Adalet Partisi Avcılar Belediye Başkan Adayı Yeşim Demircan Laçın'den Siyasetcafe.com’a çok özel açıklamalar

Adalet Partisi MKK üyesi ve Adalet Partisi'nin Avcılar Belediye Başkan adayı Yeşim Demircan Laçın, yerel seçime 48 saat kala Siyasetcafe.com’a samimi açıklamalarda bulundu.

Adalet Partisi MKK üyesi ve Adalet Partisi'nin Avcılar Belediye Başkan adayı Yeşim Demircan Laçın ile yerel seçime 48 saat kala bir sohbet gerçekleştirdik.

Yakın çevresinde 'Topuklu Efe' olarak anılan Yeşim Hanım, genç, dinamik, heyecanlı, hedefleri olan ve en önemlisi bu kirli siyasi arenada halen geleceğe dair umutla dolu ve bunu umudunu hayata geçirmek için oldukça da çalışkan birisi.

Siyasetcafe.com’a samimi açıklamalarda bulunan Yeşim Hanım, esasen Sosyoloji alanında Yüksek Lisans yapmış bir Trafik Eğitmeni. Aynı zamanda da Trafik Eğitim ve Eğitimcileri Dernek Başkanı.

Yeşim Hanım merhabalar sizi tanıdığım için oldukça memnun oldum. İlk merak ettiğim şey, eğitimci bir kimliğiniz var. Sizi siyasete iten nedenler nedir? Siyasete girme amacınız nedir?


'Siyasete girmemdeki yegane amacım yaşadığımız coğrafyanın deyim yerindeyse cehenneme dönüşmüş olması. Kimsenin diğerinden memnun olmadığı, kendine yabancılaşmış bireylerin ötekileşme yaşadığı, kültürümüzün tüm değerli kodlarının acımasızca yok edilerek bireysel menfaatin yalnızlığında toplumumuzun ne kadar mutsuz olduğunu görmemdir.'

Bir çıkış yolumuz yok mu peki?

'Çıkış yolu var ancak bulamıyoruz. Çünkü önümüze konulan nobran bir siyasi yapının içerisine hapsedildik. Başımızı biraz havaya kaldırsak siyasi vurguncuların yumruğuyla karşı karşıya kalıyoruz. Düşüncelerimizi ifade ederken dahi kaygı yaşıyor, ortaya bir eylemlilik gereken davranış sergileyemiyoruz. Günlük yaşantımızın her alanını kapsayan, hareket alanımızı kısıtlayan yönetim anlayışı nefes almamıza dahi engel teşkil ediyor.

İnsanımıza reva görülen bu mutsuzluk hali sosyal ilişkilerimizde kimin kime gücü yeterse anlayışını hakim kılmaya başladı. Bu anlayış bizi telafisi zor bir sosyal patlamaya sürüklüyor.

Biliyoruz ama engelleyemiyoruz. Konuşuyoruz ama sesimizi duyuramıyoruz. Değişim diyoruz değişmekten korkuyoruz. Kurtarıcı bekliyoruz ama nereden nasıl geleceğini sorgulamıyoruz, ezbere yaşıyor kendimizi hırpalıyoruz. Siyasi kurumların tayin ettiği yönden başka kafamızı çevirecek seçeneğimiz yokmuşçasına kalıpların içerisine sıkıştırılıyoruz. İşte bu noktada işimi gücümü bıraktım ve elimi taşın altına koydum.'

'ALİ'NİN TAKKESİ VELİ'NİN BAŞINDA'

'Bizi yönetebiliyor olsalardı vaatlerinde en ufak bir samimiyet olsaydı kör topalda olsa eksik olanı birlikte tolera eder yöneticilere güven duyardım. Baktım ki onların amacı başka, ortada bir kukla tiyatrosu. Ali’nin takkesi, Veli’nin başında. Kimin eli kimin cebinde belli değil. O zaman iş başa düştü. Benim tek bir amacım var. İnsanlara siyasetin kendilerine ait olduğunu hatırlatmak. Bu doğrultuda değişimin itici güçlerinden birisi olmak. Bu karanlık rantlı siyaset anlayışının ivedilikle terk edilmesi ve herkesin kendine olan güvenini sağlamak istedim. Devletin kaynaklarını elinde tutanların gerek afişleriyle gerek medya güçleriyle baş etmek zorunda kalmama rağmen nefer oldum. Bundan böyle de olmaya devam edeceğim. Laftan öte gitmeyen antidemokratik eşitlik masallarını artık dinlemek istemiyoruz. Halk olarak dinlemek istemiyoruz. Kabul edelim sahnede bir demokrasi oyunu var. Fakat gerçekte olan bir avuç siyaset simsarinin uyanıklığındayız.'

'İNSANLAR ÇARESİZKEN HİÇBİR BİR MEGA PROJENİN ANLAMI YOK'

'Kendi bölgem adına söylüyorum. Avcılar Barınağı’nın arka tarafında öldürülen patili dostlarımız, köprülerde hayata tutunmak için yardım isteyen yardım isteyen SMA’lı çocuklarımız, evine ekmek götüremeyen dezavantajlı vatandaşlarımız, pisliğe ve betona boğulmuş sokaklarımız, katliamlara sebep olan trafik sorunlarımız var iken hiçbir mega projenin anlamı yok. Afişlere verilen para ile bile tüm bu sorunların çözülebileceğini bilmek beni çok üzüyor.

Bunca yıl makamları işgal edenler kolaylıkla çözülebilecek sorunları görmezden gelip ranttan kafasını kaldıramamışsa biz vatandaşlar artık yönetimde varız. Bugün olmasa da yarın mutlaka o makamları hak edenlere teslim edeceğiz.'

Peki seçime son 48 saat kala rakipleriniz hakkında bir şeyler söylemek ister misiniz?

'Bakın, zaten ne kadar aday çıkarsa çıksın bu seçimin bir kazananı olmalı fakat sahada rakip adayların birbirine çalıştığını gördüm. Haliyle halktan başka kaybedeni olmayan bir seçime doğru gidiyoruz. Ben diğer aday olan tüm arkadaşlara şu konuda çağrı yapmak istiyorum. Madem hepimiz ülkemiz için elimizi taşın altına koyduk, madem hepimiz sadece vatandaşa hizmet etmek için bu makamlara talip olduk; tamam o zaman kim kazanırsa kazansın, kazanamayan diğer adayları da yanına alsın ve hep birlikte bir beyin fırtınası yürütelim, ortak projelere imza atalım, vatandaşa en iyisini sunmak için kafa yoralım. Hep birlikte yönetime dahil olalım.'

Siyasetcafe.com - Sare Albayrak

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri