Ağrı Dağı’nın Ermenice adı Ararat.
Ağrı İlinin Belediye Başkanı da Sırrı Sakık.
Ağrı, Ararat ve Sırrı Sakık arasında hiç de gizlenmeyecek bir ortak payda var.
Ermenilerin tarihsel düşmanlığı içinde Ağrı ve Ağrı Dağının üzerinde hak iddia ettiklerini düşünürsek, Sırrı Sakık isminin hiç de tesadüf olmadığını görürüz.
Ermeni diasporasının sürekli gündemde tuttuğu Türkiye’den toprak talebinde Ağrı ayrı bir öneme sahip.
Ağrı ve Ağrı dağı (Ermenilerin iddiasına göre) Ermenistan toprağı olduğuna göre, Ermeni bir Belediye Başkanı olması da Türkiye’nin içinde bulunduğu süreçte hiç de zor olmadı.
Sırrı Sakık’ın Ermeni kökenli olduğu Yusuf Halaçoğlu tarafından iddia edildi.
Sakık ise inkâr etmediği gibi, itiraf edercesine yaptığı açıklamada:
“Benim ırkımın, kökümün ne olduğu önemli mi? Evet ben bir Türküm, bir Kürdüm, bir Aleviyim, bir Ermeni’yim. Her şeyden önce insanım. Bugün gelinen noktada ırk avcılığına çıkmak, bunu araştırmak insanlığa karşı bir suçtur. Faşizm de budur.” Demiştir.
İşte bu Ermeni Sakık, Ermenilerin adına Ağrı’da görev yapmaktadır.
Ermeni Diasporasının T.C. içindeki temsilcisidir.
Hem de T.C Belediye Başkanı sıfatı ile.
Buna bu imkânı tanıyan iradeyi, fırsat veren Muhalefeti bir tarafa bırakalım ve bir T.C Belediye Başkanının Türk topraklarında işlediği suçlara ve Türk düşmanlığı cüretine bakalım.
Ağrı Belediye seçimleri sırasında, Kazım Karabekir hakkında söylediği sözler hala hafızalarımızda. Sakık, Kazım Karabekir’in ismini cadde ve sokaklardan kazıyacağını söylüyordu.
Kazım Karabekir düşmanlığının sebebi ise sözde soykırım iddiaları.
Ama asıl sebep: Kâzım Karabekir’in komutası altındaki birliklerin Erzurum, Kars ve Ağrı gibi illeri Ermeni işgalinden kurtarmış olmasıdır.
Sakık, Karabekir’den sonra Ağrı’da bulunan Hava Şehitleri Anıtını hedef aldı.
Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan hava şehitliğinin kaldırılacağını söyleyen Sakık, 1930'larda düşen ve içindeki iki pilotun öldüğü uçağın Kürtleri bombalamak için havalandığını savunuyor.
Ağrı Valisi ise, Anıtın 1939 yılında dikildiğini ve İran’a bir tören için giden uçağın düştüğünü, Anıtın da bu uçakta şehit olan pilotlar için dikildiğini söylüyor.
Sakık’ın dediği gibi olsa bile, 1936 yılında Ağrı isyanını bastırmak için gitmişti o pilotlar.
Hani Beyrut’ta kurulan Hoybun Cemiyetinin organize ettiği isyan var ya,
Ermeniler ’in Türklere karşı Kürtlerle birlikte kurduğu bir örgüttü Hoybun Cemiyeti.
Ağrı isyanı tamamen bir Kürt isyanı değildi.
Ağrı İsyanını örgütleyen Hoybun Cemiyeti’nin bir kanadı Ermeniler ’den oluşmaktaydı. Hoybun Cemiyeti’nin başkanının Ermeni Papazyan olması da yeterli bir kanıt olmalı.
O Anıt Sırrı efendinin dediği gibi utanç anıtı değil, şeref abidesidir.
Çünkü orada yatanlar şanlı TÜRK askeridir.
Ancak Sırrı Sakık gibi bir Ermeni sevdalısı birisi için tabi ki utanç anıtı olur.
Türkiye Ermenileri katletti diyen Sakık Ağrı’da kışkırtıcılık yapmaktadır.
Sakık Belediye başkanlığı kisvesi altında Ermeni diasporasını temsil etmektedir.
Bütün sözleri Ermeni meselesi üzerinedir.
Siyasal Kürtçülük ile bölücülük yapmakta, Halkı Türk Devletine karşı kışkırtmaktadır.
Tıpkı Hoybun Cemiyeti gibi.
Ağrı’da bir isyanın alt yapısı hazırlanmaktadır.
Sakık’ın uzantıları, ilişkileri, Emperyal bağlantıları iyi incelenmelidir.
Altından yalnız Ermeni meselesi değil, çok daha geniş ve derin bağlantılar çıkacaktır.