Öfkesini kontrol edemeyen şiddet gösteriyor
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sıkça gündeme gelen ve toplumsal bir sorun olan şiddetin psikolojik kökenleri ve psikopatolojik etkilerini değerlendirdi.
İnsanda iki ana temel duygunun olduğunu, bunlardan birinin cinsel dürtüler ikincisinin ise saldırganlık dürtüleri olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu iki duygu da şiddetin sebeplerinden gibi gözüküyor. Şiddetin sosyal öğrenmeyle olması gerekiyor. Sadece başkalarına karşı değil, insan kendisine karşı da şiddet uygulayabilir. Bir kimse kendi kendine iç dünyasında da şiddet uygulayabilir. Bir vaka vardı; yıllar önce kolunu kesiyordu ve kanına ekmek batırıp yiyordu. Patolojik bir şiddet örneği ve o kişi bundan zevk alıyordu. İnsan ilginç bir varlık. Hiçbir hayvanda bunu göremezsiniz” dedi.
Şiddet duygusunun insanda çeşitli şekillerde ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İçsel temel güçlerimiz var. Bunlar kullanma bozukluğu olarak çıkıyor. Toplumda şiddet kabul görüyorsa bunlar artıyor. Mesela şiddetin kabul gören bir alanı var; küfür etmek mesela. Futbol sahalarında şiddet kabul görüyor” diye konuştu.
Günümüzde şiddet neden arttı?
Şiddetin psikolojik, fiziksel ve duygusal şiddet olarak türlerinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, günümüzde tüm dünyada şiddet olaylarının artış gösterdiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Kişiye mobing uygulamak, kişiyi yok saymak ve bunu sistemli bir şekilde yapmak psikolojik şiddettir. Aile içinde yapılırsa domestik şiddet deniyor. ABD’de istatistik veriler var. Acil servislere başvuran hastaların %17’si aile içi şiddetten başvurmuş. Bizim acil servislerimizle ilgili bilgim yok ama varsa da % 17 kadar olduğunu düşünmüyorum. Bu da şiddetin küresel bir sorun olduğunu gösteriyor. Peki, neden günümüzde şiddet arttı? Önceden insanlar daha vahşiydi daha ilkeldi. Şiddet insanın doğasında var. Eleştiriye kapalı olma şiddetin en temel sebebidir. Narsisizmi yüksek olan kişiler şiddete eğilimli oluyor ve eleştirildiği zaman karşısındakine şiddet uyguluyor. Ama eğitimli narsisistler başkasına şiddet uygulatıyor.”
Şiddet uygulayan kişi korkaktır
Hayvana şiddet, eşyaya şiddet uygulamanın ve vurup kırıcı olmanın da şiddet anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şiddet uygulayan kişinin özgüveni yoktur. Bağırarak ya da vurarak ‘Ben varım, ben güçlüyüm’ demeye çalışır. Şiddet zayıflık işaretidir. Medenileşmiş insanlar haklarını şiddete başvurmadan ve ikna yöntemi kullanarak ararlar. Duygularını sözle ifade etme becerisi olan insanlar şiddete başvurmazlar. Mezarlıkta ıslık çalan insanlar vardır. Dersiniz ki ‘Ne cesur adam hiç korkmuyor!’ Aslında onlar korkularıyla baş etmek için korkularının üstüne böyle giderler. Şiddet insandaki öfke duygusunun kontrol bozukluğu ile ilgilidir” diye konuştu.
En çok çocuklar etkileniyor
Çocuklardaki şiddet eğilimine de değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evde canlı şiddet varsa çocuk onu yansıtıyor. Kardeşini dövme ya da oyuncak fırlatma şeklinde ortaya çıkabiliyor. Oyunlardaki şiddet çocuğu evdeki kadar etkilemiyor. Anne ve babanın oyunlardaki şiddetin zararlarını, kötü bir şey olduğunu çocuğa anlatması lazım. Saldırganlık genetik ama şiddet sosyal öğrenmeyle ortaya çıkıyor. Şiddette rol model önemli” diye konuştu.
Şiddet önlenebilir
Şiddetin önlenmesinin ve şiddetin tedavi edilmesinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şiddetin sebebini bulmak gerekiyor. Kişi depresyonda iken öfke kontrolü yapamıyor. Bazı kişiler içine kapanır bazı kişiler öfkelenir. Yeni kuşak antidepresanlarla tedavi ediyoruz. Böyle bir vaka vardı. Danışanımız bir öğretmendi. Baktık beyinde serotonin azalmasına işaret eden duygular var. Bu tür vakaların önemli bir kısmı tedavi edilebiliyor ama bireysel olarak tedavi görmesi gerekiyor. Biz bu kişilere duygu ifadesi eğitimi veriyoruz. Kişi bunu öğrendiği zaman duygularını şiddet yoluyla değil de sözel olarak ifade etmeyi başarabiliyor” diye konuştu.
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.