The Economist dergisinin geçtiğimiz günlerde yayınlanan yeni kapak fotoğrafına bir göz atalım mı? Baktıktan sonra sohbetimize başlayalım o halde…
Önceki yazılarımı hatırlayacak olursanız, Çin’in illuminatinin devleti olduğunu yazmıştım. İlluminati tarafından yönetildiğini kapaktadaki fotoğrafta da açık açık belirtmişler. İlluminati Çin’i bitirmek istiyor diye algı yapmak isteyenler bu kapak fotoğrafını görsünler.
Daha önce Çin’in Bir uygulamasından bahsetmiştik. Bazı insanların zeka seviyesini ortaya çıkaran bir uygulama. Normalde 2 kişi önünde yapamayacakları abuk subuklukları, çektikleri videoları binlerce kişi tarafından izleniyor. Hiç düşünmüyorlarda yaptıkları davranışları.
Bazı piyonlara dikkat ederseniz ters algı yaparak bu uygulamayı dahada popüler kıldı. İnsanlar neymiş bu deyip baktı ve çoğu da bu uygulamaya katıldı. Operasyonu görüyorsunuz demi.
Siz bizden sanarsınız adamlar öyle bir ters algı yapar ki, kendi sahiplerinin uygulamalarını, böyle size ters algı ile empoze ederler. O yüzden okuyun araştırın. Bazı insanların gözü açıldı bunları dinlemekten yavaş yavaş uzaklaşıyor artık. Rothschild’lerin soyunu Türklere bağlayanlar, Virüs Şubatta bitecek diyenler, Böyle salgın mı olur diyenler, Zombi mi ne zombisi yahu diyenler, danışıklı dövüş yapanlar.
Her hafta Tv’lerde program yapıyorlar. Geçmişte ne dedilerse şimdi tam tersini diyorlar. İşin ilginç yanı bunları deli gibi takip edip inanlar var. Tabir-i caizse maskeli balo yapıyorlar. Hep aynı şeyleri söylüyorlar, anlattıklarının hepsi bir yerden düğmeye basılmış gibi, aynı zamanda aynı şeyleri diyorlar. Bazen de danışıklı dövüş yapıyorlar. Hepte kendi efendilerine hizmet ettikleri, ünlüleri anlatırlar. Hatta siz bizden sanarsınız ama LGTB işgal aracı Netflix’den dizi bile önerirler.
Netflix izleyin derler. Bunların ne olduğunu Marttan beri yazıyorum. ALLAHın izni ile Maskeli baloları bitecek bir gün herkes gerçek yüzünlerini görecek. Bazı akıllı insanlarda bunları yavaş yavaş fark etmeye başladı. Dünyada başka örgüt kalmamış, sanki başka örgüt yokmuş gibi ağızlarında bir illuminati türküsü tuturmuşlar.
Ters algı ile efendilerini iyi övüyorlar. Ters algınız akıllı adama sökmez. Konuşacak bilgisi olmayan adamlar, sürekli ekranlarda aynı şeyler. ‘’LA FONTANDEN MASALLAR’’.
Karen Page, Ben Urich gibi akıllı insanlar sizin ne olduğunuzu anlıyor ve çözüyor. Biraz hafızalarımızı yoklamaya ne dersiniz? O halde şu resime bir göz atalım…
Yüksek ihtimalle hatırladınız! Daha önce yayınlanan bu dergi kapağını. Korkmayın korkmayın önceki yazılarımda detaylı yıldızları anlatmıştım zaten. Esas anlatacaklarım Temmuz ve Ağustos. Temmuz ve Ağustos ayına odaklanalım şimdi. Temmuz ayı sönük ve Temmuz ayı neredeyse sakin geçti. Ama Ağustos ayı parlak hatta en parlaklarından birisi. Derginin verdiği şifrelerde Ağustos ayı hareketli geçecek gibi duruyor. Neler olabilir diye biraz kafa yorarsak. Daha önceki kapaklarda doğa olaylarının olacağının mesajlarını vermişlerdi.
Büyük şiddetli depremler olabilir mi acaba ? 7, 8, 9 büyüklüğü şiddetlerinde… ALLAH korusun inşaALLAH olmaz. .Başka ihtimallerde var! Son zamanlarda gözümüze gözüme sokulan ufo olayları mı?. Yoksa Filmler, diziler ve Nasa açıklamalarındaki meteorlar mu ? İnşaALLAH olmaz. Lütfen herkes gerekli önlemini alsın, kendini geliştirip okusun, öğrensin, bilgilensin.
Deprem ile ilgili nasıl plan yaptıklarını birkaç filme gizlemişler bunu başka yazıma bırakıyorum. Hemde yakın gelecekde olmuş olan filmlerle. Sizlere Komplo Teorisi (Conspıracy Theory 1997) filminden bashetmiyorum. Bundan sonraki yazıma bırakıyorum bu yapımları, yazı çok uzamasın diye. Dergideki kapak resimlerini kafalarına göre uydurup, salladıkları kimsenin göremediği daha önce filmlerde gizlenen saatin manasınıda anlatacağım nasipse.
Onların bir planı varsa elbet ALLAH’ında vardır. ‘’Âl-i İmrân 139’’ ayeti gelsin akıllarınıza. ‘’(Ey mü’minler, kâfirlere ve zalim düzenlere karşı) Sakın gevşeklik göstermeyin, üzüntüye girmeyin (ümitsizliğe düşmeyin) . Eğer inanıyorsanız (sonunda) galip ve üstün gelecek olan sizsiniz.’’ Tabi rehavetede kapılmayı,n müslümanda gayret etmeli biraz. Okusun, araştırsın, bilgilendirsin, öğrensin elinden ne geliyorsa yapsın ALLAH zaten yardımcı olur böyle kullarına.
Dikkatimi çeken şey ise Yellowstone Süper volkanı!!! Neden diyeceksiniz? Takvimleri geriye saralım. Mart sonu Nisan başı ABD’de Idaho eyaletinde yaklaşık 30 saniye süren 6,5 şiddetindeki deprem 6 eyaletten hissedildi. Şimdi Çok konuşulan The Economist dergisi kapağındaki volkan resmi ve depremin olduğu bölgenin harita fotoğrafa bakalım. Böylelikle birazdan anlatacaklarım için kafanızdaki taşlar yerine oturur.
Yellowstone Süper Volkanı ‘’Bilinen en büyük ilk patlama günümüzden 2,1 milyon yıl önce, 2.si 1,3 milyon yıl önce ve 3.sü ise 640 bin yıl önce gerçekleşmiştir. Bu süper patlamalar, öylesine büyük boyutludur ki binlerce kilometrekare kül bulutları ve kayalar ile kaplanmıştır. Günümüzdeki patlamalar ise bu patlamalara oranla çok daha küçüktür.’’ Yellowstone Süper Volkanı patlama sırası geldiğini düşünen ve söyleyen bazı Jeolog’lar oldu. Yellowstone patlaması olursa eğer.
ABD ve dünya büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilir. 6,5 şiddetindeki deprem Yellowstone Süper Volkanını tetiklemiş olabilir. Süper volkanın Patlaması ise büyük depremleri tetikleyebilir. Havaya saçılan kül bulutu güneşden gelen ışınları kapatacak kadar yoğun olabilir. Patlama sonucunda sülfür suları zehirleyebilir.
Eğer patlama yakınındaki eyaletlerde enerji üretimi, gıda üretimi, petrol tesisleri, güneş tarlaları var ise olumsuz etkileyebilir. Elektrik kesintileri de olabilir. Yani patlama sonucunda depremler, enerji, gıda, elektrik ve su sıkıntılarına sebep olabilir.
Biliyorsunuz HAARP teknolojisi ile bazı şeyler yapılabiliyor. Eğer bu teknoloji Yellowstone Süper volkanın da kullanırlarsa sonuçları dolaylı yoldan Dünyanın bir kısmını . Direkt yoldan ABD yi çok kötü etkileyebilir. Dergi kapağındaki volkan resmi büyük ihtimalle Yellowstone Süper Volkanı. Bence bunun şifresi verilmiş.
Simpsonlar çizgi filminden bir kare. Ben bu sahnenin gerçekleştiğini düşünüyorum. Çünkü Haziran ayında birkaç gün Trump beyaz sarayda değildi ve beyaz sarayı Kayleigh McEnany yönetiyordu. Herkes bu sahneyi Clinton diye düşünüyor ama bence Clinton değil.
Sahnedeki kadın Kayleigh McEnany. Normalde Trump yoksa yardımcısı Mike Pence yönetmeliydi. Dikkat ederseniz Mike Pence de yönetmedi. Hatta beyaz saraydaki konuşmaları o dönemde hep Kayleigh McEnany yaptı. Önemsiz konuşmaları sadece Trump konuştu. Önemli konuşmaları hep Kayleigh McEnany yaptı. Mike Pence’in yapması gerekenleri neden bu kadına yaptırdılar? Galiba Trump ve Pence suikastten korkuyorlar. Şimdi korkmasalar bile o dönem korktukları aşikar.
Ayasofya’nın tekrardan cami olması kararına çok sevindik. Çok şükür Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin ruhu huzur buldu, vasiyetide yerine getirildi. Şimdi şunu anlamamız lazım eğer Ayasofya’yı teslim etselerdi bize kilise olarak kalacaktı ve camiye çevrilemezdi.
Fakat teslim etmeyip savaştıkları için Ayasofya kılıç hakkıdır. Ve cami olmuştur. Kimse boş boş konuşup da kilise olsun falan filan deyip, dünya mirası burası demesin! Mescid-i Aksa’da dünya mirası ama İsrail hem işgal ediyor hemde çökertip yerlerine süleyman tapınağını dikmek için çevresinde tüneller ve yasa dışı kazılar yapıp uğraşıyorlar..
Bunlara neden sesleri çıkmıyor Ayasofya cami olunca canı yananların. Dünyada şarap mahseni yaptıkları endülüs camilerine, Suriye Irakdaki tarihi eserlere, Tarihi cami ve türbelere verilen zararlara hasarlara falan bunlara ses etmezler. İstanbul Fetih edildiğinden beri yani Ayasofya 1453 den beri camidir ve tartışmaya kapalıdır.
Aslında iyi tarafına bakacak olursak olayın. Bunlar kendilerini ifşa ediyorlar, kilise müze olsun söylemleriyle. Müzeden gelen para iyi ama cami olunca zararı olacakmış. Sevgili kardeş inan bin yıl cami olarak kalsa Ayasofya, Gezi parkında çapulcuların ve olaylarının ‘’Türkiye'ye verdiği doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise 100'lerce milyar dolar olan vermiş oldukları maddi zararı veremez.
Yani ALLAH’ın verdiği beyin bedava onu kullanalım. Şimdi esas soru şu içerideki uşaklar bir yandan kuyruk acılarını çıkarırken ortaya diğer bir yandan ise, ufakdan ufakdan başka konular ile, 3-4 ay önce yazdığım gibi yine halkı sokağa dökme girişimleri var. Alınan Ayasofya cami olması kararı sonrası yine iş başındalar.
Rahip Brunson olayında yaptıkları gibi ülkeyi karıştırabililer. Rahipte dolar ile yapmışlardı şimdi ise halkı sokağa dökerek! Türkiye de iç savaş çıkartma girişimleri ve planları oldukları çok açık. Bunu sosyal medyada yapılan provake ve halkı isyana getirenlerden anlayabiliriz. İnsanları kutuplaştırıyorlar sosyal medyada. Çok dikkatli olup sosyal medya oltalarına ve yönlendirmelerine gelmeyin.
Ayrıca ‘’ Ayasofya kararının ardından Yunanistan ekibi Larissa, maçlara "Ayasofya'yı kurtarın" ifadesinin yer aldığı formayla çıkmaya hazırlanıyor.’’ Birileri sanki Yunanistan ve Türkiye’yi savaştırmaya mı çalışıyor?
Aslında yazımda başka şeylerde yazacaktım başka konular da ama konu konuyu açtı. Yazıyıda çok uzatmak istemedim. Bir sonraki yazıya aktaralım kalanları.
Sonraki yazımda hacklenen hesaplar olayına gireceğim. Dikkat edin herşey hackleniyor ve Abd de internet kesintileri oluyor ama Google bir şey olmuyor. Aşı oyunları, DSÖ Türkiye ye ofis açması Oyunlarda gizlenen şifreler, günümüz şifreleri, 11:59 şifresi ve çok daha fazlasını bir sonraki yazımda anlatmaya çalışacağım. Yazımı okuyanlara teşekkür ederim gözlerinize sağlık.