Bu haber daha çok konuşulacak; Yeşim-Gülben kavgasında son raund

Geçtiğimiz Cumartesi günü magazin gündemi Gülben Ergen'in "Yeşim Salkım beni ve çocuklarımı ölümle tehdit ediyor" açıklamaları ile sarsılmıştı. Ardından  Gülben Ergen ise İstanbul Adliyesi'ne giderek suç duyurusunda bulundu..

Olayın çıkış noktası ise bir magazin sitesinin dağıtmış olduğu ödüller. Aralık ayında düzenlenen bir ödül töreni kapsamında Ergen, 38 okul açıp binlerce öğrenciye eğitim imkanı sağladığı için ödüle layık görülmüştü. Ancak sonrasında Salkım, Ergen aleyhinde televizyon kanallarında ve sosyal medya üzerinden açıklama yaparak onu eleştirmişti.

İddiaya göre; Salkım, ödül törenini düzenleyen Sinan Güzel'e şu mesajı attı: "Ben Hakan Uzan'ın eski karısıyım, bu işlerin nasıl gittiğini iyi bilirim. O ödül benim hakkımdı. O ahlaksız kadını davet edip ödül vereceğinize benim hakkımı yediniz. Bu iş artık kan davasına dönüştü. Beni davet bile etmediniz. Gülben Ergen'i bitireceğim. Benim o kadını yok etmeme engel olamayacaksınız." Güzel, Salkım'dan gelen mesajları Ergen'e göndererek dikkatli olması konusunda uyardı.

Gülben Ergen, "Yeşim Salkım, bana ait olduğu iddia edilen görüntüleri herkese göstererek itibarımı zedeliyor. Kariyerime, saygınlığıma ve çocuklarıma zarar gelmesinden korkuyorum. Salkım'dan şikayetçiyim" diye ifade verdi. Bunun üzerine Salkım hakkında soruşturma başlatıldı.

Bunun üzerine Yeşim Salkım'da boş durmadı, Instagram hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı; 

"Bugün bazı internet sitelerinde yayınlanan habere göre Gülben Ergen tarafından müvekkilim Sn. Yeşim Salkım hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, sebebi olarak da müvekkilimin Gülben Ergen ve çocuklarını ölümle tehdit etmesinin gösterildiği görülmüş olup akla izana sığmayan bu iddialar konusunda açıklama yapma gereği doğmuştur;

Öncelikle hukuk sistemimizde herkesin herkes hakkında dilediği iddialarla suç duyurusunda bulunabilmesi mümkündür, bunun önünde bir denetim mekanizması bulunmadığı için konu ile ilgili daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmenin bu aşamada değil, soruşturmanın son safhasında mümkün olduğu çok iyi bilinmelidir. Nitekim bunun en güzel örneği aynı şahıs tarafından başlatılan akla hayale sığmayan suç örgütü yakıştırmasının da savcılık makamınca itibar edilmeyerek 1 ay önce takipsizlik kararı ile sonuçlandırılmış olmasıdır.

Bu soruşturmanın da aynı akıbetle sonuçlanacağı daha başından belli olmakla birlikte maalesef bu başvuru üzerinden müvekkilimin herhangi bir insanın yaşam hakkına ve hele ki çocuklarının yaşam hakkına fiziki müdahalede bulunabilecek bir kimse gibi sunulmaya çalışıldığı, akıl sınırlarını zorlayan, son derece çirkin bir algı yaratılmak istendiği görülmektedir. 

Müvekkilim Sn. Yeşim Salkım’ın bırakın herhangi bir insanın canına kast etmeyi bu tip ifadelerle dahi yan yana getirilemeyecek bir insan olduğu ülke kamuoyu tarafından da iddia sahipleri tarafından da çok iyi bilinmektedir. Nitekim daha önceki söyleşilerde aynı şahısla ilgili yapılan değerlendirmelerde dahi çocuklar konusunu hep ayrı tutmuş ve konunun dışında konumlandırılmaları için elinden gelen tüm hassasiyeti göstermiştir. Ancak buna rağmen haber metinlerine yansıyan “beni ve çocuklarımı öldürmesinden korkuyorum” şeklindeki talihsiz iddiaların akıl ile olan bağlantısının nasıl kurulabileceğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz…

Av. Ersoy AKDEMİR"