Ali Hikmet İnce yazdı: MİT Notu'ndaki 'Cinayet' iddiası

1985’de, ‘MİT Raporu’ diye adlandırılan ‘bilgi notu’nda kazadan da bahsedildi: ‘Derin devlet destekli mafya tarafından, trafik kazası süsü verilerek işlenmiş cinayet,’ diye yorumlandı/tanımlandı.

Esengül’ün kız kardeşi Sezen Beşikçi, olayın üzerinden tam 27 yıl geçtikten sonra Vatan Gazetesi’ne konuştu.

Hatırladığı ayrıntıları - ‘mealen! - sıraladı:

‘Oflu İsmail, sahnenin önündeki büyük masada oturuyordu. Kalabalıktılar. Tabaklarında ‘..kain’ vardı. Devamlı çekiyorlardı. Ablam sahneye çıkınca, ‘Aldırma Gönül’ şarkısını istedi. Kardeşim denileni yaptı. Bir daha söylemesini talep etti. Esengül tekrarladı. Sonra beklenmedik anda silahlar ateşlendi. Ne(ler) olduğunu anlayamadım. Herkes can kaygısı ile kaçıştı. Gazino sahibi Akbulut Karaoğlu olay yerinde vuruldu. Garson Hasan Yolal da beni korumak için can verdi. Bana âşıktı.’

‘Olaydan hemen sonra gazino boşaltıldı. Ablam bunalıma girdi. Ne yapacağını bilemedi. Gördüklerini aynen anlatsa Oflu grubu peşini bırakmayacaktı. Söylemese, ölen Malatyalı gazino patronunun akrabaları rahatsız edecekti. Esengül kendini kaybetti, deliye döndü. Beni tehlikeden uzak tutmaya çalıştı. Kimseye hiçbir şey anlatmadı.’

 

Esengül'ün seslendirdiği, 'Anlamıyorsun Gönül Derdinden' adlı şarkısının plak kapağı

 

- Olayın Sebebi: Akbulut Karaoğlu ile Oflu İsmail Arasındaki Rekabet Miydi? -


Beşikçi, olayın çıkış sebebini de uyuşturucuya bağladı. İddiası göz önünde tutulursa ikili arasında geçmişe dayanan düşmanlık mevcuttu ama katî şekilde emin değildi: ‘Çatışmanın ablam yüzünden çıkmadığı kesindi. Sonradan duyduğuma göre, Oflu İsmail ile gazinonun sahibi Akbulut Karaoğlu uyuşturucu işinden kaynaklanan husumet varmış. Ancak sav ne kadar doğru bilemiyorum.’

Basında çifte cinayetle ilgili bazı olasılıklar dile getirildi. İlk teoriye göre Oflu İsmail’in ortağı olduğu menajerlik ofisi, Esengül’ü kadrosuna almak isterdi. Ancak Semiramis Gazinosu’nun sahibi Akbulut Karaoğlu karşı çıkardı. İkinci iddia hesaba katılırsa, Karaoğlu ile Hacısüleymanoğlu arasında ‘yasaklı madde’den ötürü eski husumet vardı.

 

Esengül gazino programında

 

Oflu İsmail, bağlantılarını kullanıp sahte kimlikle yurtdışına kaçmayı/çıkmayı başardı. Bulgaristan, Macaristan, İsviçre, Hollanda ve İngiltere’de saklandı. 1980’de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. - 1995’de ise yeniden yurttaşlığa alınacaktı! - Semiramis Gazinosu cinayetlerinden ötürü 36 yıl hapse mahkûm edildi. Kesin karar, 1999’da, Yargıtay Birinci Dairesi’nce gıyabında verildi. İnfaz Yasası’na göre 14 yıl 4 ay hapis yatması gerekiyordu.
1985’te, İngiliz polisi, Oflu İsmail’in Londra’da kaldığı evi bastı.

Ali Osman Gürekal adına çıkarılmış sahte pasaport ve tabanca ile yakaladı. Ülke yetkilileri, kimlikte adı geçen kişi hakkında bilgi edinmek için parmak izini Türkiye’ye gönderdi. Dönem basınında yer alan haberlere göre, gelen parmak izi farklıydı. Hüviyeti doğrulan(a)madı. Serbest bırakıldı. Ankara, yapılan hatayı hemen fark etti. Doğru kaydı gönderdi. Ama geç kalınmıştı! İsmail Hacısüleymanoğlu, aynı gün Londra’yı terk etti. Hollanda’ya geçti. 

 

Esengül'ün çeşitli gazetelerde yayınlanan resimlerinden iki seçme

 

- Oflu İsmail İtalya’da 19 Yıl Hapis Yattı… -


Ama takipten kurtulamadı. 9 Şubat 1987’de, polis evini bastı. Haberlere göre, Hasan Heybetli de yanındaydı. Konuttan 13 adet silah çıktı. Hacısüleymanoğlu hapishaneye gönderildi. Türkiye’de idam istemi ile yargılandığından ülkesine iade edilmedi. Serbest bırakıldı. Gerçek kimliği ortaya çıkınca İtalyan makamlarınca istendi. Torino Savcılığı’nın talebi üzerine yeniden tutuklandı. Suçlama listesi hayli kabarık ve ürkütücüydü: Celal Erdoğan adlı kişiye uyuşturucu satmak, İbrahim Çalışkan’ın ölüm emrini vermek, Bulgaristan bağlantılı yasaklı madde ve silah kaçakçılığı yapmak, vb. gibi suçları işlemekle itham edil(ir)di. İtalya’ya gönderildi, Milano’da yargılandı. 2 Ekim 1989’da, 24 yıl hapse mahkûm edildi. 19 sene fiilen cezaevinde yattı. 2006’da Türkiye’ye geri verildi.

Oflu İsmail, İstanbul Adliyesi’nde hâkim önüne çıkarıldı. Sonra da Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderildi. Yeniden yargılanma talebinde bulundu. İsteği yerinde görüldü. Duruşması İstanbul Birinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Doktor nezaretinde salona getirildi. Olayı anlattı: 

‘Sanatçı kadını - Esengül’ü! - tanımam,’ dedi. ‘Olay günü, Uğur Kalyoncu, beni ve birkaç arkadaşımı Semiramis Gazinosu’na yemeğe davet etti.

 

Esengül'ün okuduğu bir plağın kapak resmi

 

Masada 10 kişi kadardık. İçki tüketmedim. Tabancamın yerini değiştirmek istedim. Silah kazara patladı. Gazino sahibi Akbulut, bir grup adamıyla masamıza gelmeye çalıştı. Yanımızda bulunan polis memuru Osman Yavuz ile bir arkadaşı, önlerini kesip yaklaşmalarını önledi. ‘Kaza oldu,’ dediler. Uyarı üzerine geri döndüler. Ama bir süre sonra yanımıza vardılar. Akbulut karşıma dikildi. Eli ceketinin altına sakladığı tabancadaydı. ‘Bir daha sıkmazsan adisin!’ dedi. Hemen eline sarıldım. Hasan Yolaldı’nın silahını bana doğrulttuğunu gördüm. Daha atik davrandım. Benimkini çekip ayağa kalktım. 2 el Akbulut’a ardından da Yolaldı’ya ateş ettim. İkisi de vuruldu. Aynı anda diğer adamlar üzerimize kurşun yağdırdı. Süratle kaçmak zorunda kaldım. Asansör bozuktu. Merdivenlere yöneldim. Bana engel olmaya çalışan bir kişiyi kolundan yaraladım. Sonra da mekândan uzaklaştım.’

 

- Şahit: ‘Oflu İsmail, Assolist Esengül İle İlgilenirdi,’ Dedi… -


İsmail Hacısüleymanoğlu, gurbet sergüzeştini de özetledi: ‘Olaydan sonra Hollanda’ya gittim. Türkiye Adalet Bakanlığı’nın 200 kişi hakkında tutuklama kararı aldırdığını öğrendim. 1987’de İtalya’ya götürüldüm. Dosyam yollanmadığından yargılanamadım. 2 yıl boyunca bekletildim. Sonra Milano’ya sevk edildim. Tanımadığım 2 Türk ile birlikte uyuşturucudan mahkemeye çıktım. 24 yıl hapse mahkûm edildim.’

 

Dündar Kılıç, Oflu İsmail'in kayınbiraderiydi

 

Akbulut Karaoğlu’nun arkadaşı olduğunu bildiren K. B. adlı tanık da dinlendi. Gördüklerini anlattı: ‘Bir koruma, İsmail Hacısüleymanoğlu’nun geldiğini söyledi. Gazino sahibi Akbulut, kasasını açıp 3 tabanca çıkardı. Birini kendisi aldı. Diğerlerini bodyguardlarına verdi. ‘Kapıyı tutun! İsmail buradan sağ çıkmayacak!’ şeklinde konuştu. 

Duruşma hâkimi sebebi sordu. Şahit de, ‘O günlerde gazinoda Esengül adlı assolist çalışırdı. İsmail, zaman zaman Akbulut’a, assolist için gazinoya geldiğini söylerdi. Akbulut’un da güzel kadına ilgisi vardı. Engellemeye çalıştım. Beni dinlemedi. Çok geçmeden silah seslerini işittim. Ama çıkıp bakmadım. Daha sonra Akbulut Karaoğlu ile adamı Hasan Yolaldı’nın öldüğünü öğrendim,’ dedi.

Oflu İsmail, şahit K.B.’nin iddialarını reddetti: ‘Sanatçı kadına ilgim yoktu!’

 

'Oflu İsmail', Türkiye'ye dönüşünde çıkarıldığı bir duruşma sonunda polisler arasında​​​​​​​

 

- Esengül’e Film Teklifi… -


Esengül, cinayetlere tanık olunca nasıl davranacağını bilemedi. Paniğe kapıldı. Canını yitirmekten korktu. Tarafların yakınlarından/elemanlarından şiddet görmekten/saldırıya uğramaktan çekindi. Görüntüsünü değiştirmeye çalıştı. Sık sık kıyafetlerini yeniledi. Rutin makyaj biçimini terk etti. Yakın çevresinin beyanına göre Emniyet Müdürlüğü veya Adliye’ye giderken bile bin bir dikkatle davrandı.

Kız kardeşi Sezen Beşikçi, röportajında Esengül’ün sıkıntılı dönemini de dillendirdi:

‘Ablam hiç evden ayrılmazdı. Erkek kardeşimle Şişli Adliyesi’ne ifade vermeye giderdi. Ben ise arkadaşlarımla sürekli dışarıya çıkardım. Dilediğim gibi davranmaya devam ederdim. Annem, ablamı uyarmış: ‘Kardeşin ölümle dans ediyor!’ demiş. Koşup yanıma geldi, gruba katıldı.’

Esengül’ün sosyal hayatı bitiverdi. Herhangi bir eğlence yerine gitmedi. Can sıkıntısından, moral bozukluğundan ne yapacağını bilemedi. Cinayetlerin üzerinden 19 gün geçmişti. Yeni çekilecek sinema filminde başrol teklifi aldı. Heyecanlandı, yaşama sevinci aniden geri döndü. Kutlamaya karar verdi. 18 Nisan 1979’da, Emirgan’da bir eğlence mekânında rezervasyon yaptır(ıl)dı. Kız kardeşi Sezen, Turhan Yazıcı ve Bakırköylü zengin iş insanı -Bakırköy’deki Fıratlı Pasajı’nın sahibi! - Mehmet Faruk Özfıratlı ile sabaha kadar hoşça vakit geçirdi. - Özfıratlı, evli ve 2 çocuk sahibiydi! - Esengül, - bir röportajında da açıkladığına göre! - ‘evli erkeklerle aşk yaşamaktan hoşlanırdı!’

 

Esengül'ün ölüm haberini veren bazı gazetelerin kupürleri​​​​​​​

 

- Trafik Kazası, MİT Belgesi’ne ‘Cinayet!’ Diye Geçti… - 


‘O gece, Emirgan’da içtik. Ben sızmışım. Bir çarpma/sarsılma ile ayıldım. Araba hızla bariyerlere vurmuştu. Demir parçaları da önde oturan arkadaşımla arkasındaki ablama saplandı. Yaralılarımızı hastaneye yetiştirdik. Esengül ameliyata alındı. Beyin kanamasından hayatını yitirdi.’

Grup, eğlence sonrasında Anadol marka, 34 DC 816 plakalı arabaya bindi. Ataköy civarında - Ataköy Motel’in önünde! - trafik kazası geçirdi.

 

Esengül'ün ölümünden sonra çıkarılan son uzunçaları 'Son Hatıram'

 

Direksiyonda Özfıratlı vardı. Caddenin ortasındaki kalasları son anda fark edebildi. Ama frenler tutmadı. Otomobil bariyerlere çarptı. ‘Kütüklerin bilinerek yola bırakıldığı, frenlerin bozulduğu iddia edilecekti! Otomobilin sıkıştırıldığı bile öne sürüldü.’ Olay, resmi kayıtlara ‘kaza’ tanımlamasıyla geçti. Ama iddiaların ardı arkası hiç kesilmedi. Haberlerde, ‘mafya hesaplaşması’ savları sıralandı. Cinayet Masası, olayı yeniden soruşturdu. ‘Aşırı alkol ve hız’ sebep gösterildi.  

 

Gazinoda çıkan ve iki kişinin ölümü ile sonuçlanan çatışma haberini veren gazete haberi

 

Basında yer alan haberlerde dikkat çeken bir iddia daha mevcuttu: 1985’de, ‘MİT Raporu’ diye adlandırılan ‘bilgi notu’nda kazadan da bahsedildi: ‘Derin devlet destekli mafya tarafından, trafik kazası süsü verilerek işlenmiş cinayet,’ diye yorumlandı.

 

Esengül'ün bir gazete röportajı için çekilen resmi

 

Esengül, Fatih Camii’nde yapılan dinî merasimden sonra defnedildi. Cenazesine ailesi ve arkadaşları katıldı. Cemaatin 20 kişiyi bile bulmadığı görüldü. Müzik ve gazino âleminden iştirak eden olmadı. Çelenk(ler) de yoktu! Kazadan yaralı kurtulabilen kız kardeşi Sezen de 2 kişinin yardımıyla törende bulunabildi. Ünlü assolist, İstanbul’da Yeni Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

 

Esengül'ün 'Bir Yoksula Rastladım' adlı şarkısının kapak resmi

 

24 yaşında aramızdan ayrılan Esengül, 23 plak ve 4 kaset doldurdu. Ölümünden sonra anısını yaşatmak için - Selami Şahin’in üstün gayretiyle! - ‘Son Hatıram’ adlı uzunçaları yayınlandı. Albümdeki şarkılarının bir kısmı eski 45’lik plaklarından, bazıları da henüz basıl(a)mamış stüdyo kayıtlarından sağlandı.
 

Ali Hikmet İnce

Siyasetcafe.com

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Tarih Haberleri