6’lı Masa’nın hazırladığı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ndeki “Eğitim ve Öğretim” başlığı altında yer alan bir maddede anadilde eğitim, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, FETÖ vb. ile Furkan Vakfı gibi yapıların eğitim verme hakkının altyapısı tarif edildi.
Mutabakat Metni’nin “Eğitim ve Öğretim” başlıklı 7’nci maddesinin 179’un sayfasında yapılacaklar madde madde sıralanmış.
Bu maddelerden bir tanesi de şu:
“Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu, sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz.”
İfadede yer alan din ve dil ifadesi, 6’lı masa aktörlerinin geçmişte açıklamaları da düşünüldüğünde, Türk eğitim ve öğretim sisteminin altını oyacak bir hazırlığın göstergesi gibi.
Bu tehlikenin maddelerini şöyle sıralamak mümkün:
ANA DİLDE EĞİTİM: Bu maddenin altının doldurulmasında “dil” kelimesi kullanılarak anadilde eğitim konusunda adım atılabilir. Terör örgütü PKK’nın ve yandaşlarının yoğun bir şekilde gündemde tuttuğu bu talebe göre, ilk, orta ve lise eğitimiyle yüksek öğretimin anadilde yapılması talep ediliyor. Bu talep gerçekleşirse eğitim hayatının tamamını Türkçe dışında bir dilde yapan öğrenci, çalışma hayatında da aynı dille çalışmayı talep edecek. Böylece kurumsal ayrışma ile birlikte önce özerklik ardından kopuş yaşanacak.
HEYBELİADA RUHBAN OKULU: Türkiye’deki Rum cemaatinin ibadethanesi olan Fener Rum Patrikhanesi’nin en önemli taleplerinden biri Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması. Sık sık ABD’li ve Avrupalı yetkililer de Türkiye’ye bu dayatmada bulunuyor. Okul, geçmişte Türk eğitim sistemine bağlı olmaya direndiği için kapanmıştı. Okul, Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı çalışıyordu ve buradan hem Patrikhane’ye hem de dünyada kendisine bağlı din kurumlarına din görevlisi yetiştiriyordu. Bu da Patrikhane’nin Türkiye’nin kabul etmediği ekümenik iddiasını güçlendiriyordu. Türk eğitim sistemine dahil olmayı istememelerinin nedeni de buydu. Bu maddede yer alan “din” başlığıyla, Rum cemaatinin din görevlisi yetiştirilmesi ihtiyacı gerekçesiyle yapılacak bir düzenlemeyle Ruhban Okulu’nun açılması da sağlanabilir.
DEAŞ-FETÖ-FURKAN VAKFI VS.: İslam dininden görünüp İslam’a en büyük zararı veren yıkıcı ve terör yapıları da, legal kamuflajıyla eğitim kurumu oluşturabilir. Bu da hem eğitimin birliğine hem de ülkemiz güvenliğine zararlı bir örgütlenmeye işaret etmekte. DEAŞ’la irtibatlı Selefi yapılar, FETÖ ve Furkan Vakfı gibi yapılan bu konuda öne çıkan örgütlenmeler. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bağımsız bir şekilde bu yapıların kamufle olmuş bir şekilde eğitim kurumu oluşturabilme özgürlüğü Türkiye’de ciddi bir ulusal güvenlik problemi doğuracağı kesin.
Siyasetcafe.com