İlk Atatürk heykeli neden Sarayburnu'na konuldu?

İstanbul’daki ilk Atatürk Anıtı olan Sarayburnu’ndaki Heykel 2004 yılından beri metal perdelerle çevriliydi. Marmaray Projesi ile birlikte Sarayburnu'nda platformda çalışacak işçiler için yatakhaneler yapılmış, malzemeler depolanmış ve vinçler kurulmuştu.

Marmaray projesinin 29 Ekim 2013’te tamamlanmasına ve hizmete girmesine rağmen Atatürk Anıtının çevresi hala metal perdelerle kapalı olmasına tepkiler gelmişti. Atatürk Heykelinin içler acısı hali karşısında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) harekete geçmişti. Girişimler sonuç verdi, metal perdeler yıkıldı, heykelin önü temizlendi. Atatürk Heykeli molozların içinden çıkartıldı.

İLK ATATÜRK HEYKELİ

Sarayburnu’ndaki Atatürk heykeli Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapıldı, 3 Ekim 1926’da Sarayburnu’na dikildi.  İlk Atatürk Anıtı olan heykel,  genç cumhuriyetin  tarihsel kenti modern tarza heykellerle süsleme iradesinin adımıydı.

Bundan daha önemlisi, Heykelin İstanbul’daki milli mücadele tarihinin ön önemli işaretlerinden biri olmasıdır. İstanbul işgal altına girince, kente gelen Fransız Komutan Mareşal Franceht D’Esparay, akıllara durgunluk veren bir gövde gösterisi düzenledi. Hristiyan azınlıklardan  gelen isteğe uyarak Sarayburnu’nda karaya çıktı, beyaz bir ata binerek Karaköy-Bankalar Caddesi- İstikbal Caddesi üzerinden Dolmabahçe’ye indi. Gövde gösterisinin amacı, yüzyıllar önce beyaz bir at üzerinde İstanbul’a giren Fatih Sultan Mehmet’e  nazire yapmak, bir bakıma intikam almaktı.

Franchet D’Esperay’in Sarayburnu’nda başlayan gövde gösterisi, Mütareke İstanbul’unun en acı sayfalarından biri olarak belleklere kazındı.

YENİ BİR DÜZENLEME

Krippel’in Atatürk Anıtı ufak tefektir, uzaktan Sarayburnu’nun ucundan göz alacak cüssede değildir. Arkasına dikilen büyük bayrak daha çok dikkati çekiyor.

Ne var ki bazı şeyler ufak tefektir ama anlamı büyüktür.

Heykelin çevresinin düzenlenmesi, gece aydınlatılması, halkın bilgilendirilmesi, Atatürk Heykelinin bazı günlerde tören alanı haline getirilmesi uygun  olacaktır. Yetkililerin İstanbul’da  tarihe saygının bir ifadesi anlamına gelecek böyle bir düzenlemeden kaçınmayacaklarını umuyoruz.  

siyasetcafe.com