`1 MAYIS ` ve AHMET CEVAT
Bolşevik Rusya Azerbaycan`ın istiklal şairi Ahmet Cevat`a Türkçü düşüncelerinden dolayı işkenceler yaparken, hürriyeti için şu teklifi götürürler ve “hep Türlüğe, Türkçülüğe yazıyorsun 1 Mayıs için şiir yaz seni affedelim” derler.
Ahmet Cevat kabul eder ve bir süre sonra şu dörtlüğü yazar:
`Men her gelen bir Mayısa
Pek çok ümitler bağlarım.
Her gelecek, Mayıs için
Nisan ağlar, men ağlarım`
Bu şiir yazıldıktan birkaç hafta sonra Ruslar Ahmet Cevat`a hücüm ederler ve şiirdeki satırları şöyle tarif ederler` Sen bu şiiri bize yazmadın. Senin gelmesini istediğin Mayıs 1 Mayıs değil, Azerbaycan`ın istiklal günü 28 Mayıs`tır. Nisan`ın ağlaması ise Ruslar Nisan ayında Azerbaycan Cumhuriyetini yıktı sende onun için ağlıyorsun`
Evet aynen öyle olmuştur, tarihte kurulan ilk Türk Cumhuriyeti olan Azerbaycan devleti bolşevik Rusya tarafından Nisan`da yıkılmıştır.
Ahmet Cevat`ın kahramanlıklarını ne kadar anlatsam azdır.
Ne yazık ki, Türkiye toplumu bu kahramanı yeterince tanımamaktadır.
Haksız, hukuksuz ve sadece Türkçü düşüncelerinden dolayı SSCB tarafından yargılanıp kurşuna dizilen Ahmet Cevat’a karşı ileri sürülen bütün suçlamaların asılsız olduğunu 1955`de bizzat SSCB açıklamış ve ölümünden sonra beraat kararı vermişti. KGB baskısı altındaki ailesi de ancak 1950’den sonra zindandan kurtulabilmiştir.
***
Taksim`de bir “Cumhuriyet Heykeli” var...
Her gittiğimde acı acı SSCB yönetiminin iki generalini gözümüzün içine baka baka biz gösteren heykel...
Burada Atatürk`ün arkasında iki Rus general var...
Bu generallerden birinin adı Mareşal Kliment Yefremoviç Voroşilov, diğerinin ise General Mihail Vasilyeviç `dir.
Bizdeki uç solcular ve komünistlere göre bu generalleri Lenin görevlendirmiş ve Kurtuluş Savaşı’nı bunlar organize etmiştir. Ve bu adamlar Cumhuriyetimizi kominist Rusya`ya endekslerler
Peşinen söyleyeyim; Türk Milleti’nin İstiklal Mücadelesi,her şeyi ile tamamen kendi bağımsızlık mefkuresinin bir ürünüdür ve bu ürüne destek verenler ise bütünüyle Buhara, Türkistan ve Azerbaycan Türkleri’dir.
Kısmen Pakistan ve sıcak denizler hayali ile Rusya da birşeyler yapmıştır.
Ama bu o iki Rus Genaralin Taksim Özgürlük Anıtı’nda yer almasını gerektirmemektedir.
Çünkü; Erzurumlu Nene Hatun baltasını alıp Ruslara karşı savaşırken Rus ordularının başında olan bu genarellerdi.
Ermeniler Erzurumda, Van`da, Erciş`te ve dahası Bakü`de , Andican`da Türk katliamı yaparken onlara yardım eden bu Rus’lardı.
Örneğin bizim kurtarıcı olarak Taksime heykelini diktiğimiz Genaral M.V. Frunze, Türkistan`ı işgal edip kan akıtırken kurmaylarına şu cümleyi kurmuştur “Türk’lerle niye savaşıyoruz ki getirelim Tatar’ları birbirlerini kırsınlar!”
Evet, o heykeldeki Ruslar Türk’ler bağımsızlık isteyip TÜRKİSTAN`ı kurmak istediklerinde, onları acımasızca katleden bu generallerdi.
Onlar Ahmet Cavat`ı idam eden devletin en önemli adamlarıydı...
Evet, 1 Mayıs denince fırtınalı ve acı dolu bir yaşamı kahramanca sonuçlanan Ahmet Cevat`ın o acı hikayesi aklıma gelir...
O aklıma geldikçe;
TAKSİM heykeli önüde sözde işçi bayramını orak-çekiçli görünümleriyle, sarı-kırmız-yeşil halleriyle, enternasyonel şarkılar söyleyen, yüzlerini kapamış orospular gibi Türk askerine molotof-taş atarak kutlayanlardan nefret ederim...
Bir de Ahmet Cevat`ın bize hakkını helal ermesi için elime bir balyoz alıp o heykelde ayrık ot gibi duran Rus generalleri temizlemek içimden geçer.
Onların yerlerine Resulzade`nin, Osman Kocaoğlu`nun heykellerini dikmek isterim...
Ulan Lenin`in bile kendi ülkesinde itibarı kalmadı, biz katil askerlerinin heykeline saygıda kusur etmiyoruz...
Yazık bize ki, hem de ne yazık...