Kazakistan’ın “Altın Elbiseli Adam Dünya Müzeleri’nde” projesi çerçevesinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanan zırh, Türk kültürünün ve medeniyetinin tarih içindeki derinliğini ortaya koyan önemli argümanlar arasında yer alıyor.
Kazakistan’ın Yedisu bölgesinde, 1969’daki bir inşaat çalışması öncesinde, arazide 6 metre boyunda, 60 metre çapında bir kurgan (Orta Asya ve Doğu Avrupa’da yığma tepe ve höyük şeklinde yapılmış mezarlar) görülmesi üzerine kazı yapılarak çıkarılan ve “Altın Elbiseli Adam” olarak anılan zırhta leopar, pars, kartal koç, geyik, dağ keçisi, at ve kuş motifleri işlenmiş 3 bini aşkın altın üçgen plaka bulunuyor.
Sağdan sola doğru kapanan V yakalı kısa kaftan, dar süvari pantolonu, diz altında kalan kısa yumuşak çizmeden oluşan zırh, 65 santimlik kalpağıyla dikkati çekiyor. Ucunda dağ keçisi motifi bulunan kalpakta, dünya hakimiyetini simgeleyen 4 okla güneş tanrısını sembolize eden 2 kanatlı at motifi dikkati çekiyor.
Altın iplikle dikilmiş kaftan ve kalpağın yanı sıra zırhta, silah olarak 150 farklı büyüklükte altın plaka işlenmiş kakmalı uzun demir kılıç, yarısı deri yarısı ahşap hançer, altın işlemeli kamçı bulunuyor. Altın Elbiseli Adam’ın mühür olarak da kullandığı bir yüzüğü bulunuyor.
Isık Kurganı olarak adlandırılan mezardan çıkarılan zırhın yanındaki malzemeler ise Türklerin 2 bin 500 yıl öncesinde büyük bir devlet ve medeniyet kurduğunu, kendi yazı dillerini kullandığını ortaya koyuyor.
Mezar odasından çıkarılan sapı kırılmış gümüş kepçenin üzerinde yer alan 2 satır yazı, en eski Türkçe metin olarak kabul ediliyor. Bilim adamlarının büyük çoğunluğu yazının “Hanın oğlu 23’ünde öldü Esik halkının başı sağ olsun” anlamı taşıdığı konusunda birleşiyor.
Türk inançlarını, devlet nizamını ve mitolojik görüşleri yansıtan, Türk dünyasının ortak kültür mirası 2 bin 500 yıllık bu nadide eser, 12 Ekim’e kadar ziyaret edilebilecek.
Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, Altın Elbiseli Adam zırhının Türklerin tarih derinliğini ortaya koyan nadide bir eser olduğunu söyledi. Saparbekuly, Isık Kurganı’ndaki kazılardan 4 bini aşkın arkeolojik eserin çıkarıldığını anlatarak, “Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, bu buluşla ilgili ‘Büyük Bozkır’ın Tutankhamunu’dur’ diyor. Tarihi açıdan önemli bir eser. Tutankhamun’un mezar odasından çıkarılanlardan sonra en çok eşya Altın Adam’ın kargısında yer alıyor” diye konuştu.
Isık Kurganı’ndan sonra Kazakistan’ın çeşitli yerlerinde “5 altın adam ve altın hanım” bulunduğunu dile getiren Saparbekuly, eserlerin İskitler dönemi mirası olduğuna dikkati çekti. Saparbekuly, “Altın Adam, tarihimizin sadece Göktürkler’den değil, Hunlar ve Sakalar devrinden başladığını gösteriyor” dedi. Saparbekuly, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Kazakistan’daki 7 bölgeden çıkarılan, üzerinde en eski Türkçe yazıtın kazındığı gümüş bir kepçenin de aralarında yer aldığı 207 eserin sergilendiğini anlattı.
SİYASETCAFE.COM