Aydınlık yazarı İsmet Özçelik, 'HDP desteği' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Özçelik yazısında yerel seçimlerde ittifak yapan partileri değerlendirdi.
Yerel seçimlerde AK Parti ve MHP Cumhur İttifakı yaparken, CHP ve İYİ Parti'de Millet ittifakı yaptı.
CHP ve İyi Parti arasındaki ittifak görüşmeleri Cumhur İttifakı'ndan biraz uzun sürdü.
Tam da bu esnada HDP ile temas halinde bulunan CHP ve İYİ Parti'nin imdadına yine HDP yetişti.
ABD DE DEVREDE
3 parti arasındaki müzakereler son derece gizli yürütülürken, ABD'de bu gizli ittifaka onay verdi. Ve HDP'nin kritik merkezlerde aday çıkarmaması uygun bulundu.
Özçelik'in yazısının ilgili bölümü şöyle devam ediyor:
CHP de adayları belirlerken ince bir taktik izledi.
“HDP’ye ters gelmeme” kriter oldu.
Kadıköy’de olduğu gibi risk bile alındı.
Parti Meclisi’nde kabul edilmeyen kişi aday ilan edildi.
HDP’nin istediği isimler de ayrı.
HDP SÜRPRİZİ(!)
CHP’liler suskundu.
Gelişmeleri HDP kulislerinden öğreniyorduk.
Derken HDP’nin sürpriz(!) açıklaması geldi.
HDP Sözcüsü Saruhan Oluç “fedakarlık” yaptıklarını bildirdi.
İstanbul, Adana ve İzmir’de büyükşehir adayı çıkarmayacaklarını söyledi.
Arkasının geleceği mesajı verdi.
Pervin Buldan Mersin, Antalya, Ankara’yı da ekledi.
HDP kulislerinde konuşulan başka iller de var.
Özetle, HDP, CHP-İyi Parti ittifakına eklendi.
Zaten başından beri plan buydu.
NEYİN KARŞILIĞI
Bu desteğin karşılığı tartışılıyor.
HDP’nin çaresizliği bir etken.
Bazı vaatler konuşuluyor.
Ama en çok “Büyük patronun talimatı”ndan söz ediliyor.
AKP RAHATLADI
Gelen bilgilere bakılırsa AKP belli ölçüde rahatladı.
Hızla anketler devreye sokuldu.
Seçim kurmayları propaganda temalarını yeniden belirliyorlar.
CHP-İyi Parti-HDP ittifakını esas alacaklar.
“31 Mart seçimi Türkiye’nin beka sorunu” kampanyası başlatacaklar.
Ekonomik krizi gündemden düşürmeye çalışacaklar.
Bir kamuoyu araştırma şirketi yöneticisine HDP’nin “Millet ittifakına” eklenmesinin sonuçlarını sordum. Anında yanıtladı. “AKP’ye yarar” dedi. Sonra da gerekçelerini şöyle aktardı:
“1991 SHP-HEP ittifakının sonuçları ortada. Bırakalım onu 24 Haziran seçimleri daha yeni yapıldı. Seçime 20 gün kalana kadar Erdoğan’ın oyu yüzde 45’lerin üzerine hiç çıkmadı. Muharrem İnce’nin HDP’ye göz kırpmaya başlamasıyla birlikte iş değişti. Erdoğan’ın oyları kıpırdamaya başladı.
Diyarbakır’da Demirtaş’ın evine yapılan ziyaretle kıpırtı hızlandı. Selahattin Demirtaş’a Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı vaadi arkasından “apolet sökme” tartışması ile birlikte yüzde 50’yi aştı.
Öyle görünüyor ki 24 Haziran’dan ders almamış. Benim tecrübelerime göre, HDP’nin Millet ittifakına desteği, önce ekonomik kriz nedeniyle AKP’nin oylarındaki erimeyi durduracak. Sonra ne olacağını bilemem. Ama AKP bunu iyi kullanırsa 24 Haziran’daki oyuna ulaşamasa da şu andakinden daha iyi bir noktaya gelir.'
SİYASETCAFE.COM