Davutoğlu'na göre Sayıştay 'vatan haini'
Sayıştay, hükümetin Meclis'te görüşülmesini engellediği raporunda Bosna kredisinin işleyişiyle ilgili uyarılarda bulundu. Davutoğlu, bunu haber yapan Taraf'ı vatan hainliğiyle suçladı. Peki Sayıştay da mı vatan haini Sayın Bakan?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, son dönemde “Alo Fatih” haberleri ile gündemden düşmeyen Ciner Grubu’na ait Habertürk gazetesinden Nihal Bengisu Karaca’ya, “beyanat” vermiş.
Sayın Bakan, lafı döndürüp dolaştırıp, Taraf’ın, Sayıştay Başkanlığı’nın 2012 yılı Ziraat Bankası raporunda yer alan, “Bosna-Hersek Kredisi” ile ilgili habere getirmiş. Ve sayın bakan diyor ki, “Balkanlarda, bizim stratejik olarak anlamlı bulduğumuz alanlar var; finans sektöründe Ziraat Bankası, toplumsal alanda TİKA, Diyanet, Yurtdışı Türkler. Bunların gücünü kırmaya yönelik her faaliyet aslında vatana ihanettir. Bunun lamı cimi yok.”
Davutoğlu, bu sözleri ile dolaylı olarak Taraf’ı hedef gösteriyor ve haberi hazırlayan bizleri de “vatan haini” ilan ediyor. Öncelikle Sayın Bakan’a şunu hatırlatmak isterim... 20 yıllık “ekonomi” muhabiriyim... Bunun yedi yılı Yeni Şafak gazetesinde, altı yılı da Star gazetesinde geçti. 1998-2005 yıları arasında Yeni Şafak gazetesindeydim. Yani, 28 Şubat post modern darbe sürecinde “Sizlerin fişlenir korkusuyla gazetenin önünden bile geçmeye korktuğunuz” dönemde, Yeni Şafak’ta yüzlerce yolsuzluk haberine imza attım. O dönemde gazetenin Ankara Temsilliği’ni yürüten Fehmi Koru’nun, “desteği” ile Ziraat ve Halk Bankası’ndaki usulsüz kredileri, Mavi Akım Projesi’ndeki “gizli” bilgileri haberleştirdim. Bu dönemde hiçbir bakan, hiçbir bürokrat hatta hiçbir darbe paşası bizleri “vatan hainliği” ile itham etmedi.
“ALO FATİHİMİZ” OLMADIĞI İÇİN BİLEMEDİK
Sayın Bakan’ın, “vatan hainliği” ile eşdeğer gördüğü habere gelince... Haber, Ziraat Bankası aracılığı ile Bosna-Hersek’li vatandaşlara kullandırılan 50 milyon dolarlık krediyi içeriyor. Ziraat Bankası’ndan, Sabah ve ATV havuzuna 200 milyon dolarlık kredi kullandırıldığına yönelik fezleke ortaya çıkınca biz de Sayıştay’ın Ziraat Bankası hesapları ile ilgili hazırladığı 2012 yılı raporunu inceledik. Amacımız, “havuz kredisi”nin izini sürmekti. Bu esnada, raporun iştiraklerle ilgili bölümünde, Bosna Hersek’lilere banka aracılığı ile kullandırılan sıfır faizli konut ve arsa kredisi ile ilgili eleştiriler olduğunu tespit ettik. Ve banka yönetimi ile görüştük, bilgilerin doğru olduğunu teyit ettik. Biz de, Sayıştay raporundaki Bosna kredisini haberleştirdik. TBMM adına denetleme yapan Sayıştay’ın raporunda yer alan ve hiçbir gizliliği olmayan bilginin haberleştirilmesinin “vatan hainliği” olacağını bilemedik. Taraf gazetesinde, “Alo Fatih” istihdam edilmediği için de, bize kimse bu kredinin devlet sırrı olduğunu söylemedi!
BOSNALILARA “DAHA FAZLA” VERİN, AMA HESAP DA VERİN
Amacımız ne “vatan hainliği” ne de “Bosnalıların kredisini” kesmek. Tam tersine, Bosna Herseklilere, 50 milyon dolar değil daha fazla kredi verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ilgili otoritelerin, yurt içinde ve yurt dışında yaptığı yardımlar için Meclis’e veya denetleme kurullarına hesap vermesini de istiyoruz. Geçmişte Bosna-Hersek için toplanan yardımların başına neler geldiğini hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla, Türk milletinin vergileri ile yapılan yardımın denetlenmesini istemek “vatan hainliği” mi oluyor Sayın Bakan? O zaman bu krediyi raporunda yer veren, kısmen de eleştiren Sayıştay Başkanlığı da mı “vatan haini” Sayın Bakan? Avrupa ülkelerinde yaptığınız her konuşmada, Türkiye’nin ne kadar “şeffaflaştığını” övünçle anlatırken, Ziraat Bankası’nın “ilan” ve “reklamlarla” dağıttığı Bosna kredisini haberleştirmeyelim mi Sayın Bakan?
Biz de sizlere o zaman şunu sormak istiyoruz. “Bosna Hersek kredisinde” gizlenen bir şey mi var?
Kamu otoritesinin, gündeme gelmesinden korktuğu bir şeyler mi var Sayın Bakan?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.