Erdoğan gıda fiyatlarının olağan artışlarıyla mücadeleyi anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sebze-meyve fiyatlarındaki yükselişle ilgili tanzim satışın kurulduğunu vurgulayarak, "Tüm ülkeme sesleniyorum, hiç kimsenin ne üreticimizin alınterine, ne tüketicimizin sofrasına göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Tıpkı teröristler gibi spekülatörlere muamele ediyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Türkiye'nin En Büyük Çiftçi Ailesi Milletin Evinde" programında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

TARIM VE HAYVANCILIK İÇİN 8 MİLYAR 770 MİLYONLUK DESTEK

"2019 yılı destekleme ödemelerini hızla gerçekleştiriyoruz. Yılın ilk iki ayında 5 milyar liralık destekleme ödemesini yaptık. Mart ayında yapılacak desteklerin de müjdesini paylaşmak istiyorum. Mart ayı içinde alan bazlı desteklerde 2 milyar lira, buzağı desteklerinde 730 milyon lira, diğer hayvancılık desteklerinde 198 milyon lira, yem bitki desteklerinde 98 milyon lira, sulama desteğinde de 148 milyon lira olmak üzere 3 milyar 716 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız. Böylece yılın ilk 3 ayında üreticilerimize 8 milyar 770 milyon liralık desteği sağlamış olacağız.

TARIM ALANLARINA BETON YIĞINI DİKERSEK VATANA İHANET EDERİZ

Arazi toplulaştırması projesinin ilk başladığı 1960 yılından 2002 yılına kadar toplam 450 bin hektar toplulaşması yapılabilmiştir. Biz 10 yılda 6,1 milyon hektar alanda arazi toplulaşmasını tamamladık. Halen 3,6 milyon hektar alanda da tescil işlemleri sürüyor.

Genç çiftçilerimize 30 bin lira hibe desteği veriyoruz. Hayvancılıktan bitkisel üretime kadar geniş alana yayılan bu uygulama ile 48 bine yakın çiftçimizi destekledik. Tarım ve hayvancılık yapılan ovalarımızı sit alanı ilan ediyoruz. Tarım alanlarına beton yığınlarını dikersek bu vatana ihanet ederiz. 258 ovamızı sit alanı ilan etmiş durumdayız. Bu sayıyı 300'e çıkarıyoruz.

Geçtiğimiz yıl çiftçilerimize Ziraat Bankası aracılığıyla 32 milyar lira, Tarım Kredi Kooperatifiyle 6,4 milyar lira kredi kullandırdık. Bu kredilerin geri dönüş oranı yüzde 98 oranında olmasını önemli görüyorum.

TÜKETİCİMİZİN SOFRASINA GÖZ DİKENE TERÖRİST MUAMELESİ YAPIYORUZ

Spekülatörlerin gayesi üreticinin hakkını korumak değil, bir kısmı kar hırsıyla hareket ederken, bir kısmı daha derin emeller güdüyor. Bu tür tezgahları bozmaya devam edeceğiz. Tüm ülkeme sesleniyorum, hiç kimsenin ne üreticimizin alınterine, ne tüketicimizin sofrasına göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Tıpkı teröristler gibi spekülatörlere muamele ediyoruz.

Ülkemizde en çok tartışılan hususlardan birisi hayvancılıktır. Maalesef vatandaşlarımıza istediğimiz fiyat seviyelerinden et sunamadığımızı itiraf etmemiz gerekiyor. Üretimdeki artışlar sayesinde kişi başı süt tüketimi 122 litreden 258 litreye yükseldi. Kırmızı et tüketimi 6,1 kilodan 15 kiloya çıktı. Yapmamız gereken girdi maliyetlerini düşürerek, üretimi teşvik etmektir. Planlı üretime geçerek ithalatı azaltmayı, ihracatı artırmayı amaçlıyoruz.

TÜRKİYE'YE YÖNELİK EKONOMİK TEHDİTLER

Geçtiğimiz 17 yılda ülkemizi 3,5 kat büyüttük. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemiz için 2 kat daha büyümemiz gerekiyor. Kim ne hizmet verdi, ne hizmet veriyor, siyaset gözlüğünün ötesinden bir sağduyu ile değerlendirmenizi istiyorum. Bugün oynanan oyunları daha iyi anlama imkanı bulacağınıza inanıyorum.

2013 yılını hatırlayın, IMF'e borcu mayısta kapattık. O defteri kapattık. Şimdi biz kendi imkanlarımızla yola devam ediyoruz. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 100 milyar dolara çıkmış durumda. Daha da güçleneceğiz, daha da yükseleceğiz. Dünyanın hayranlıkla izlediği projeleri hayata geçiriyoruz. Mazlumların, mağdurların elinden tutuyoruz. Bir anda Gezi olaylarını karşımızda bulduk.

AK Parti gibi Türkiye'nin orman varlığını artırmış bir partiye yapılabilecek en son suçlamayla ortalığı birbirine kattılar. Bu ülke yeşilleniyorsa bizimle yeşillendi. Bu oyunun gerçek yüzü ortaya çıkınca o güruh sessizce çekip gitti. Sonra 17/25 Aralık, sonraki seçimlerde çevirmedik dolap kalmadı. 2015 Haziran seçimlerinde hiçbir parti hükümet kurumayınca o şımarıklıkları hatırlıyorsunuz değil mi?

Erken seçime gittik ve milletimiz tekrar bizi iktidara getirdi. O çukur eylemlerinde açılan kanallarla ülkemizin Güneydoğu Anadolusu mahvedildi, rezil edildi. Biz kayyum olayını hukuk çerçevesinde devreye soktuk. Baktılar böyle olmuyor FETÖ vasıtasıyla darbe girişimi oldu. Milletimiz bu darbe girişimini akamete uğrattı.

Ülkemize yönelik en önemli tehdit konusu olan Suriye konusunda kararlılığımızla olayların gidiş yönünü değiştirdik. Ama bakıyorsunuz ana muhalefetin başı 'YPG/PKK niçin bize saldırsın' diyor. Diyorum ki, saldırdı. Füze atanlar onlar. Son olarak geçtiğimiz yılın ağustos ayında ekonomi silahını çektiler.

Türkiye'nin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan suni bir anaforla ekonomimizi batırmaya çalıştılar. Tedbirlerimizi hayata geçirdik. Kontrolü yeniden ele aldık. Son umutla 31 Mart'ı bekliyorlar. İstikrarsızlık ortamı oluşturabilirlerse yeni saldırı gerçekleştirmeyi planlıyorlar. Bunlara asla fırsat tanımayacağız. Milletimizle kol kola, gönül gönüle vererek bu oyunu bozacağız.

'YÜREĞİM ACIYARAK SÖYLÜYORUM BUNLARIN GEÇMİŞİ ÇOK KÖTÜ SİCİLLE DOLUDUR'

Ülkemizin bu sürecinde en büyük talihsizliği, yüreğim acıyarak CHP'nin durumu demek mecburiyetindeyim. Bu partinin geçmişi pek çok kötü sicille doludur. CHP terör örgütlerinin saldırılarında, darbe girişimlerinde, tehditlerde hiçbir zaman ülkemizin ve milletimizin yanında yer almamıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu Almanya'da terör örgütü temsilcileriyle resim çektiriyor. YPG'nin paçavrasıyla poz veren bir teröristle nasıl poz verirsin? Türkiye'yi dünyaya şikayet etmekten her türlü yanlış tavrı sürdürmüşlerdir. Biz İHA yapıyoruz, biz SİHA yapıyoruz adam bundan rahatsız. Son olarak bu parti Türkiye Uzay Ajansı'nın kuruluşun iptalini Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. CHP bundan niçin rahatsızlık duyuyor? Buna engel olmanın nasıl bir faydası olacağını sizlerin takdirine sunuyorum.”

SİYASETCAFE.COM