20 ocak katliamı ve Turgut Özal!

Mürteza ÖZTÜRK

20 ocak katliamı ve Turgut Özal!

 

20 Ocak 1990.

 

Azerbaycan Türkçesi ile 20 Yanvar.

 

Kara Ocak, Kanlı Ocak…

 

Azerbaycan’ın bağımsızlık hareketini bastırmak için Kızıl Ordu’nun Bakü’yü 30.000 Asker ile ablukaya aldığı gün 20 Ocak.

 

Rus tanklarının önüne işgali önlemek için etten duvar ören Azerbaycan Türkleri…

 

Tankların altında ezilen gencecik bedenler…

 

Katliam ve 170 Şehit, 700 kayıp, yüzlerce gazi…

 

Bakü’ye Rus tankları girince bir Türk olarak, bir Müslüman olarak, bir İnsan olarak ne yapmak lazım?

 

Masum ve silahsız insanların, Özgürlük ve bağımsızlık isteyen Halk'ın yanında olmak, fiziki olarak olamıyorsak manevi olarak destek vermek, Dua etmek, işgalciyi kınamak ve lanetlemek İnsanlık adına yapmamız gereken asgari bir tepki olmalıdır.

 

Böyle kanlı ve haksız bir işgale karşı bir Devlet Başkanı ne yapabilir.

 

Uluslararası ve Bölgesel gücünü, diplomasisini kullanarak engel olmaya çalışmaz mı?

 

İşgal edilen Türk Devleti, Katliama uğrayan Azerbaycan Türkleri olunca bütün Dünya’nın gözü kulağı da doğal olarak Türkiye’ye çevriliyor.

 

Bir gün önce, 19 Ocak 1990.

 

Rusya’nın Kızıl Ordu’su işgal için Bakü’ye girmeye hazırlanıyor. Türk Dünyasının bir parçası olan Azerbaycan’a müdahale bütün dünyanın gündeminde ve kamuoyu Türkiye’nin tepkisini bekliyor.

 

Dönemin Cumhurbaşkanı Özal o tarihlerde Amerika’da.

 

ABD Başkanı George Bush ile kahvaltı yapıyor...

 

İşgal ve katliama hazırlanan Rus ordusuna cesaret ve bir nevi icazet veren cümlelerle,  Bush’un kendisine tahsis ettiği malikâneden sesleniyor:

 

“Azerbaycan’la aramızda çok kısa bir sınır var. O’da Azerbaycan’a bağlı Nahcivan ile. Ermenistan ile sınırımız daha uzun. Aslında Azerbaycanlılar, Anadolu’daki Türk halkından çok İran Azerililerine yakındırlar.”

 

“Bir başka fark daha vardır. Mezheplerimiz farklıdır. Onlar Şii’dir, biz Sünni’yiz. Sovyetler birliğindeki Türkçe konuşan ya da Müslüman gruplara karışmak istemeyiz. Benzer diller konuşuruz, lehçelerimiz farklıdır.”

 

Bu konuşmanın ertesi günü, Rus tankları Bakü sokaklarında ve Azatlık meydanında Türk katliamı yapıyor. Yüzlerce Türk tanklara gövdesini siper ederek şehit oluyor.

 

Tarihe 20 Yanvar katliamı olarak geçen bir kara sayfa daha ekleniyor.

 

Özal’ın Azerbaycan Türklerine karşı “mezhep” farkı gerekçesi ile takındığı düşmanlık 20 yanvar katliamının gerçekleşmesinde büyük etken olmuştur.

 

Türk Milletini, Dinine, Mezhebine, inancına ve bölgesine göre ayırmak Türk Milletine yapılacak en büyük ihanettir.

 

Özal Bu katliama destek vererek İnsanlık suçu işlemiştir.

 

Bakü’de ki 20 Yanvar şehitlerinin kanı Rusya’nın olduğu kadar Turgut Özal’ın da ellerindedir.

 

Kaynak: Milliyet gazetesi, 19-20/01/1990

 

20.01.2014

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.