Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı'dan, HDP Sözcüsü Osman Baydemir'e Şeyh Said yanıtı...
Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı Sivas Katliamı anmaları sırasında, hilafet yanlısı Şeyh Said adına eski Madımak otelinin önüne karanfil bırakan HDP Sözcüsü Osman Baydemir’i sert ifadelerle eleştirdi.
Baydemir, eski Madımak Oteli'nin önüne 3 karanfil bıraktığını söyleyerek, "HDP milletvekilleri, HDP merkez yürütme kurulları, HDP'nin tüm bileşenleri ve HDP'ye gönül vermiş milyonlarca can adına 3 karanfil bıraktık. Bunlardan bir tanesi Şeyh Sait'in torunları adına bırakılan bir karanfildir. Bir tanesi Seyit Rıza'nın torunları adına bırakılan karanfildir. Bir diğeri de Hacı Bektaş'ın ve Pir Sultan'ın torunları adına bırakılan karanfildir” demişti. Baydemir’in bu sözlerine sert çıkan Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı, “Pirincin İçindeki Beyaz Taşlar”başlıklı açıklamasında, “Madımak Katliamı anmaları sırasında karanfiller bırakılırken Hacı Bektaş Veli ve Pir Sultan Abdal’ın, Alevilerin kurmuş olduğu Kamber-i Ali sofrasına oturmayan Şeyh Sait ile aynı kefeye konulurken ‘alkışlanması’ incitici bir durumdur. ‘Alevilerin kestiği haramdır, yenilmez’ düşüncesi ile kurulan sofraya oturmayan birinin Yolumuzun uluları ile aynı kefeye konulmasına gönlümüz razı olmaz.” ifadelerini kullandı.
Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vakfı’nın açıklaması şöyle:
“Henüz bir ay olmadı, ‘pirincin içindeki beyaz taşlar’ Yolumuzun temel düsturları ve Alevi Bektaşi toplumunun inancında yeri olmayan üç durumu yaşattılar: ‘Bayram Cemi’, Sivas Katliamı Anması esnasında Pir Sultan Abdal ve Hacı Bektaş Veli’nin, Şeyh Sait ile aynı kefeye konulurken ‘alkışlanması’ ve Hacıbektaş-Deklarasyonu!
İster bilinen tarih diyelim ister Yolumuzun tarihsel döngüsü diyelim, hiçbir dönemde ve hiçbir zaman içinde ‘Bayram Cemi’ adı altında ne erkân kuruldu ne de cem sürüldü. Biz kendimize saygımız olmadığı sürece, kendi Yolumuza sahip çıkmadığımız sürece komşu inançları taklit eden, kopya olmaya mahkûmuzdur. Yolumuzun temel ibadet biçimlerinden biri olan Cem’de hizmetlerin, deyişlerin, muhabbetlerin süresi değişmekle birlikte birçok zaman ve mekânda cemler sabah gün ışıyıncaya kadar sürebilmektedir. Buradaki ibadetimiz de oturan-duran gülbengi ile canlar govsuz, kıybetsiz huzur içinde cemevinden ayrılırlar.
Acılar paylaşıldıkça azalsa ve yaralar kendini sarsa da bazen daha incitici, gönül kırıcı olabilmektedir, yaşananlar. Madımak Katliamı anmaları sırasında karanfiller bırakılırken Hacı Bektaş Veli ve Pir Sultan Abdal’ın, Alevilerin kurmuş olduğu Kamber-i Ali sofrasına oturmayan Şeyh Sait ile aynı kefeye konulurken ‘alkışlanması’ incitici bir durumdur. ‘Alevilerin kestiği haramdır, yenilmez’ düşüncesi ile kurulan sofraya oturmayan birinin Yolumuzun uluları ile aynı kefeye konulmasına gönlümüz razı olmaz.
siyasetcafe.com