İman edenler ALLAH yolunda savaşırlar; inkâr edenler ise TAĞUT yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır. (NİSA SURESİ 76 AYET)
Türkiye’mi çok seviyorum. Her vakit bu ülkenin vatandaşı olduğum için Yaradan’ıma şükürler ediyorum. Bu ülke bu millet Hz. Muhammed (s.a.s)’ın övgü dolu sözlerine mahzar olmuştur. "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur."
Ne güzel bir övgü şükürler olsun…
Ülkemiz 14 Mayıs 2023’de seçim yarışına girecek. Bu seçim ülkemiz içinde dış güçler içinde çok önemli bir durum arz ediyor. Birçok parti mecliste kendine yer arayacak formüller için görüşmeler yapıyor. Bir taraftan ittifak peşinde olanlar, diğer taraftan ülke temellerine dinamit koyanlar yarış haline girmiş durumda. Kısaca yeniden kurtuluş savaşına girmiş bulunmaktayız. Peygamberimin övgülerini almış bu millet tekrar bu şer odaklılara “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” diyecekler.
Nedir bu Recep Tayip ERDAĞAN düşmanlığınız anlamış değiliz diyemiyorum çok iyi anlıyoruz. 2002’de kurulan ve ilk seçimde ezici bir üstünlükle iktidar olan Ak Parti Özellikle bu ŞER odaklı güçlere hedef olmuştur. 21 senedir ülke gündeminde bir numaralı parti olan Ak Parti içte ve dışta sürekli hedef gösterilerek yıpratılmaya çalışılıyor.
70 seneden fazla ülkeyi yöneten CHP zihniyetli koalisyonların ülkemiz üzerinde bir eseri dahi olmaması düşündürücü değil midir? Bu zihniyetler ülkemizde sadece Laik’lik ve Atatürk üzerinden siyaset yapmışlardır. Ülkemizin her köşesine sadece heykellerden başka bir şey yapmamışlardır. Korkacaklar tabi AK Partiden çünkü işleyen çarklarına çomak sokulmuştur.
14 Mayıs 2023 seçimleri bunların tutunacağı son dal olarak ellerinde duruyor. Eğer tutunamazlarsa birçok siyasi partilerin genel başkanları aynı 2002’de ki seçimler sonucu gibi tarihe gömülecekler. İşte bu sonuçlarla karşılaşmamak için tek hedefleri Ak Parti ve Recep Tayip ERDOĞAN’dır. Ülkemiz yaşanan deprem felaketinin yaralarını sarmakla uğraşırken Millet ittifakı dedikleri partiler, şer odaklı güçleride arkasına alıp son çırpınışlarını yapmak üzere son günlerde akıl almaz bir koltuk trafiğe girmişlerdir.
Perşembe günü 6’lı masa bir partinin genel merkezinde toplantı yapmış, toplantı sonucunun bir gün sonrasında Sayın Akşener kameraların karşısına geçip Kılıçdaroğlu ve masa için ağıza alınmayacak kadar ağır sözler sarfetmişdir. Akşener masayı 5’e düşürmüştür. Akşener neler demiş;
• Hiçbir partinin Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. Bu bizim temel ilkemizdir.
• "ŞAHSİ HIRSLAR TÜRKİYE'YE TERCİH EDİLMİŞTİR"
• Altılı Masa millet iradesini yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Bir noter masasına dönüşmüştür.
• Ne bir kumar masasında ne bir noter masasında olmayacağız.
Diye devam eden Sayın Akşener 72 saat içinde ağlayarak sızlayarak o masaya geri döndürülmüştür. Bu masayı kuran ABD ve FETÖ’nun tehditlerine boyun eğen ve tıpış tıpış masaya geri dönen Akşener, kukla bir başkan olduğunu göstermiştir. 6’lı masanın ağası olan “BİDEN” ötekileri de kendisine maraba yapmıştır. Buna İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerini de eklemişlerdir. Ülkemizde bir siyasi partinin liderinin 72 saat içinde yaşadıkları filmleri bile geride bırakmıştır. Otel odalarında sıkıştırmalar, masada tehditler ve kısacası kurulan kumpaslar sonucunda Merak Akşener’in siyasi geleceğini karartmışlardır. Bu süreçte özellikle Milliyetçi geçinen parti içindeki kişileri çok zor durumda bıraktığını görmekteyiz.
Bunların derdi sadece koltuk olduğunu görmekte zorlanmayacağız. Hükümetimiz deprem yaralarını sarmak için Bakanlarını, milletvekillerini o bölgeye göndermişken bu kişilerin koltuk peşine düşmesi de manidardır.
Kılıçdaroğlu sanki bu ülkede yaşamıyormuş, hiç seçime girmemiş, Sayın İnce’nin “girmiş de yenmiş, girmiş de yenmiş dememiş” gibi davranması da çok ilginç bir durumdur. Parti içinde seçimi kazanmış nidaları yükselmeye başlamış durumda. Meclise son konuşmasıyla beraber veda eden Kılıçdaroğlu konuşması esnasında 6’lı masanın hırçın Hanımı Akşener’inde yalandan da olsa gönlünü almaya çalışması dikkate edilecek unsurdur.
Kısaca “Erken öten horozun kafasını keserler”. Gol olmadan sevinmenin bir anlamı olmaz. Daha Reis kürsüye çıkmadı. Topunuz da gelseniz bu milletin size vereceği cevap bellidir. “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” bunu unutmayın. Bu ülke çok tarih yazdı sıra 14 Mayısa geldi. O günde göreceğiz ki erken sevinenler darmadağın olacaklar. Son söz MİLLETİN, son söz REİS’in olacak. Bekleyin de görün bakalım. Köprünün altından çok sular akacak. Şuan meydan sizin çünkü hükümetin önceliği seçim değil deprem bölgesi. Reis bir çıkar pir çıkar. Bakmayın sessizliğine büründüğüne. Acısı var, canı yanıyor. Ama dik durmayı bu millete öğretti yine de öğretecek. Herkes bunu zamanı geldi mi görecek.
Allah yar ve yardımcısı olsun…