Dikkat! Daha fazla yanacağız

Dikkat! Daha fazla yanacağız

Uzmanlardan uyarı üstüne uyarı geliyor..Bu haberi okumadan sokağa çıkmayın

Avrupa iklim değişiklikleri nedeni ile oluşan Şeytan Sıcakları ile kavruladursun Türk Uzmanlar vatandaşları bambaşka bir isimle gelen sıcaklar hakkında uyardı. Sıcakların adı “Eyyam-ı Bahur” yani atalarımızın deyimi ile “En sıcak günler”.

EYYAM-BAHUR NE DEMEK?

Eyyamı-Bahur dilimize Arapça’dan yerleşmiş bir kelimedir. Dünyada farklı şekillerde bilinse de genel olarak “Afrika”, “cehennem” ve “çöl' sıcakları” isimleri ile anılır.

Eyyam-ı Bahur’un Kuzey Yarımküre’de Temmuz ve Eylül ayları içinde yaşandığı bilinmektedir. Güney Yarımküre’de ise durum biraz farklıdır, sıcaklıklar Ocak ve Mart aylarında yaşanır. Kesin tarih enlem, boylam ve iklim değişikliklerine göre değişebilir.

Türkiye genelinde bugünden itibaren 2019 yazının en sıcak günlerini yaşayacak.

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, "en sıcak günler" anlamına gelen "Eyyamı-ı Bahur"un başladığını “En sıcak 4 yıl, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında ölçüldü. Geçen Haziran ve Temmuz aylarında Avrupa’da yaşanan sıcaklıklar tüm bilim insanlarını korkutmaya başladı, bu yıl rekor sıcaklıklar bekleniyor." sözleri ile duyurdu.

TÜRKİYE GENELİNDE YAĞIŞSIZ BİR DÖNEM YAŞANACAK

Prof.Dr. Hüseyin Toros sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde seyredeceğini belirtti ve bazı bölgelerde görülebilecek yerel yağışların dışında genel olarak Türkiye genelinde yağışsız bir dönemin beklendiğini açıkladı.

Prof. Dr. Toros, özellikle 2000’li yıllardan başlayarak tüm zamanlardan daha sıcak havanın gözlendiğini, dünya genelinde de en sıcak 20 yılın ise son 22 yılda yaşandığını ifade etti.

"En sıcak 4 yıl, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında ölçüldü." diyen Toros, geçtiğimiz Haziran ve Temmuz aylarında Avrupa’da yaşanan sıcaklıkların tüm bilim insanlarını korkutmaya başladığını, bu yıl rekor sıcaklıklar beklendiğini açıkladı.

EYYAM-I BAHUR’DA NELER OLACAK?

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Eyyam-ı Bahur sıcakları etkisini göstermeye başladı bile, termometreler 40 derecenin üstüne yükselmiş bulunuyor. Sıcaklıklar Diyarbakır'da 43, Şırnak'ta 44, Şanlıurfa'da 42, Batman'da 41, Mardin ve Gaziantep'te 40 dereceleri gördü. Eyyam-ı Bahur'un Güneydoğu Anadolu'da 31 Temmuz - 7 Ağustos tarihleri arasında etkisini göstereceği tahmin edilmekte.

Meteoroloji Mühendisleri Odası (TMMOB) 2. Başkanı Ahmet Köse yaptığı açıklamada, bir süredir yağışlı havanın yaşandığı İstanbul ile yurdumuzun bu haftadan itibaren sıcak hava dalgası etkisine gireceğini belirtti.

Ülkenin güney sahilleri ile kıyı Ege'de kuru ve kavurucu sıcakların başladığını dile getiren Köse, sözlerine şu şekilde devam etti; "Antalya, Adana gibi illerde havaalanında uçaktan inildiğinde, insanın yüzüne sanki sıcak üfleyen fan vurur ve bir anda etraf bulanıklaşır. İşte bu Eyyam-ı Bahur sıcakları olarak adlandırır. Bugünlerde de o sıcakları yaşıyoruz. İstanbul'da hava sıcaklıkları bu haftadan itibaren 35 dereceye çıkacak, güney ve güneydoğu bölgelerinde sıcaklık 40 derece ve üzerinde seyredecek. Nem, sıcak havayı daha sıcak hissettirir, insanı bunaltır. Nemin yüzde 60 ve üstü ile yüzde 30 ve altı rahatsız eder. Sıcaklık 33 derece, nem oranı yüzde 65 olduğunda, gölgede hissedilen sıcaklık 41 derece, güneş altında ise 10 derece daha ilave edildiğinde 51 derece olacaktır. Bu da insanları bunaltacaktır. İstanbul'da da insanı en çok nem etkiliyor. Nemin etkisiyle 35 derecelik sıcaklık, 45 derece olarak hissedilecek.”

KÜRSEL ISINMA EN FAZLA BÜYÜK ŞEHİRLERDE ETKİSİNİ GÖSTERMEKTE

Isının hapsolması ve yeterince havalandırmanın olmayışı büyük şehirlerde sıcaklıkların daha fazla hissedilmesine yol açmakta.

Arazi yapısının değişmesi güneşten gelen, yeryüzünden yansıtılan ışınım arasındaki dengenin bozulmasına sebep olmakta ve bilhassa şehirlerde yoğunlaşan binalar, yollar, sanayi alanları şehirlerin sıcaklığın daha fazla olmasına yol açmaktadır. Şehirlerde yer alan asfalt, binalar ve diğer yapılaşmalar, güneşten gelen ısının normalden daha fazla tutulmasına yol açmaktadır.

EYYAM-ı BAHURDAN KORUNMANIN YOLLARI

Yaşlılar, çocuklar, hamileler ve hasta olanlar bu havalardan normal insanlardan daha fazla olumsuz etkilenir. Temmuz ve Ağustos aylarında daha fazla gelen güneş ışınımları (enerjisi) ve çöl bölgelerinden gelen sıcak havaların etkisi zaman zaman can ve mal kayıplarına sebep olabilir. Sıcak, bunaltıcı ve boğucu havaların yaşandığı zamanlarda sağlığımız için her zamankinden biraz daha dikkatli davranmalıyız.

Eyyam-ı Bahur günlerinde çevresel zararlar daha fazladır. Aşırı sıcaklar orman yangınlarını arttırır, demir ve kara yollarında bozulmalara yol açar.

Peki sağlığımızı kaybetmeden bu sıcak havaları atlatmanın yolları nelerdir, gelin bir göz atalım;

Giysi tercihlerimize dikkat edelim

Giysilerin açık renkli, bol ve vücudu örtenlerini tercih edebiliriz. Şapka kullanılması, güneş koruyucu sürülmesi ve cildin örtülmesi gibi başlıca önlemler bizi aşırı sıcaklardan korur.

Kalp ve göğüs hastaları, hamileler, yaşlılar ve çocuklar saat 10.00 – 16.00 saatleri arasında dışarı çıkmamalı

Eyyam-ı Bahur kalp ve göğüs hastaları için oldukça riskli bir dönemdir. Kişilerde asabiyet ve strese yol açabilir.

Gıdalara dikkat etmeli, yoksa sulu ve hafif gıdaları tercih etmeliyiz.

Sıcak hava dalgalarından kötü bir şekilde etkilenmek istemiyorsanız, gölgede, hafif, sulu ve yavaş bir yaşam sürdürmeye dikkat edin." dedi. Sıcak ve güneşli havalarda su ihtiyacımız artacağından daha fazla ve sık su içmeliyiz.

Güneş çarpmalarına dikkat!

Güneş çarpmasına maruz kalanlarda bulantı, baş ağrısı ve dönmesi, kramplar, nabız hızında artış görülebilir. Çevremizde güneş çarpması belirtileri olan biri varsa acilen hastaneye götürülmesi gerekmektedir.

Vücudumuzu daha çok yoracak işleri, güneş ışığının az olduğu ve havanın nispeten serin olduğu saatlerde veya gölgelik alanlarda yapmalıyız

Aşırı sıcaklardan korunmak için alınabilecek diğer önlemleri ise şöyle sıralayabiliriz; yük kamyonları ve tırlar mümkün ise asfaltın nispeten daha soğuk olduğu saatlerde kullanılabilir.

HAYVANLAR VE BİTKİLERDE AŞIRI SICAKLARDAN ETKİLENİYOR

Hayvanlar da özellikle yavru hayvanlar, yaşlı ve hasta olanlar aşırı sıcaklara daha dayanaksızdır. Hayvanların su ihtiyacı artacağı için bol miktarda su verilebilir. Güneş ışınlarına maruz kalmalarını önleyecek gölgelikler sağlanabilir. Kapalı ortamlarda mutlaka havalandırma için kapı ve pencereler açılmalıdır. Hayvanların rüzgarlarını kesen basit engeller kaldırılabilir.

Sıcaklığın düşük, rüzgarın az ve nemin yüksek olduğu zaman dilimi bitkilerin sulanması için en uygun saatlerdir. Bitkilere ihtiyaçları kadar su verildiğinde, buharlaşma az olacağı için toprağın çoraklaşması da önlenmiş veya azaltılmış olur."

Eğer bitkiler fıskiye şeklinde yaprakları ıslatılarak sulanıyorsa özellikle akşam saatlerinde sulama yapılmamalıdır. Çünkü güneş battıktan sonra havadaki nem artacağından, bitki yapraklarındaki ıslaklığın uzun süre kalması, bitkilerde değişik hastalıkların gelişimini kolaylaştıracaktır. Dolayısıyla fıskiye şeklindeki sulamalarda sabahın erken saatleri, ikindi vakti veya havalar serinledikten sonraki zaman dilimi tercih edilebilir.

Eyyam-ı Bahur sıcaklıkları ülkemizi 15 Ağustos’ta terk edecek.

 

 

Siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.