FETÖ, HDP ,CHP ve İYİ parti?
Ne oldu da bu terör grubu ve siyasi partiler bir arada çalışmaya başladılar?
Ortak paydaları ve birbirlerine faydaları ne oldu ki?
Özellikle Meral AKŞENER nereden emir alıp 25 Ekim 2017’de İYİ partiyi kurdu? 15 Temmuz 2016 sonrası kurulan bu parti tesadüf mü? Kuruldu yoksa bir el tarafından planlanarak mı kuruldu.
Hangi siyasi olay bu partileri bir araya getirdi? Bu siyasi ve terör grubunun ortak paydası kim? Kimi hedef alarak bu oluşum da ısrar ediyorlar.
Menfaatleri nerde ve ne zaman kesişti?
Kısacası günümüz Türkiye’sinin gelişen ve hızla büyüyen bir yol haritasını başarıyla yürütmesinden rahatsız olan ŞER odakları bu inanılmaz yükselişin önüne geçmek için birçok kez denedikleri ve 2000 li yıllara kadar da başarılı oldukları misyonlarını devreye sokmak şartıyla harekete geçmişlerdir. AK partinin iktidarından sonra bu odaklar Reisin dik duruşuyla kimyaları bozulmuş ve bu suretle çeşitli oyunlarla ülke gündeminde yer almışlardır.
Amaç ülkeyi zayıflatmak, yükselen ekonomik değerlerini bozmak ve bu suretle ülkenin mihenk taşlarını ellerine geçirip sömürü halinde devam etmektir. Bu nasıl ve ne zamanlar olmuştur. 60 darbesi, 12 eylül darbesi, post modem darbeler diye çeşitlendirebiliriz. Bu darbeler tesadüf değildir. Bunlar ülkenin yönetimsel ve kalkınma alanında dış güçlere karşı duruş sergilediğimiz zaman hemen kafamıza inen darbelerdir.
Zayıf olan ülke ekonomisi hemen askeri darbeyle sindirilmiştir. Evet 2000 yıllarının başı yani Ak partinin iktidar oluşundan sonra ülkemizde ciddi bir iyileşme gerçekleşmiştir. Bu istikrarlı gidiş tüm dünya da dış güçleri harekete geçirmiş ve cennet vatan ülkemin üzerinde çeşitli oyunlarını sergileme fırsatı kollamaya başlamışlardır.
Lider olunmaz doğulur… Bunun tarihte birçok örneği vardır. En son örneği Recep Tayip ERDOĞAN’dır. İktidar olduktan sonra izlediği politikalarla ülkemizi bu dış güçlerin elinden birer birer kurtarmış ve bu canilerin eskiden yapmış oldukları darbeleri de bertaraf etmiştir. Son örneği 15 TEMMUZ 2016 da hain FETÖ darbe kalkışı mıdır? Onunda üstesinden halkımızı ayaklandırarak gelmeyi başarmış ve dünya da eşi benzeri olmayan bir direniş sergilemiştir. Tabi ki darbelerden sonuç alamayan bu dış ŞER odakları ülkem içinde farklı senaryolar yazarak ve bu senaryoları uygulatmak içinde figüranlar bularak içimize sokmuştur. Kimlerdir bunlar? Kimler tarafından organize edilmişlerdir bir bakalım?
15 Temmuz 2016 da hain FETÖ darbesinin başarılı olsaydı ülkemizin başbakan adayı Sayın Akşener olacağı kulislerde söylenmiştir. Kim ne derse desin başbakan Akşener, Cumhurbaşkanı da Kemal Kılıçdaroğlu olacaktı. Ama evde ki hesap çarşıya uymadı ve REİS bu senaryoyu halk direnişiyle bozdu. Sonra ne oldu.
FETÖ hemen siyasi oluşum içine AKşener'i soktu ve 25 Ekim 2017 de İYİ parti (FETÖ) adı altında partiyi çok hızlı bir şekilde içimize sokmayı başardı. Yanına da CHP, SP, PKK yi alarak güçlendirdi. Akşener bu ülkenin İçişleri Bakanlığı’nı yapmış bir siyasetçi olarak ülkesini bir avuç FETÖ’ya satmıştır. Başarılı olur olmaz bilemem ama şimdilik Akşener’in dik duruşu birçok seçmeni de etkilemeye başlamıştır. Akşener yanına aldığı ittifakıyla başta belediye seçimlerini iyi değerlendirip çoğu büyük şehir belediyeleri bu siyasi oluşumun eline geçirtmiştir.
Ülkesine ihanet eden bu ittifak karşısında Dik duran Erdoğan bu oyunda bozacaktır. Ekonomik sıkıntılar içine düşen halkımız Erdoğan’dan veya Hükümetten sağlam adımlar atmasını beklemektedir. Bu oluşumun tek düşmanı ERDOĞAN’dır.
Amaç Erdoğan ve Ak partiyi iktidardan düşürmektir. FETÖ önderliğinde yürütülen ittifak günümüz şartlarında kim ne derse desin ilerleme kaydetmiştir. Bunun için var gücüyle çalışan FETÖ ve ekibinin bir an önce oyunu bozulmalı ve bu cennet vatanıma zarar vermeden ebediyete gönderilmelidir.
Ülkeyi bu anlamda ciddi sıkıntılar beklemektedir. Geriye dönük başarısızlıklarla dolu bir muhalefetin 2023 de Akşener eşliğinde ciddi bir hükümet karalama politikası yürüteceğini ve bu esnada da her türlü etik olmayan yolları deneyecekleri kanaatindeyim. Hükümet ve ortağı bir an önce bunun önlemini somut önlemlerle almalıdır. Yoksa 2023 de ülkemi büyük bir siyasi kriz beklemektedir.
AKşener bu tutumu ve ittifaka önderliğiyle vatanına ihanet eden bir duruş sergilemektedir. Bu partinin para kaynağı nerden akmaktadır. Bu partinin gücü nerden gelmektedir. Hdp’nin arkasında durarak neyi hedeflemişlerdir? Sayın İmamoğlu Diyarbakır’a kadar gidip neden Anneleri ziyaret edememiştir. Neden bu terör grubuyla hareket ediyor?
Birde AKşener neden İmamoğlu’na bu kadar destek çıkıyor. İmamoğlu 2023’de bu ülkenin ittifak adayıdır. Bu kesin ve nettir. Büyük bir aksilik çıkmasa da bunu ülke gündemine alıp dillendirmek istemiyorlardır. İmamoğlu’nun yüzü eskimesin diye bu tutumu sergiliyorlardır.
AKşener ve ekibi bu işi başarmak için ülke dinamiklerinin hepsiyle oynayacak kadar ileri gideceklerdir. Şuanda bile bilbordlara girdikleri afişlerle göstermektedirler. Kim bu vatana ihanet etmişse bunun karşılığında bedelini ağır ödemiştir. FETÖ ülkemde olduğu sürece bu bizi bekleyen en büyük ihanet şebekesidir. Bunların şimdilik uzantıları AKşener ve ekibidir. Ülkemi böl parçala mantığıyla zayıflatacaklar ve ilerleyen gücünü yok edeceklerdir.
Erdoğan ve ekibinin de bunları bildiğini ve buna karşı bir çalışma yaptığını düşünürsek inanın 2023 de ki seçim çok zor şartlarda ve çok çetin bir yarış içinde olacaktır. Kim kazanırsa kazansın şaibe eksik olmayacak bir seçim olacak hatta birçok siyasinin de ömrünün biteceği bir seçim olacaktır. Dik duran hükümet ve ERDOĞAN bu tehlikenin ne denli ileriye gittiğini, artık AKşener ve İmamoğlu’nun ne kadar tehlikeli olduğunu görmezden gelmeyecektir.
PKK bir şekilde bitti ama uzantıları tehlike arz etmektedir. Usta siyasetçi ERDOĞAN bu oyunu da bozarsa artık günümüz Türkiye’sinin önünde ki ŞER odaklarının siyasi ömrü kalmayacaktır. Temennim o dur ki kazanan inşallah Türkiye’m olacaktır. Eğer kaybederse iç savaşa kadar gidebilecek tehlikeler bizleri beklemektedir.
AKşener bir an önce geçmiş siyasi misyonuna dönüp ve ŞER odaklarının arkasından kurtulmalıdır. Kendi siyasi çizgisinden ödün verip bambaşka bir oluşumun içinde kukla gibi yönetilmesi içler acısıdır. Ülkemin İçişleri bakanlığı yapmış bir siyasetçi olarak temennim odur ki doğruyu görüp ona sarılmalıdır.
Bu Bizans oyunlarına fırsat vermemelidir. Bu şer odaklarıyla ülkemin bölünmesine izin vermemelidir. Doğru yerde ve doğru zamanda siyaset yapmalıdır. Yoksa AKşener ilerleyen tarih sayfalarında yer alırken, ülkesini böldüren ve ya satan bir siyasi olarak anılacaktır. Ne diyelim doğru birdir AKşener. Sizin gibi siyasi tarihimizde uzun yıllar yer almış ve usta siyasetçilerinin elinde yetişmiş bir misyonun sonu AH şener Vah şener olmamalı. Allah yar ve yardımcın olsun.