Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Antalya'da Kundu Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesisleri'nde düzenlenen "Sınırı Aşan Örgütlü Suçlarla Mücadele" konulu uluslararası konferans sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
HDP'nin kapatılmasına ilişkin iddianameyle ilgili açıklamada bulunan Şahin, "HDP iddianamesini hazırladık, Anayasa Mahkemesine tevdi ettik. Bundan sonraki süreç Anayasa Mahkemesinin yetkisinde. 15 günlük inceleme süresi var." dedi.
451 KİŞİ HAKKINDA SİYASİ YASAK İSTENİYOR
İddianamenin 15 günlük süre içinde değerlendirileceğini belirten Şahin, şu anda takdirin Anayasa Mahkemesi'nde olduğunu bildirdi.
Şahin, şunları kaydetti:
"Biz elimizden geleni yaptık. Tüm delilleri, kararları, dosyaları, Cd'leri, HDP yetkililerinin konuşmalarını hepsini dosyada delil olarak sunduk. 843 sayfa iddianame, 451 kişi hakkında yasak isteniyor, 69 kişi de odak olduğu için iddianamede yer alıyor. Yaklaşık 500 kişi değil, 451 kişi hakkında yasak istiyoruz, artı 69 kişi de terör örgütü lehine konuşmaları, parti kurulmadan ya da kurulduktan sonra parti üyesi olarak terör örgütü lehine konuşmaları var, ona ilişkin beyanları var, onlar da 69 kişi. 451 kişi hakkında siyasi yasak istiyoruz. Artı iddianamede partinin banka hesabına tedbir konulmasını talep ettik."
"İDDİANAMENİN KABUL EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ"
HDP'nin üst yöneticilerinin isimlerinin olup olmadığı yönündeki soruya Şahin, "Hemen hemen hepsi zaten. Hepsinin terör örgütü lehine konuşmaları var, beyanları var, bunların hepsi hakkında yasak istiyoruz. İsim olarak şu anda bir şey söyleyemem." dedi.
Süreci kendilerinin de beklediğine değinen Şahin, "İddianamenin kabul edilmesini bekliyoruz. 15 gün içinde kabul edilip edilmeyeceğine karar verilecek." dedi.
"TÜRKİYE'NİN GÜNEYDOĞU AVRUPA İŞBİRLİĞİ SÜRECİ KAPSAMINDA ÜÇ AYRI ETKİNLİK DÜZENLEDİK"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, konferansta yaptığı konuşmada ise Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı olarak nisan ve mayısta üç ayrı etkinlik düzenlediklerini dile getirdi.
Etkinliklerde Arnavutluk, Bulgaristan, Kosova, Moldova, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya, Karadağ, Moldova, Sırbistan, Yunanistan ve Romanya'dan katılımcılarla bir araya geldiklerini belirten Şahin, cezai konularda uluslararası adli yardımlaşma, siber suçlarla mücadele, insan ve göçmen kaçakçılığı, örgütlü uyuşturucu suçlarıyla mücadele, savcılık mesleğinin icrasında Kovid-19 salgınının etkisi konularının değerlendirildiğini ifade etti.
Son olarak da Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Moldova ve Romanya'dan katılımcılarla Antalya'da bir araya geldiklerini kaydeden Şahin, tarihi ve kültürel bağları olan ülkelerin arasındaki cezai konulardaki hukuki iş birliğinin daha da güçlenmesini temenni ettiklerini söyledi.
ETKİLİ MÜCADELE İÇİN GÜÇLÜ VE HIZLI İŞ BİRLİĞİ
Türkiye ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinin Asya ile Avrupa arasında köprü konumunda bulunmaları nedeniyle sınır aşan örgütlü suçlardan en çok etkilenen ülkelerden olduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"Sınır aşan suç örgütleri, teknoloji ve iletişimdeki baş döndürücü gelişmelerden ve ülkelerin mevzuatlarındaki boşluklardan istifade etmek suretiyle toplumun ve ülkelerin huzur ve güvenliğini bozmakta, ayrıca ekonomik yönden de ülkelere ve bireylere ciddi zararlar vermektedir. Bu örgütlerin karmaşık yapıları nedeniyle sınır aşan örgütlü suçlarla mücadelede güçlükler yaşanmaktadır. Sınır aşan örgütlü suçlarla etkili mücadele ancak ülkelerin ve soruşturma makamlarının güçlü ve hızlı bir iş birliği içerisine girmeleri halinde mümkündür."
Şahin, Türkiye'nin dönem başkanlığı sloganının "Komşular Birlikte Görür" ifadesi olduğunu, bunun aynı coğrafyada bir arada yaşayan Balkan halklarının ortak geleceğine de atıfta bulunduğunu dile getirdi.
Soruşturma makamları olan savcıların koordineli hareket etmesini ve karşılıklı iş birliği içinde bulunmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu:
"Suç örgütleriyle mücadelede başarılı olmak için onlardan bir adım önde olunması, uluslararası bilgi paylaşımının ve iş birliğinin en seri şekilde sağlanması gerekmektedir. Ülkelerin ulaştıkları bilgiyi diğer ülkelerle en hızlı şekilde paylaşması ve bu konuda cimri davranmamaları suçla mücadelede başarıyı getirecektir. Ayrıca suç ve soruşturmayla ilgili kavram birliğinin oluşturulması, suç örgütlerinin hedefindeki ülkelerin mevzuatlarındaki boşluklardan faydalanma imkanlarını da güçleştirecektir."
"GÖÇMENLER TÜRKİYE TOPRAKLARINI KULLANIYOR"
Irak ve Suriye halklarının dışında Asya ve Afrika ülkelerinden hatta Uzak Doğu ülkelerinden Avrupa'ya gitmeye çalışan insanların birçoğunun coğrafi konumu nedeniyle Türkiye topraklarını kullandığını anlatan Şahin, bu durumun sınır aşan örgütlü suçlardan insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı gibi suçlara da zemin oluşturduğunu söyledi.
Şahin, Türkiye olarak sınır aşan örgütlü suçlarla etkin mücadele yürüttüklerini vurguladı.
Toplantıda da katılımcıların sınır aşan örgütlü suçlarla mücadelede ülkelerindeki düzenlemeleri, uygulamaları ve tecrübelerini paylaşacaklarını belirten Şahin, "Sınır aşan örgütlü suçlarla mücadelede daha başarılı sonuçlara ulaşabilme yolunda, özellikle daha etkili bir bölgesel iş birliğinin geliştirilmesi için ufuk açıcı değerlendirmeler yapılacağına inanıyorum." dedi.
Siyasetcafe.com