‘Kurşun’, 1970’lerin İstanbul’unda adalet arayan Savcı Orhan Atmaca (Engin Altan Düzyatan) ve kalemine güvenen hırslı gazeteci Leyla Devrim’in (Burçin Terzioğlu) yer altı dünyasına karşı birlikte verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
Engin Altan Düzyatan, Burçin Terzioğlu, Berrak Tüzünataç, Sarp Akkaya, Engin Şenkan, Kürşat Alnıaçık, Seda Akman, Bora Akkaş, Begüm Akkaya, Gülizar Irmak, Şebnem Dilligil ve Cem Kurtoğlu’nun kadrosunda yer aldığı, yönetmenliğini Murat Can Oğuz ve Burak Arlıel’in yaptığı, senaryosunu Kerem Deren, Çisil Hazal Tenim ve Ayberk Çınar’ın kaleme aldığı ‘Kurşun’ dizisi ekranların yeni fenomeni olacak.
Hayatı boyunca adalete inanmış ve adaletin peşinden gitmiş olan Cumhuriyet Savcısı Orhan Atmaca, büyük bir davanın peşinden gitmeye karar verir. Mebus oğlunu, cinayet şüphelisi olarak gözaltına aldırır. Fakat bu dava, daha önce baktığı davalara pek benzemez. Bu davanın başlangıcında araştırmacı gazeteci Leyla Devrim ile yolları kesişir. Savcı Orhan Atmaca gibi o da bu cinayetin arkasından gerçekleri ortaya çıkarmak için çalışmaktadır. Aynı olay, iki karakteri yan yana getirir.
Savcı Orhan Atmaca’nın davadan çekilmesini isteyen karanlık dünyanın insanları, onu mahkemeden vazgeçirmek için ellerinden geleni ardına koymamaya kararlıdırlar. Fakat Orhan Atmaca, ne olursa olsun, adaletin yerini bulması, suçlunun hak ettiği cezayı çekmesi için direnecektir.
Leyla Devrim ise, kimsenin görmediğini, kimsenin sormaya cesaret edemediği soruları sorarak, Orhan Atmaca ile aynı yoldan yürümeye kararlıdır. İşin arkasındaki karanlık dünya Orhan Atmaca’yı sevdikleriyle, hayatıyla tehdit ederken Orhan Atmaca’nın önünde iki seçenek vardır.
Sonuna kadar adaletin peşinden gitmek ya da diğer herkes gibi saklanmak ve davadan kaçmak. Bu keskin viraj, Orhan Atmaca’nın, Leyla Devrim’in ve etrafındaki tüm insanların hayatlarını geri dönülmez biçimde değiştirecektir.
siyasetcafe.com