Akkaya, İYİ Parti’nin programının, emperyalizmden, özellikle de Amerikan emperyalizminden bağıra bağıra görev talep ettiğini yazarak, “İyi Parti’nin programı, AKP’nin boşalttığı alana talip olmanın bildirgesi adeta... Eşbaşkanlığı kapmak için yanıp tutuşuyor sanki. Nasıl mı?” diye sordu.
Mehmet Akkay’nın Aydınlık’taki yazısı şöyle:
“Türk milletine güveni esas almak
Milliyetçiliği kültürel ve ekonomik alanlara taşımak
Milli menfaatlerimizi her alanda ön planda tutmak
Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, değerlerini ve üniter yapıyı korumak”
Programın birkaç yerinde daha rastlıyorsunuz böyle cümlelere. Cımbızcı biri bunları seçip burnunuza dayadı mı, büyülendi gittiniz alimallah. “Ne vatansever parti” dersiniz hayranlıkla.
Oysa gerçek tam tersi... Program, emperyalizmden, özellikle de Amerikan emperyalizminden bağıra bağıra görev talep ediyor. İyi Parti’nin programı, AKP’nin boşalttığı alana talip olmanın bildirgesi adeta... Eşbaşkanlığı kapmak için yanıp tutuşuyor sanki. Nasıl mı?
Programın hiçbir yerinde Amerika’nın Türkiye’yi parçalama amacını göremiyorsunuz.
Amerika’nın “kara gücüm” dediği PKK diye bir örgüt de yok.
IŞİD ya da diğer adıyla DEAŞ da yok.
Dünya mafyası Amerika, bütün çeteleri ve haydutlukları, bütün şer planları, melun uygulamaları ile buhar olmuş, uçmuştur.
FETÖ ise, sadece bir yerde geçiyor. O da Gladyo, ABD’nin ajan örgütü olarak değil, “hain FETÖ örgütü” olarak sadece. Neden hain, o da belli değil. 15 Temmuz darbesinden söz etmeye mecbur kalmasalar, FETÖ de buharlaşacak, adını yazmak zahmetine de katlanmayacaklardı.
EMPERYALİZM TEMİZE ÇIKARILIYOR
İyi Parti, Amerikan emperyalizmini temize çıkarmak için öylesine uğraşmış ki, her yer sütliman. Dünya, bölgemiz, ülkemiz... Hiçbir sorun yok. Ülkemize, ulusal bağımsızlığımıza, üniter yapımıza, milli birliğimize kast eden hiçbir sorun, örgüt ya da ülke yok.
Ne Irak işgal edilmiş ne Barzanistan kurularak parçalanması amaçlanmış ne de parçalama planı daha da ilerletilerek, Suriye’nin ve Türkiye’nin parçalanması için kan gövdeyi götüren tertipler, saldırılar düzenlenmiş. Suriye sınırında binlerce TIR dolusu silah da yok. TIR’lardaki portakal aslında. Tehlike, terör örgütü, emperyalist eşkıya gibi şeylere inanmayın. Gördükleriniz hayal, duyduklarınız uydurmadır. “İç güvenlik” başlıklı bölüme, “bölünmez bütünlük, huzur, milli birlik” yazılmış olmasına bakmayın. Ola ki ruhlar, cinler bir şey yapar diye yazıldı. Endişeye mahal yok.
Şaka değil, programdaki yaklaşım aynen böyle.
Bütün cephelerde Amerikan emperyalizmi ile sıcak savaşta olduğumuz şu günlerde bile, Amerikan haydudunu, bütün çetelerini, bütün terör örgütlerini ve bütün vahşetini gizlemek için bu kadar gayretkeşliğin başka bir anlamı olabileceğini söyleyebilecek bir vicdan ve akıl sahibi var mıdır?
Hiçbir vatansever aklın, milliyetçi vicdanın izah edemeyeceği bu gayretkeşliğin bir tek izahı olabilir, Amerikan emperyalizminin desteğini sağlama, planlarında görev alma arzusu. İhanete koşan çırpınma.
AVRUPACILIK-NATOCULUK
İyi Parti, Avrupa Birliği’ne katılma amacının bütün unsurlarıyla çöpe atılmış olmasını umursamıyor. Tam gaz AB’ci...
“Bozulan AB Türkiye ilişkilerini tamir edelim” diyor. Bu tamirat, “Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar ve Doğu Akdeniz için de önem taşımaktadır” diyor. Azıcık dış politikadan anlayan, okuması olan bilir ki, sözü edilen bölgeler, AB’nin iştahına sunulmaktadır. Emperyalist Batı’nın yanında saf tutmayı amaçlıyorsa bir parti, doğal olarak NATO’cudur da. İyi Parti de NATO’cu.
NATO toplantılarında Türkiye’nin parçalanmış haritasının duvara asılması, Atatürk’e hakaret edilmesi, Amerikan eşkıyası için mazlum ülkelerin başına çökmesi, İyi Parti için gocunulacak sebep değil. ABD emperyalizminin bu çetesine güzellemeler diziyor hem de. Diyor ki:
“Türkiye, İkinci Dünya savaşından sonra kurulan dünya düzeni içinde batı kurumları içinde yer almıştır. Ülkemizin savunma politikası da batı güvenlik sistemine entegre edilmiştir. Savunma politikasında en üst şemsiye olarak NATO bulunmaktadır. NATO bir siyasi yapılanma olup üyelerinin müşterek savunma ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.”
***
Bir soru: Emperyalizme hizmet aşkıyla hazırlanan programın sahipleri neden kendilerine “milliyetçiyiz” derler? Düşünün, bulursunuz.
Yedi bölüm halinde okuduğunuz eleştiri burada bitiyor. Biz aktardık, takdir sizin.”
siyasetcafe.com