ABD seçimleri ve değerlendirmeler (Amerika'da askeri darbe)

Suat Gün

Şu an itibariyle ABD seçim haberlerinden elde ettiğim izlenim şudur:

Geçmişten bu güne ABD’de seçimlere katılım oranı düşüktür. Katılım oranı %50-60 civarı dolayında olmuştur. Seçimlere iki aday katılmıştır: ABD’de derin devletin adamı Trump ve Küresel Yahudi Sermayesinin adamı Jeo Biden.

Trump her ne kadar başkan olarak seçimlere katılma avantajına sahip olsa da; corona kaynaklı Dünya ekonomik krizi, ABD sağlık sisteminin bozuk düzeni, siyah/beyaz çatışması kaynaklı Amerikan devlet krizi seçimi menfi yönde etkilemiştir.

Trump-Küresel Yahudi sermayesi kavgasında Küreselcilerin sermayeyi Çin’e kaydırarak ABD’yi ağır şekilde borçlandırması temel olmuştur.

Bu kavgada Çin’in Amerikan liderliğinin yerini alması, Amerika’nın Dünya liderliğinden çekilmesi sonucuna kadar varması noktasına kadar gelmiştir.

Çin’in Maoisthegemonik tutumu (“Tek Yol Tek Kuşak Projesi” daha sonra bu isim yumuşatılarak “Bir Yol Bir Kuşak Projesi” sonunda “Kuşak Yol Projesi” şeklinde isimlendirilse de şüphe uyandırmıştır.)

ABD’nin Uzakdoğu’da nispi güç kaybı ile neticelenmiştir.

Küresel Sermaye Trump’u içeride ve dışarıda sıkıştırmıştır-sıkıştırmaktadır. Siyah –Beyaz çatışması, polisin kışkırtıcı sert tutumu bir yerlerden bazı merkezlerden provoke edilmektedir.

Küresel sermaye Trump’u Başkan olarak görmek istememektedir. Sosyal medya ve yerleşik basın üzerinden yaptıkları algı yönetimi sonucu Trumpçu olmak aptal=eşek olmakla eş manaya getirilmiştir.

Hâlbuki eşek simgesi Demokrat Partinin logosudur. Cumhuriyetçilerin logosu aslandır. Algı yönetimi ile logo tersine çevrilmiştir. Seçim öncesi yapılan anketlerde seçmen o derece sindirilmiştir ki aptal görünmemek için radikal Cumhuriyetçiler bile Trump’a oy vereceğini söylemeye cesaret edememiştir. Seçimi %10 fazlasıyla açık ara Biden’in kazanacağı söylenmiştir.

Açık ara farkın nereden ve nasıl kazanılacağı konusunda her hangi bir şey söylenmedi.

Meseleyi burada bırakarak Trump dönemi ile ilgili kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum:

Trump müesses nizam denilen kurucu babalar (Yani Küresel Yahudi sermayesi) ile anlaşamadı. ABD’yi ekonomik olarak çökerten, halkın kanını emen kurumlarla çatışacağını söyledi, dış ticaret vergilerini artırdı, Nato’yu sorguladı. ABD askerlerini anavatana çekeceğini söyledi, bazen birbirine zıt bazen temelsiz şeyler söyledi ama İsrail’e el kesesinden verdikçe verdi. Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti.

Golan’ı İsrail’e hediye etti. Arap dünyasını İsrail ile barıştırmak için Mısır, S. Arabistan, BAE, Sudan üzerinde ağır baskılar kurdu. Sudan’nın bölünmesini derinleştirdi. Obama döneminden beri devam eden Libya, Yemen, Suriye, Irak, Afganistan, K. Afrika ülkeleri gibi yerlerdeki varlığını-baskısını İsrail lehine sürdürdü.

Bu tutumu sebebiyle Trump’u Anti İsrail ya da Siyonizm aleyhtarı biri olarak suçlamak mümkün olmadığı için Küresel sermaye rahatsızdı. ABD başkanlarını Amerika’dan sorumlu genel müdürleri olarak kullanmalarına imkân vermediği için (John F. Kennedy’in yolundan giden başkan olması sebebiyle)görevden atmaya karar vermişlerdi.

Trump İsrail’e el kesesinden verirken Küresel Yahudi sermayesini açığa çıkmaya zorluyordu, ne hesabınız/belanız varsa Müslümanlarla görün tavrını sergiliyordu. Bu tutum saklı seçilmişleri çok rahatsız ediyordu. 

Benim bu satırı yazdığım dakikalarda ABD’de seçim sayımları devam ediyordu. Seçici delegenin 238’ini Biden, 214’ünü Trump kazanmıştı. Michigan 16, Pennsylvania 20 üye çıkartacaktı.

Bunların ikisini Trump kazanırsa, Trump tek birini Biden kazanırsa Biden başkan olacak.

Bu iş burada biter mi? Fark açık ara olursa biter, fark Trump tarafından kabul edilemeyecek miktarda olursa yargı süreci başlar Trump bir yıl daha iktidarda kalır. 

Bu seçimde Trump’a seçim posta yolu ile kaybettirilmiştir. ABD halkının seçimlere katılmayan kesimi aslında tarafsızdır ve oyları nötrdür. Tarafsız oyların bir kısmını çeşitli yollarla yönlendirmek oyunun kurallarını bozmak manasına gelir, bu durum terazinin diğer kefesine ağırlık koymak etkisi yaratır, nitekim bu etki olmuştur.

Bundan sonra ABD’de başlayan süreç sancılı olacaktır. Biden iktidara gelirse ABD küresel Yahudi sermayesinin emrine girecek, küresel liderlik iddiasını terk edecek, ABD’nin bölünmesi ve iç savaş süreçleri başlayacak, Amerikan derin devleti bastırırsa ne bileyim; ABD’de ilk askeri darbe de yaşanacaktır.

Bu durumda çatışmanın şiddeti, tarafların mücadele kararlılığına bağlı olacaktır.