Yalova'daki Yürüyen Köşk'ün bahçesinde, AK Parti’den Yalova belediye başkan ve milletvekili adayı olan Aydın Demirel’in kızı Sevdenur için kına gecesi düzenlendi. Yalova eski belediye başkanı Vefa Salman ise Atatürk’ten yadigar köşkte yaşananlara tepki gösterdi.
Yalova'daki Yürüyen Köşk'ün bahçesinde düzenlenen kına gecesini eleştiren Salman şöyle konuştu:
'Mustafa Kemal Atatürk’ün 90 yıl önce Yalova’dan dünyaya çevre dersi verdiği nokta burası. Ancak bu köşkün ve bu müzenin Atatürk’ün Yalova’daki üç evinden en önemlisinin içerisinde kına gecesine izin verildi.
Bunu kabullenmek bir Yalovalı için mümkün değil. Yalova’nın markası sıradanlaştırılmaya, gözden düşürülmeye, hatta unutturulmaya çalışılıyor. Bunu kabullenmek, bunun karşısında durmamak mümkün değil.'
“Kamu vicdanı Yalova’da ayaklar altına alınıyor, incitiliyor” diyen Salman, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'Atatürk’e saygısızlık, mirasına sahip çıkmamak. Zaten 19 Temmuz da Yalova’nın kurtuluşu. Bunu önemsemeyerek, görmezden gelerek, gerçekleştirdi. Şunu kimse unutmasın Yalova Atatürk’ün kenti. ‘Benim kentim’ diye taçlandırdığı bir kent. Yalova’yı bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz.
Sanki Yalova’da kına gecesi yapacak başka bir yer kalmamış gibi orayı yönetenler, Yalova Belediyesi’ni yönetenler, hangi akla hizmet ederek orasını kına gecesine tahsis ettiler. Bunu kabullenmek, bunu anlamak mümkün değil.'
'YILDA 4-5 ORGANİZASYONA İZİN VERİLİYOR'
Konu daha öncede gündeme gelmiş ve dönemin Yalova Belediye Başkanı CHP'li Vefa Salman, “Köşkün bahçesinde daha önce de çeşitli organizasyonlar yapılmıştı. Yılda 4-5 organizasyona izin veriyoruz. Onlar da zaten alkolsüz olan organizasyonlar. Merak etmesinler, bu konuda biz daha çok duyarlıyız” açıklamasını yapmıştı.
YÜRÜYEN KÖŞK'ÜN HİKAYESİ
Türkiye'nin kültür ve tabiat varlıkları arasında yer alan, bir çok belgesel ve kitaba konu olan Yürüyen Köşk'ün hikayesi ise şöyle:
Atatürk, 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul'dan Bursa'ya gitmek üzere yola çıkar. Ertuğrul yatıyla Yalova açıklarından geçerken sahilde gördüğü ulu çınar O'nu çok etkiler. Tekneyle kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde oturan Atatürk, çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap iki katlı bu ev 22 günde yapılarak 12 Eylül 1929'da tamamlanır.
Tam bir yıl sonra 1930 yılının yaz aylarında Atatürk Millet Çiftliği'ndeki köşküne gelir. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Ağacın dallarının binanın çatısına ve duvarına dayandığını öğrenen Atatürk o meşhur emrini verir “Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak!”
Bu emir üzerine 8 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul Fen İşleri Yollar ve Köprüler Şubesi nden gelen mimar ve mühendis ekipler tarafından başlatılan çalışma ile köşkün etrafı temel seviyesine kadar kazılır ve temelin altına tramvay rayları yerleştirilir.
Öncelikle köşkün teras bölümü bir günde kaydırılır, geri kalan iki gün içinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır ve bina 4.80 m. kadar doğuya kaydırılır. Böylece köşk yıkılmaktan, ağaç dalı da kesilmekten kurtulur.
Çevre bilinçlenmesi konusunda bir ilk teşkil eden bu olaydan sonra yapının adı “Yürüyen Köşk” olur. Mustafa Kemal Atatürk, dönemin önemli Türk ve yabancı devlet adamlarını burada ağırlamış, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihine yön verecek önemli kararlarını yine bu köşkte almıştır. Atatürk köşke 1930-1937 yılları arasında aralıklarla gelip gitmiştir.
Köşk, Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 12.07.1980 gün ve 12238 sayılı kararı ile korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır. Köşkün yürütülmesine sebep olan tescilli Çınar Ağacı hakkında 2015 yılında hazırlanan rapor neticesinde Doğu Çınarı (Plantanus Oriantalis) türündeki ağaç 390 yaşında ve sağlıklı olarak raporlanmıştır. 2006 yılında restorasyonu yapılarak halkın ziyaretine açılan köşk bugün Yalova'nın en gözde mekanı durumundadır. Köşkü yılda yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etmektedir.
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com