Eğitim sisteminde 3 hastalık: Totaliterizm Paternalizm Ümitsizlik

Eğitim sisteminde 3 hastalık: Totaliterizm Paternalizm Ümitsizlik

Eğitim sisteminde üç önemli hastalığın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları totaliterizm, paternalizm ve ümitsizlik olarak sıraladı.

Liseli gençleri gözlemlemeye ve “icat çıkarmaya” yönlendiren Üsküdar Üniversitesi Bilim ve Fikir Festivali, 5’inci kez yapılacak. 28 Kasım’da Avrupa yakasındaki buluşmanın ardından şimdi de İstanbul’un Anadolu yakasındaki liselerin müdür ve rehberlik öğretmenleri tanıtım toplantısında bir araya geldi.

 

Prof.Dr. Nevzat Tarhan: “Ezber bilgiler beyinde çok az bir alanı aktif bir hale getiriyor”

Ataşehir Sheraton Otel’de gerçekleştirilen toplantının ilk konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, eğitim tanımlamalarının yeniden yazıldığını, beyin temelli eğitimin öne çıktığını söyledi. Bilginin kalıcı olabilmesi için beynin aktif hale gelmesinin önemli olduğunu belirten Tarhan, ezber bilgilerin beyinde çok az bir alanı aktif hale getirdiğini, bilginin beceriye dönüşmesinin ise bütün beyni çalıştırdığını söyledi. Tarhan, “O halde bütün beyni çalıştıran bilgiler kalıcı bilgiler oluyor. Kişiyi harekete geçiren, motive eden bilgiler oluyor. Bilgiye enerji katmak, neşe, heyecan katmak gerekiyor. Böylece duygusal beyni katmış oluyorsunuz. Duyguları katarak öğrenme bilgileri daha kalıcı hale getiriyor. Biz de gençlerin öğrendikleri, eğlendikleri bir festival havasında yarışmalarını istedik.” dedi.

 

“Eski sorulara eski cevap verirsek çocuk dinlemez. Yeni sorulara yeni cevap vermek gerekiyor”

Bilgilerin çocuğa aktarımında kurumlara da önemli görevler düştüğünü belirten Tarhan, “Kurumların öğrenen örgüt olması gerekiyor yani öğretmen de öğreniyor öğrenci de öğreniyor, birlikte öğreniliyor. Öğretmenin öğrenciye rehberlik etmesi çok önemli. Günümüzde teknoloji sayesinde bilgiye erişim kolay ancak bunun doğru yönlendirilmesi önemli. Şu andaki gençler sorguluyorlar. Böyle bir durumda öğretmenlerin eski sorulara yeni cevaplar vermesi lazım, eski sorulara eski cevap verirsek çocuk dinlemez. Yeni sorulara yeni cevap vermek için de yeni yöntemleri bilmemiz gerekiyor. Eğitim programlarında da bu geçerli. Üsküdar Üniversitesi olarak biz burada yeni deneyimlere açık olma, gençlere bilim konusunda yeni vizyon kazandırma noktasında Proje Kültürü ve Girişimcilik dersini zorunlu ders olarak koyduk” dedi.

 

Eğitim sisteminin 3 hastalığı! Totaliterizm Paternalizm Ümitsizlik

Eğitim sisteminde üç önemli hastalığın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları totaliterizm, paternalizm ve ümitsizlik olarak sıraladı. Tarhan, şunları söyledi:

“Bunlardan biri totaliterizm. Eğitim sisteminde öğrenciyi tek tip düşünmeye zorlama gizli potansiyelin ortaya çıkmasını engelliyor. Öğrencilerin farklı özellik ve yetenekleri olduğunu kabul etmek ve bunları öne çıkarmak, gençlere şanslarını değerlendirmeleri için fırsat vermek gerekiyor. İkinci hastalık paternalizm yani babacılık. Kurtarıcı bekleme hastalığından kurtulmak gerekiyor. Bir sorunu aşmak için kurtarıcı beklemek yerine kişisel çaba sarf etmek önemli. Kişinin önündeki fırsatlar için ihtimal iklimi oluşturmak gerekiyor. Öğretmenin vazifesi bilgi yüklemek değil, öğrenciye ihtimal iklimi oluşturmaktır. Merak ve hayret duygusunun ortaya çıkması için bu ihtimal ikliminin oluşması lazım. Üçüncü hastalık ise ümitsizlik, bu da eğitimcinin ve öğrencinin önündeki fırsatları kaçırmasına sebep oluyor.”

 

Bu ülkede sevgilinin omuzuna yaslanmak da tehlikeli!

 

“Bu festivaller düşünme becerilerini geliştiriyor”

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci de üniversite döneminde yapılan bilimsel araştırmaların lise ve orta öğretim kademesinde yapılması gerektiğini belirterek Üsküdar Üniversitesi Bilim ve Fikir Festivali gibi çalışmaların öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirdiğini söyledi. Yelkenci şunları kaydetti: “Bunlardan en önemlileri beyin temelli çalışmalarda ele alınan üst düzey düşünme becerileridir. Bu çalışmalar bu becerileri geliştirir. Bu becerilerini geliştirme açısından bu çalışmalar çok önemlidir. Bunun yanında bir de duyuş becerilerini geliştirmek önemlidir. Bu ikisinin bir araya gelmesi gerekir.”

 

Eğitim sisteminde en çok eleştirilen iki tarafın bakanlık ve öğretmenler olduğunu ifade eden Yelkenci, ben bu eleştirilerin ezber olduğunu düşünüyorum. Bakanlık bizim yaptığımız çalışmalarda bize engel olmak şöyle dursun önümüzü açıyor. Öğretmenlerimiz ise çok güzel çalışıyor. Öğretmenlerimizin yaş ortalaması düştü. Çocukların sorgulamasına müsaade etmeyen öğretmenler neredeyse yok, öğrenileriyle betaber bir yol yürüyorlar” dedi.

 

Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi tanıtıldı

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk’un “Bilim ve Fikir Festivali Tanıtım Sunumu” yaptığı törende Üsküdar Üniversitesi’nin Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle gerçekleştirdiği “Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi” de tanıtıldı.

 

Halide İncekara: “Gençlere gelecek için değil, bugün yatırım yapılmalı”

22, 23, 24. Dönem İstanbul Milletvekili, TBMM Üstün Yetenekli Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara, projeyle ilgili sunumunda çocuk yetiştirmenin ve özel yetenekli çocuklara yatırım yapmanın önemine işaret etti. “Gençlik geleceğimiz” sözünü doğru bulmadığını belirten İncekara, “Ben bu sözü sevmiyorum. Bu durmadan gençliğe bir yatırım yapma. Ben geleceği değil bugünü kurtarma derdindeyim. Gençlik bugün ulaştığım zaman, gençlik geleceğim değil, bugün ulaştığım zaman eğitim de anlamlı hayat da anlamlı” dedi.

İncekara, Üsküdar Üniversitesi’nin Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle “Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı” kapsamında gerçekleştirdiği “Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi”, özel yetenekli çocukların yetenek alanlarıyla ilgili gelişim süreçlerini bir mentor danışmanlığında somut çıktılara dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan, “Bilimi Bilmesek Ne Olur? Bilim Kimin İşi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Konuk ve Canan’ın sunumlarını eğitimciler ilgiyle takip etti.

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.