Geçen yıl Ukrayna’nın Harkiv şehrinde Azerbaycan’ın Fahri Konsolosluğuna silahlı saldırı düzenlendi.
Kim düzenledi?
Ermeniler.
Niye?
Cephe hezimetlerinin psikolojik yansıması.
Bunu hep yapıyorlar.
Kaçak dövüşüyorlar, genlerinde var.
Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra yurtdışındaki diplomatik misyonlarına yönelik bu tür tehdit ve eylemler olacağı biliniyordu.
Nitekim bu eylemler başladı.
Dünyanın bir çok yerinde ermeni diasporası savaş hezimetlerini yine terör olaylarına çevirdi.
Bunu çok iyi bilen Azerbaycan devleti adına “kısas” operasyonları dediği teröre yönelik askeri hareketlerine başladı.
Ermenistan kaplarında yetiştirilen bir çok terör odağı imha edildi.
Bu imha edilen yerlerde eğitilen teröristler muhtemelen önümüzdeki yollarda sadece Azerbaycan değil Türk soylu devletlerin bir çoğunun diplomatik temsilcilerine yönelik suikast eylemleri yapacaklardı.
Nitekim biz bu tür eylemleri ermeni ASALA örgütünün Türkiye Devletinin misyon temsilcilerine nasıl yaptıklarını ve yüzlerce diplomatımızı nasıl şehit etiklerini iyi biliyoruz.
Eylemler ve uzantısı terör örgütleri halen var ve kıyamete kadar bu saldırıları devam edecek.
Azerbaycan’ın birkaç gön önce terör örgütlerine yönelik yaptığı operasyonlar anlaşılan sadece Ermenileri rahatsız etmemiş, dini görünümlü bazı hain odakları da rahatsız etmiş.
Bir gurup rahatsız olan soytarı Azerbaycan’ın Londra'daki büyükelçilik binasına girerek vandalizm eyleminde bulundular, binanın balkonuna dini bayraklar astığı ve radikal sloganlar attılar.
Viyana Sözleşmesi uyarınca, diplomatların ve diplomatik binaların güvenliğine ilişkin kanunları bilen ve dünyanın en güvenli ülkelerinden biri olan İngiltere’de bu terör eyleminin bu kadar kolayca gerçekleştirilmesi bence bir güvenlik zafiyeti değildir.
Yanı eylem bir Ortadoğu ilkesinde İngiliz devleti misyon temsilciklerine yönelik olsa acaba Avrupa devletlerinin ve ABD’nin tepkisi nasıl olurdu?
Nasıl olacak İŞGAL sebebi olarak değerlendirilir ve gereğini yaparlardı.
Neyse batının ikiyüzlülüğünü bir kenara bırakırsak adlarına ŞİA denen bu dini gurup nereden çıktı ve neden bu saldırıyı yaptı ona bakmalı.
Zira Azerbaycan’ın büyük bir bölümü ŞİA olduğu halde kim bu sahte ŞİA yapılanması, ne istediler Azerbaycan’dan?
Bir kere saldırının zamanlaması çok manidar!
Azerbaycan'ın terörle mücadele operasyonuna başlamasından bir gün sonra ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Karabağ'a Zangazur koridoru konusunu masaya taşıyacağı toplantıya rast gelmesi bir tesadüf değildir.
Batı ve İngiltere Karabağ’da olanlardan rahatsız ve sonrası olacak olaylarında farkındalar.
Zira Karabağ meselesinden sonra Irak ve Suriye konusu da bölge devletlerinin istediği şekilde çözüm
sürecine girecek bunu iyi biliyorlar.
Ortadoğu'da bütün dinsel terör guruplarının merkezi olan hiç şüphe yoktur ki İNGİLTEREDİR.
Adı, soyu, dini ne olursa olsun bölgede kendisine hizmet edecek her türden insan örgütlenmesini yapabilmektedir.
İşte Azerbaycan'ın Londra Büyükelçiliği de, kendilerine Mehdi Hizmetçiler Birliği diyen bir grubun üyeleri tarafından saldırdı.
Mehdi Hizmetçiler Birliği (Huddam-ül Mehdi), 2001 yılında kurulan ve İngiltere'de bulunan Şia bir gruptur.
Grup, Şii'nin 12 imam akımına mensup.
Ve lideri Yaser Yahya Abdullah El-Habib, Kuveytli bir dini figürdür.
Grup, Sünnilere karşı keskin konuşması ve görüşleriyle seçkin, uydu kanalıyla da böyle propaganda yapıyorlar. Çok büyük ekonomik kaynaklara sahipler ve İngiltere bunların merkezi durumundadır. Anlaşılacağı üzere İngiltere yine yapacağının yapmış ve ölü hücrelerinden birini radikal din terör
örgütü olarak piyasaya sunmuştur.
Bakın bu işi öyle ustaca yapıyorlar ki, DEAŞ-İŞİD gibi örgütler ortaya çıkardıklarında bizim coğrafya onların Müslümanlığı temsil etmediğini anlatamaya çalışıyorlar.
Öyle program yapıyorlar ki, Sünni ve Müslüman anlayışında olan bu terör örgütleri yine Müslümanları veya Sünnileri hedef alıyor ve bizler de önce Müslümandan terörist olmaz savunması ile olaya bakıyoruz.
Şimdi nüfusunun büyük bir çoğunluğu ŞİA olan Azerbaycan’a yine Şialar saldırı yapıyor.
Olaya bakış açımız önce “bunlar ŞİA olamaz” üzerine.
Batı tamda bunu istiyor.
İngiliz yazıyor, sahneye koyuyor sonra izliyor.
Evet onlar ne Müslüman ,ne sunni veya şia…
Onlar İngiltere’nin savaş piyonları..
Sünnetsiz piçleri.
Paralı köpekleri.
Onlarda azıcık şeref olsa renklerinden birsinin İslam’ı temsil eden Azerbaycan bayrağına saldırı yaparlar mıydı?
Evet piyasaya konulan yeni senaryolarını farkındayız.
Çatlasalar da patlasalar da Türk Devletleri bu bölgelerin yeni söz sahipleri olacak ve coğrafyayı aslına, özüne kavuşturacaklardır.
Zira insanlık buna muhtaçtır.
Sözlerimize ne demek istediğimizi kısaca özetleyen Hüseyin Cavit’in şu sözleri ile nokta koyalım “Türk’e Turandan daha keskin kılıç medeniyet, medeniyet, medeniyet…”
O Medeniyete saldıran her şeytan mutlak cezasını bulacaktır.