Evladını kaybeden Semih Yalçın'dan flaş açıklama!
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, 17 Ekim günü Ankara'da geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden oğlu Turan İlteber Yalçın hakkında yazılı bir açıklama yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, 17 Ekim günü Ankara'da geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden oğlu Turan İlteber Yalçın hakkında yazılı bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
'Sevgili oğlum Turan İlteber Yalçın, Ankara’da 17 Ekim gecesi meydana gelen elim bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş ve aynı günün ikindi vakti sonrasında kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmiştir. Bugün vefatının yedinci gününü tamamladık.
Acımız çok büyük lakin rıza, tevekkül ve inkıyadımız kuvvetlidir.
Mukadder vakit gelmiş; Allahuteala, ruhundan üfleyerek can verdiği bir fani vücudu daha sonra fena yurdundan beka âlemine çağırmıştır.
Yüce kitabımız Kur’an’da “Her nefis ölümü tadacaktır.” kelamıyla haber verilen emriilahî bir kere daha tecelli etmiş, insanoğlunun dünyaya gönderildiği günden bu yana ruhun sahibince teslim alınmasının sayısız tatbikatından birine daha şahit olunmuştur.
“Sonunda hepiniz O'na döndürüleceksiniz!” ayetinde somutlaşan ilahî takdir; kim bilir kaçıncı defa gerçekleşmiştir.
Bununla birlikte geçici dünya hayatı; insanı eleme gark eden tecellilerden ve ölümden ibaret değildir.
Elhak, hayat devam etmektedir. Bize canla birlikte verilen emanetlerin değerinin bilinmesi, sunulan imkân ve fırsatların istikamet üzere kullanılması, uhdemize yüklenen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi kaçınılmaz bir mecburiyettir.
Ayrıca gündelik hayatın içinde kimi zaman beklenmedik keder ve üzüntülerle beraber insanı mesut ve mesrur kılan, hayatı yaşanabilir ve dayanılabilir hâle getiren hususlar vardır.
Bunların başında; sevinç ve mutlulukları paylaşarak çoğaltmanın yanında, acı ve kederleri tesanütle hafifletmek gelmektedir.
Yüce dinimiz İslam; yeryüzünde barış, esenlik, dayanışma ve paylaşma iklimini egemen kılmayı hedefleyen kâmil bir dindir.
Bu ulvi iklimin bütün hususiyetleri milletçe binlerce yıldır biriktirdiğimiz güzide kültürel geleneklerimiz ve toplumsal değerlerimizle birleşince ortaya güçlü ve muazzam bir sosyal yapı çıkmaktadır.
Oğlum Turan İlteber’in vefatı dolayısıyla aziz milletimizin bütün bu yüksek beşeri değerlerle mücehhez fertleri tarafından gösterilen tesanüt, beni ve kederli ailemi ziyadesiyle duygulandırmış ve onurlandırmıştır.
Peygamberimizin, Müslüman’ın Müslüman üzerindeki haklarını sayarken buyurduğu “Müslüman kardeşin hasta olunca ziyaret et, ölünce cenazesine git.” buyruğu bu vesileyle hakikate dönüşmüş, oğlum Turan İlteber Yalçın’ın cenaze törenine tanıdık tanımadık çok sayıda insanımız katılmıştır.
Gündelik hayatta insanı meşgul eden siyasi ve kişisel mücadelelerin, kavga ve çekişmelerin yerini, ölüm gibi insanı uyaran ilahî ikaz karşısındaki teslimiyet ve rıza almıştır.
Küskünlüklerin, dargınlıkların ve husumetin yerini; hoşgörü, itidal ve kalplerdeki yumuşama doldurmuştur.
Zira her ölüm, insanoğlu için ayrı birer ibret levhasıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sahabe ile bir aradayken yoldan geçen Yahudi cenazesi için ayağa kalkarak, yolcunun kim olduğundan çok, nereye ve Kim’e gittiğinin önemine işaret etmiştir.
Ölüm, sağ kalanlar için bir kıyamdır. Müslümanlar ölülerini iman ve sabır yüklü bir duruşla ayakta karşılar; teessürle yoğrulmuş bir rıza içinde ebedî âleme, Yüce Yaradan’a uğurlarlar.'
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.