'A-KIL' KADİR'e kim İNANIR?
Biz onu baştacı yaptık, havalara soktuk..
Biz bunu yapınca oda uçtu uçtu, ihanetin tam bağrına kondu.
Oysa insanımız onu nasıl severdi,hem de nasıl?
Bir filim artisiydi.
Onurlu, özverili ve güçlü erkek tiplerini canlandırıyordu.
Hele bir filmi vardı ki Cengiz Aytmatov`un romanından uyarlanan filmi `Selvi boylum, al yazmalım` diye…
Kızlar bu filmi izleyince Türkan Şoray`a özenir, erkekler bakışlarına Kadir İnanır imajı yüklerlerdi.
Bu filmin son sahnesi halen kulaklarımızda çınlar;
'Sevgi neydi? Sevgiiyilikti, dostluktu, sevgi emekti..'
Burda sözler Kadir`in oynadığı karekterin tam karşısındakine övgüler yağdırırken biz yine de onun Asya`dan gidişine üzülürdük.
Sevgi için emeği veren adamı ikinci plana atardık.
Alışmışızya başrole, gerisi hep figurandı.
Filimlere öyle kaptırmışız ki kendimizi kızdığımız zaman `Ben kadirrr, deli kadir ulennn` diye bağıranızmız, `Ben bu oyunu bozarım` diye haykıranımız vardı.
Hayal kurardık, fakir, yoksul kimsesiz hallerimize hayal kurar ve filimlere dalar giderdik.
En fazla 2-3 saati bu hayalimiz ve yine gerçeğe geri dönerdik.
Kaptırmışızya `yeşil çam` denen o siyah beyaz perdeye gönlümüzü, oradaki herkesi filimdeki kadar kutsal veya öcü zannederdik.
İyileri Kadir İnanır`a, Tarık Akan`a, Cüneyt Arkın`a benzetir kötülere Erol Taş damgası vurur duruduk.
Bu arada ülkemiz yangın yerine dönmüş, yanıyor kimin umurundaydı ki?
Birgün güya bu yangına çare arama maksadı ile `AKİL ADAMLAR` diye bir gurup ortaya çıktı.
Bu AKİL ADAMLAR yine güya `KÜRT MESELESİ` denen safsataya çözüm bulacaklar ve bizleri aydınlatacaklardı.
Kimlerden seçildi bu adamlar seçenler tarafında toplumda karşılığı olduğu düşünülen adamlardan.
Ve bu guruba işte tutsağı olduğumuz o TV kahramanlarını eklediler.
Bunlardan biri de KADİR İNANIR`dı!
Hayatı boyunca solculara yaranmak için yalakalık yapan ama onların aralarına asla giremeyen, TV rollerindeki karakterlerinden gerçek hayatta kopamayan bu sanatçıya birden karakterine ağır gelecek `AKİL` yakıştırması yapıldı ya oda kendini tarihe geçireceğine inandığı birçok cümle kurdu.
Bu cümlelerin özeti ise ”APO Kürtlerin önderidir. ” demesi de saklıdır.
Şimdi o bunu dedi ya, ülkemizde sayısı azda olmaya bir yığın `delikanlı ağabeylerine` inandılar.
Hayatta çekiği, gördüğü çilelerden Kürt halkına destek verdiğini söyleyen sanatçı, 2000 yılında Derman Bey dizisinin çekimleri sırasında rol arkadaşı olan Buket Saygı'ya gönderdiği sms`ler nedeniyle taciz suçlamasıyla dava açılmış ve "sarkıntılık ve hakaret etmek" suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırmış olmasına rağmen iyi halden dolayı bu ceza 456 milyon 300 bin lira para cezasına çevrilip ertelenmiştir.
İşte onun hayat boyu çektiği tek `çile` de budur.
İnsanda Yok İse "EDEP" Neylesin o `Aklına` Mektep!
Çağırsalar deseler ona `AKİL` … O Yine MERKEP… O yine Yine MERKEP
Evet o`na `AKİL ` yükünü verenler üç kuruşluk popileritesinden faydalanıp, hain laflara imza atmasını istemişlerdir.
O`da zekâsı ölçüsünde bu işe alet olmuştur.
Bizim gözümüzde de ise artık `A`yı atarız ` KIL` dan öteye bir sıfatı yoktur İnanır`ın, o`na akıl inanmaz …
Not;Bir yiğide hakkını vermek lazım.
Ben hep Cüneyt Arkın`ı sevmiş, ona hayran olmuştum.
Neden bilmem onda ruh görüyordum, yiğitlik ve vatan sevgisi görüyordum, asalet görüyordum, kişilik görüyordum.
Sonuçta bu sevgimde haklı çıktım ve ona teklif edilen `AKİL ADAM olur musun?` isteğine ` Benim milletim yeterince akıllı onlara akıl vermek kimsenin haddi değil `demiş ve teklifi geri çevirmiştir.
Ömrü uzun olsun.
Selçuk Düzün