Aydınlık Gazetesi yazarı İsmet Özçelik, bugünkü köşesinde 'Seçim öncesi partilerde iç kavga' başlıklı bir yazı kaleme aldı
İşte Özçelik'in yazısı;
Yerel seçimlere yaklaşık 4,5 ay kaldı. Partiler aday belirlemekle meşgul. İlk sırada başkan adayları var. Onu belediye meclisi ve il genel meclisi adayları izleyecek.
Yetki genelde başkanlarda. AKP’de Erdoğan belirleyici. CHP’de de durum aynı. Kılıçdaroğlu tartışmalı da olsa Parti Meclisi’nden yetki aldı. Adayları o belirleyecek. MHP’de, İyi Parti’de de kararı merkez verecek.
BELEDİYE BAŞKANLIĞI DAHA CAZİP
Yapılan son anayasa değişikliği sonrasında milletvekilliğinin fazla bir önemi kalmadı. “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”nde Meclis etkisiz.
İşin içine bir de rant girince hesaplar değişmiş durumda. Parti farkı gözetmeksizin herkesin gözü belediyelerde.
Eski bir milletvekilinin değerlendirmesine göre, “Bırakalım belediye başkanlığını, belediye meclisi üyeliği bile milletvekilliğinden daha cazip.”
PARTİLERDE GERİLİM
Rant öne çıkınca partilerde gerilim de iyice arttı. Özellikle elinde çok sayıda belediye bulunan partilerde iş kavga noktasına kadar geldi. Parti yönetimleri bir yandan başkan ve belediye meclisi üye adaylarını belirlemeye çalışırken, diğer yandan da iç kavgalara çözüm arıyorlar. Partilerdeki gruplar belediyeleri ele geçirmek için kıyasıya bir mücadele içinde.
AKP’DE İÇ KAVGA
Şu anda en fazla belediye AKP’de var. Belediye başkanlığı yapanların servetleri herkesin iştahını kabartıyor. Bir AKP yöneticisi partide yaşananları şöyle özetledi:
Milletvekili teşkilatla,
Teşkilat, belediye başkanıyla,
Başkan, başkan yardımcısıyla,
Eskiler, yeni adaylarla,
Belediye meclisi üyeleri kendi aralarında kavgalı.
TARİKATLAR
Bir de tarikatlar var.
Bize oy veren tarikatlar da kontenjan istiyor. Belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için bastırıyorlar.
Bu da yetmezmiş gibi belediyelerde etkili olabilmek için kendi aralarında kavga ediyorlar.
Yani AKP’ye oy veren tarikatlar da birbirleriyle kavgalı.”
Reklamdan sonra devam ediyor
CHP’DE DURUM
CHP’de durum AKP’den farklı değil. Rantı yüksek olan belediyeler paylaşılamıyor. Özellikle CHP’nin kazanma şansı yüksek olan belediyeler için kavga büyük. Aday adayları birbirlerinin bacağından çekmek için yarışıyor.
Hatta gazetecilere birbirleri hakkında belge verenler bile var.
Genel merkezde yönetici odalarında yapılan pazarlıklar, vaatler, ...
Sadece belediye rantı değil, “adaylık rantı” da konuşuluyor.
MUHARREM İNCE’NİN DURUMU
Muharrem İnce daha önce İstanbul belediye başkanlığı adaylığı için ön seçim şartını koymuştu. Şu günlerde eğilim yoklamasına razı olmuş görünüyor.
Belli ki İstanbul belediye başkanlığı için aday olmak istiyor.
Kıdemli bir CHP’liye İnce’nin durumunu sordum. “İnce adaylık işini sevdi, seçimi kaybetse de kazanıyor” dedi.
Pek anlayamadım, ama o kafasını sallayarak uzaklaştı.
★★★
BÜROKRASİ AFFI
Son yıllarda, bürokraside yapılan atamalarda liyakat değil, sadakat öne çıktı. Bir de imza atma yeteneği.
Önlerine konan kararları sorgulamadan imzalayan bürokratlar makbul. İş o hale geldi ki alınan kararları okumadan imzalamakla övünenler bile oldu.
Bazı bürokratlar da makamlarını imza atarak korudular. Attıkları imzanın yasalara, yönetmeliklere uyup uymadığına bile bakmadılar.
Şimdi “yazın yenen hurmalar...” durumu var. Ekonomik krizin yaratacağı sonuçlardan korkuyorlar.
BAHÇELİ AFFI
Bu nedenle Bahçeli’nin af teklifine hemen atladılar.
Erdoğan’ın “devlete karşı işlenen suçlarla” ilgili sözlerinden umutlandılar. “Defteri temizleyeceklerini” düşünmüşlerdi.
Ama AKP af konusunda direndi. Hatta “Cumhur ittifakı”nda krizi göze aldı.
Bu da onları panikletti.
Bürokrat kökenli bir AKP milletvekiline neden böyle olduğunu sordum. Söyledikleri ilginçti:
“Bürokrat arkadaşlar af için kulis yapıyor. Bazıları işi gücü bıraktı bizleri ikna etmeye çalışıyor. Hepsi yasayla geçmişlerine sünger çekilmesini istiyor. Ama bizi huylandıran bir durum var. Bu arkadaşlar geçmişlerini sağlama alırlarsa g.tleri başları oynamaya başlar. Hatta karşımıza bile geçebilirler. Bu nedenle dikkatli olmak lazım” dedi. Şaşırdım kaldım.
siyasetcafe.com