AK Partililer Barış Pınarı Harekatını böyle yorumladı; Erdoğan kazandı

Barış Pınarı Harekatı'nda ateşkes kararı alan Türkiye, sahadaki başarısını masaya da taşıdı. AK Parti destekçileri de Erdoğan'ın siyasi bir başarı elde ettiğini düşünüyor.

AKP, ABD ile yapılan görüşmeler sonrasında Barış Pınarı Harekâtı’na 120 saatlik ara verilmesini “Türkiye kârdan zarar etti, ABD ise zarardan kâr etti” olarak yorumlarken, harekâtın iç siyasete etkisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a desteğin artması olarak kendisini gösterdiği değerlendirmesini yapıyor. ABD Başkanı Trump’ın mektubuna yanıt verilmemesinin “bir eksiklik olmadığını” savunan AKP yöneticileri, “Kavgada yumruk sayılmaz” görüşünü dile getirirken, bunun gelecekte Türkiye’nin pozisyonu için kullanılacağı tezini ileri sürüyor.

 

AKP’de, Barış Pınarı Harekâtı’yla ilgili gelişmelerin dış politika kadar iç politikaya yansımaları da dikkatle izleniyor.

 

Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, parti kulislerinde konuyla ilgili şu değerlendirmeler yapılıyor:

 

Sadece tek ülke olsa dezavantaj olur: Bölgede sadece ABD ya da Rusya olsa dezavantaj olur. Soçi Zirvesi var, mecburen Rusya’nın Türkiye’ye el vermesi gerekiyor. yoksa ABD var. Trump bir yere kadar getirdi ve Türkiye’nin istediğini yapmak zorunda kaldı. Daha da daraldıkça Türkiye’nin beklentileri çok daha fazla karşılanabilir. Türkiye’nin nihai hedefinin 32 mille bağlı olmaması lazım. PYD aşağı gittikçe bizim de peşinden gitmemiz lazım. PYD aşağıda varlığını devam ettiremez, orada bir terör devleti kuramaz. Çünkü demografik yapı buna uygun değil, orada daha çok Arap yoğunluğu var. Suriye merkez hükümeti de oradan yukarı doğru sıkıştırmaya başlayacak. Sıkıştırdığı zaman PYD tamamen tasfiye olacak. Herhalde Beşşar Esad kendi ülkesini kontrol etmek isteyecektir.

 

Kârdan zarar ettik: Bu anlaşmadan her iki taraf da kazandı. Biz daha fazla kârlı çıkabilirdik bu işten, ortada mahrum kaldığımız bir kâr var. ABD de büyük zarardan dönmek suretiyle kazandı. ABD, stratejik olarak Rusya-Türkiye blokunu güçlendirip aleyhine sonuç doğmasını engellemek istedi. ABD, Türkiye ile sürdürülebilir görüşme zeminini korumayı amaçladı.

 

Mektup egemenlik haklarını kullanmanın sonucu: Geçmişteki hükümetler ABD ile böyle karşı karşıya kalmadığı için buna benzer bir mektup vakası olmamış. Türkiye, kendi ulusal sınırları içinde hakkını savunmak için attığı adımlar ve pazarlıklar nedeniyle sınırı aşan konuşmalar oluyor iki devlet arasında. Türkiye, kendi uluslararası egemenlik haklarını kullandığı için böyle bir mektup yazılıyor. Mektuba mutlaka bir yanıt verilir. Çuval geçirme olayından sonra ne oldu, aşama aşama sonuç alındı. Bu mektuba yanıt, Türkiye’nin Ortadoğu’daki pozisyonunun güçlenmesi olacaktır. Kavgada yumruk sayılmaz.

 

Erdoğan’a destek arttı: Şu an siyasi nabız tutuluyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi desteği arttı, şu anda yüzde 60’ın üzerinde. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da harekâta destek veriyor. Destek vermek zorundalar, çünkü kendi tabanları da bunu istiyor. Toplumsal destek, diplomatik ve askeri başarıyla tezahür eden bir durum. Çinli savaş sanatçısı, 2 bin yıl önce “5 şeyi bilirsem kazanırım” demiş. Yer (arazi koşulları), gök (hava koşulları), kendi savunma gücü, karşı tarafın savunma gücü ve liderin aldığı savaş kararına halkın desteği. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, S-400 krizi, terörle mücadele, 15 Temmuz ve benzeri süreçleri algıyı iyi yöneterek bu noktaya getirdi. Muhalefet şu anda sadece Barış Pınarı Harekâtı değil, diplomatik sürecin de karşısında olamaz.

Parti tabanı dinamik: 31 Mart ve yenilenen İstanbul seçiminde aldığı sonuçların partide yarattığı travma atlatılıyor. Partiye olan destekte görülen aşağı doğru iniş yavaşlamıştı. Harekâtla birlikte iniş durduruldu ve sabit bir noktaya geldi. Parti teşkilatlarındaki dağınıklık yerini heyecanlı ve dinamik bir görüntüye bıraktı, kongre süreçleriyle bu daha da olumlu yönde artacaktır. Terörle mücadele ve ABD ile atışmalar, partiye kazandırıyor. Bu aşamadan sonra yeni kurulacak partilere geçişlerin Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun beklediğinden çok daha az olacağı değerlendirmesi yapılıyor. Bir AKP’li yetkili, bu konuda “Cumhurbaşkanı, Babacan ile görüşmesinde ‘elinizi çabuk tutun’ demişti” diye espri yaparak Babacan ve Davutoğlu’nun parti kurmakta geç kaldığı imasında bulundu.

 

Siyasetcafe.com

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri