Cemaat lideri İhsan Şenocak'tan skandal Enes Kara yorumu: 'Risale-i Nur on binlerce genci ateizmden korudu
İlahiyatçı İhsan Şenocak, Enes Kara'nın Risale-i Nur okuduğu için intihar etmediğini iddia etti.
"Genç kaynana şehvet uyandırır", "Türkçe Kuran okumak imanınızı sarsar" gibi tepki çeken yorumlarla gündeme gelen İlahiyatçı İhsan Şenocak, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan dolayı intihar eden Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara ile ilgili yorumda bulundu.
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan dolayı intihar etmiş, Kara intiharından önce yayımladığı videoda ve daha sonra bıraktığı mektupta intihar nedeninin uğradığı yoğun aile baskısı ve kalmaya zorlandığı cemaat evindeki baskıcı tutumun olduğunu ifade etmişti.
Enes Kara'nın babası Mehmet Kara'da intiharın ardından “Ben 28 yıldır Risale-i Nur okuyorum” açıklaması yapmıştı.
ŞENOCAK: RİSALE-İ NUR ONBİNLERCE GENCİ ATEİZMDEN KORUDU
Tepki çeken söylemleriyle gündemde kalan İlahiyatçı İhsan Şenocak, Enes'in dolaylı örgütlenme ile intihara sürüklenmesini görmezden gelerek, Enes'in Risale-i Nur okuduğu için intihar etmediğini, Risale-i Nur'un on binlerce genci ateizmden koruduğunu iddia etti.
Şenocak şunları söyledi:
'Risale-i Nur, on binlerce genci ateizmden korudu. Enes, Risale-i Nur okuduğundan değil, ateistlerin masallarına kandığından elimizden kayıp gitti. Şimdi de ateistler büyük bir algı operasyonuyla önlerinde engel gördükleri Risaleye saldırıyor. Müslüman! Dinsizlerin yalanına kanma!'
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, bıraktığı intihar notunda şunları söylemişti:
“Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım.
Şu an onların (aile) zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada bir-iki gün geliyordum ya da yılda bir-iki hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Bur da vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit, günlük bir saat bur da olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın üç günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın bir günü temizliği yine biz yapıyoruz.
Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle, diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8’de serbest oluyorum, hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Bu iki sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim üç saat falan.''
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.