların mesulûdür. Bazıları cezalarını aldılar, bazıları da elbet alacaklar" diye konuştu.
19 Eylül'de Azerbaycan ordusunun başlattığı anti-terör harekâtı sonrası binlerce Ermeni, Hocalı Havalimanı'nı kullanarak bölgeyi terk etti. Bakü yönetimi, Karabağ Ermenilerine Azerbaycan vatandaşlığı altında yaşayabileceklerini ve kendilerine her türlü güvencenin verileceğini bildiriyor.
1992 yılında Hocalı'dan kanlı biçimde kovulmuş Türkler, memleketlerine dönmeyi dört gözle bekliyor.
Siyasetcafe.com