Halkbank'tan dolar alanlar ne olacak? İşte mahkeme kararı
Halkbank’tan piyasa fiyatından ucuza dolar alanlar için nasıl bir yol izlenecek. İşte çok merak edilen sorunun yanıtı ve haberin ayrıntıları;
Halkbank'ın internet sitesinden geçen cuma gecesi yaşana skandalın ardından açıklamalar peş pele geldi. 1763 kişiye piyasa fiyatından ucuza dolar ve euro satıldı. Olayla ilgili Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan "1763 müşteri 4,3 milyon dolarlık işlem gerçekleştirdi" açıklamasında bulundu.
Halkbank, 31 Ağustos'ta hatalı kurlarla döviz alım satım işlemlerine ilişkin, son olarak "Bankamız, hatanın tekrar etmemesi için gerekli hukuki ve teknik tedbirleri almış olup, hatalı veri sağlayıcı kuruluş hakkında her türlü yasal haklarını saklı tutmaktadır" dedi.
Bankanın işlemleri iptal ettiği, zararın söz konusu olmadığı iddia edilirken buna benzer bir durumun yıllar önce yaşandığı ve mahkemeye taşındığı ortaya çıktı.
Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, bugünkü “Dolar, altın düğümünü Yargıtay çözecek” başlıklı yazısında, olayın ayrıntılarını aktardı.
Saygı Öztürk, yazısında anlattığı Prof. Dr. Suat Kemal Aytaç’ın bozdurduğu altınlarla ilgili açılan davaya dikkat çekip “Kararı, Aytaç'ın avukatı temyiz etti. Yargıtay bir an önce karar verirse, Halk Bank'tan dolar alanların durumu da netleşecektir. Söz sırası Yargıtay'da…” dedi.
İşte Saygı Öztürk’ün o yazısı;
Halk Bankası'ndan düşük kurdan dolar alanlarla ilgili olarak banka yönetimi açıklama üstüne açıklama yapıyor. Bu olayın geçmişte de örneği var mı diye araştırdığımda ilginç bilgilere, hatta bu konuda verilmiş mahkeme kararına ulaştım. Hemen söyleyeyim, dolar alanlardan banka parayı alır. Bu konuda mahkeme kararı var. Ancak bu karar da temyiz edildiği için Yargıtay'da.
Yargıtay'ın karar vermesiyle konu netleşecek.
Mahkeme belgelerine göre, Prof. Dr. Suat Kemal Aytaç, altın fiyatının 1100-1400 dolar/ons arasında değişebileceğini öngörerek 7.5 kg civarında altın (İş Bankası Vadesiz altın mevduatı) tutarak pozisyon almış. 26 Kasım 2014 gece yarısından sonra, hobi olarak sürekli takip ettiği altın fiyatlarıyla ilgili internet sitesinde, altının 1200 dolardan 1300 dolara yükselmiş olduğunu gördü. İş Bankası mobil şubeye girdiğinde yükselişin aynı oranda İş Bankası vadesiz altın rakamlarına da yansımış olduğunu belirledi. Kısa süre içinde ons fiyatı 1350 dolara yükselip, İş Bankası'nın da gramı 95 liradan alış pozisyonunda olduğunu gördü ve satış kararı aldı. Saat 00:50 civarında portföyündeki tüm altın için (7553,73 gr) tek işlemde satış komutu verdi ve satış gerçekleşti. Parasının vadesiz hesabına da geçtiğini gördükten sonra internet sayfasını kapattı.
SAAT 10'DA GELEN TELEFON
27 Kasım saat 09:00 civarında vadesiz hesabındaki tutarı önce İş Bankası likit fonuna çevirdi. Sonrasında likit fon satışları yaptı ve daha önceki alış/satış miktarlarından farklı olmayarak yeniden altın ve döviz alımına başladı.
Saat 10.00 olmuştu. İş Bankası Genel Müdürlüğü Sermaye Piyasaları Müdürlüğü'nden telefon geldi ve hesabımdan gece işlem yapılmış olduğunu söylediler. İşlemi bilerek kendisinin yaptığını söyledi. Aytaç'a, “Gramı 83 lira olarak girilmesi gerekirken gramı 95 liradan girilmiş. Bu fiyattan bir satış gerçekleşmesi mümkün değil. Yanlışlık olmuş. İşlem iptal edilecek” dediler.
Suat Kemal Aytaç ise “piyasadaki gelişmeyi internet sayfası üzerinden takip ederek yaptım” dedi ve iptal işlemine itiraz edeceğini, gerekirse hukuki yollara başvuracağını söyledi. Kısa süre sonra İbn-i Sina şubesinden Çiğdem Hanım'dan da telefon geldi. Benzer şeyler söyledi. Genel müdürlüğün, kendisini ikna etmesi için görevlendirdiğini anlamıştı.
Duruşunu değiştirmeyeceğini bildirdi. Aynı gün saat 19:00 civarında likit fon bakiyesini kontrol ederken 18.700 adet fonuna blokaj konulmuş olduğunu gördü. Emniyet Müdürlüğü Mali
Şube ve Bilişim Suçları birimlerine telefon ve e-posta yolu ile durumu söyledi.
İŞTE MAHKEME KARARI
28 Kasım 2014 tarihinde sabah saatlerinde blokajın devam ettiğini gördü. Yatırımlarına ise aynı sıklıkta devam etti. Banka şubesini arayıp vadeli bir işleminin bulunmadığını, blokajı hemen çözmelerini söyledi, ayrıca bunu e-posta yoluyla da iletti. Yine bir dizi görüşmeler yapıldı. 5 Aralık 2014'te Sermaye Piyasası müdürlüğü tarafından yeniden telefon ile arandığında, ikna olmadığını ve artık görüşme kabul etmeyeceğini, hukuki yola başvuracağını belirtti.
Öyle de yaptı. Suat Kemal Aytaç'ın avukatı Osman Öz, Ankara 15. Tüketici Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemenin 2016/1308 sayılı gerekçeli kararında şöyle denildi:
“Davacının altın satışına ilişkin işlemi gerçekleştirdiği saatlerde altın fiyatlarının davalı bankadan kaynaklanmayan bir hataya bağlı olarak oluşmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde de altın alımı satımı sebebiyle doğabilecek her türlü piyasa riskinin davacıya ait olacağı hususu düzenlenmiştir.
Davalı bankanın davacıya keşide ettiği ihtarnamelerle hatalı işlemlerin düzeltilmesine yönelik olarak iki seçenek sunduğu ancak 05/12/2014 tarihine kadar bir sonuç alınmamıştır.
Dava konusu altın satımına ilişkin fiyatın piyasa fiyatının dışında hatalı oluşan bir fiyat niteliği taşıdığı, bu işlemler nedeniyle de davacı tarafından gerçekleştirilen altın satış işleminin davalı bankadan kaynaklanan bir soruna dayanmadığı, bankanın özensiz ve tedbirsiz davranışından söz edilemeyeceği gibi kusuru da bulunmamaktadır. Meydana gelen sonuç, davalı bankadan bağımsız gerçekleşmiştir. Davalı bankanın iptal işlemlerini ve takas mahsup işlemlerini taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, bankacılık uygulamalarına uygun olarak gerçekleştirdiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın ve kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.”
Kararı, Aytaç'ın avukatı temyiz etti. Yargıtay bir an önce karar verirse, Halk Bank'tan dolar alanların durumu da netleşecektir. Söz sırası Yargıtay'da…
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.