Ali Babacan, Enes Kara'nın intiharı sonrası cemaat ve tarikatlara sahip çıktı!

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cemaat yurdunda yaşadığı baskı nedeniyle intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara'nın intiharı sonrası cemaat ve tarikat yurtlarına sahip çıktı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, üniversite öğrencisi Enes Kara'nın yaşamına son vermesi hakkında açıklamalarda bulundu.

Enes'in intiharı sonrası cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılmasını isteyenlere tepki gösteren ve yurtlara sahip çıkan Babacan, "Gencecik Enes'in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Kapatmak yasaklamak yok etmek dışında çözüm önerisi yok mu bu memlekette ya" dedi.

 

Babacan, şu ifadeleri kullandı:


'Bu arada bakıyoruz başka birileri de gencecik Enes'in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Kapatmak yasaklamak yok etmek dışında çözüm önerisi yok mu bu memlekette ya! Herkesin zihninde bakıyoruz beğenmiyorsa yasaklansın kapatılsın. İktidar gençlerin barınma sorununu çözmelidir, evet. Ucuz ve nitelikli yurtlara erişim tabii ki sağlanmalıdır. Ayrıca özel yurtların da tamamı denetlenmelidir. Devletin görevi gençlere kaliteli ve hesaplı yurt imkanı sunmaktır. İki lafın başında üniversite sayısını artırmakla övünen hükümet, üniversiteler için yeterli yurt imkanını niçin hazırlamadığını da izah etmek zorundadır. O açtığınız üniversiteleri kazanan öğrenciler yurt bulamadığı için  kayıt yaptıramıyor ya! Ancak bu meseleye bunun ötesinde bir yaklaşım, başka türlü bir  otoriter yönetime de davetiye çıkartmaktadır. Biri çıkıyor AYM'yi TTB'yi kapatalım diyor; öteki diyor ki vakıfların derneklerin yurtları kapatılsın diyor. Ya siz kapatmaktan yasaklamaktan başka bir şey bilmiyor musunuz? Doğru dürüst politikalarla kuralların işlemesini, kurumların iyi çalışmasını sağlayamaz mısınız ya!"

 

 

NE OLMUŞTU?

 

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan dolayı intihar etmişti.

 

Kara, bıraktığı intihar notunda özetle şunları kaydetmişti:

 

“Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım.

Şu an onların (aile) zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada bir-iki gün geliyordum ya da yılda bir-iki hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Bur da vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit, günlük bir saat bur da olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın üç günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın bir günü temizliği yine biz yapıyoruz.

 

 

Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle, diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8’de serbest oluyorum, hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Bu iki sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim üç saat falan.''


Siyasetcafe.com

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri