Anneler babalar dikkat! Melisa'nın intiharı ile tekrar gündeme geldi: K-POP Tehlikesi
Anneler babalar dikkat! Bu yazıyı okumadan geçmeyin..Melisa'nın intiharı ile tekrar gündeme geldi: K-POP gençleri intihara mı sürüklüyor? Tüm yönleri ile K-POP tehlikesi...
İzmir'in Ödemiş ilçesinde yaşayan 15 yaşındaki Buse Melisa K., emekli astsubay babasının beylik tabancasıyla intihar etti. Öte yandan Twitter'da Melisa'ya ait olduğu iddia edilen bir hesaptan yapılan paylaşımlarda babasının kendisini intihara yönlendirdiği yönünde birçok paylaşım dikkat çekti.
Melisa’nın intiharı ile birlikte Uzakdoğu’dan yayılan K-POP isimli müzik tarzının gençleri intihara sürüklüyor tartışmaları geri geldi. Bilindiği üzere Melisa’nın Twitter’daki son intihar paylaşımlarının altına K-POP müzik tarzı dinlediği için birçok eleştiri gelmişti ve bu sosyal medya üzerinde oldukça büyük tepki uyandırmıştı.
Peki insanları K-POP müzik tarzının tehlikeli olduğuna iten sebepler nedir?
Birçok anne baba ve araştırmacı yazarlar ve uzmanlar K-POP müzik tarzının gençliğe zarar verdiği kanısında. Bunun nedenlerinin en başında bu müzik tarzında müzik yapan grup üyelerinin kendilerinin birçoğunun da intihar etmesi, hayranlarının intihar oranlarının gün geçtikçe yükselmesi…
Kim Jonghyun, Sulli, Goo Hara intihar eden çeşitli K-POP grup üyelerinden sadece birkaçı…
K-POP NEDİR?
Batı ülkeleri K-Pop müziğini ilk kez YouTube’da, 'Gangnam Style' şarkısıyla keşfetti. Ama bazıları 'K-Pop' ismini ilk kez 2019 Grammy Ödülleri'nde duyanlar da olabilir.
İngilizce'de Korean Pop'ın kısaltması olan "K-Pop" ;pop, rock, hip hop, R&B ve elektronik müziği birleştiren yepyeni bir tür olarak, Kore popunu anlatan bir terim. Türün ilk çıkışı 90'lara, Güney Koreli pop müziğin 'Gayo' olarak anıldığı yıllara kadar uzanıyor. 1992'de Seo Taiji ve Boys grupları sayesinde adı iyiden iyiye duyulmaya başladı. Böylece dünya, pop müzikten farklı ama biraz da benzeyen, yepyeni bir tarz ve türle tanışmış oldu.
Bu müziği yapan grupların içerisinde en ünlü olanı ise BTS. O kadar popülerler ki, 'günümüzün The Beatles'ı' olarak adlandırılıyorlar.
K-POP GRUP ÜYELERİ NEDEN İNTİHAR EDİYOR?
Henüz küçücük yaşlarda müzik sektörüne atılıp ‘gerçek bir yıldız olma’ hayaliyle yanıp tutuşan bu yetenekli gençler, neden hayallerinin yükünü taşıyamaz hale gelip, ölümü yaşama tercih ediyorlar.
K-Pop dünyasının ışıl ışıl, o büyülü sahnelerinin perde arkasında çok büyük sıkıntılar yaşanmakta.
Devasa paralarla oynayan yetenek ajanslarının öğrencilerinden biri olabilmek için daha küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başlamak gerekiyor. Çocukluk diye bir kavram yoktur ‘idol’ olmak isteyen biri için. Oyun oynayacak yaşlarınızda bir yetişkin olmak zorunda bırakılırsınız. Şanslıysanız 14-15 yaşlarından itibaren, değilseniz 7-8 yaşlarında eğitilmek üzere seçilirsiniz bu ajanslara. Genellikle de fakir ailelerinin çocuklarıdır.
Günlük dans provalarınız en az 6 saattir, sonrasında da şan dersleriniz gelir. Aynı zamanda güzel görünmek için zayıf olmanız gerekmektedir, bunun için de çok sıkı diyetlere tabi tutulurlar. Ayrıca erken yaşta estetik yaptırmaları istenir, amaç herkesin hayalindeki o ideal görüntüye en yakın hale ulaşmaktır. Yani fiziksel olarak tıpkı bir oyuncak bebeğe benzetilmeye çalışılırlar.
Ünlü olduktan sonra yapılan anlaşmalarla ile çok ağır bedeller ödemek zorundadırlar. Ajanların belirledikleri kişilerle evlenmek zorundalar ya da hiç evlenmemek. Cinsel kimliklerini açıklayamazlar, “ben erkeğim” ya da “ben kızım” diyemezler hiçbir basın organına..Diğer açıklamaları yasak olan
Adlarının herhangi bir skandala karışması kesinlikle yasak.
UZMANLAR AİLELERİ UYARIYOR
K-Pop'ın gençleri etkileyen 3 temel özelliğinin bulunduğunu aktaran Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan şunları söylüyor:
“K-Pop'ın gençleri etkileyen 3 temel özelliği var. Bunlar inanç grubu gibi hareket ediyorlar. Aşık olmaları, madde kullanmaları yasak. Cinsiyetsizlik öneriyor ve kendilerine ciddi bir sadakat istiyor. Birçok büyük örgütlerin yapamayacağı şekilde kendi aralarında yardım toplama faaliyetleri de yürütüyor. Gençlerdeki idealist duyguları bu dayanışma duygusu içinde etkiliyorlar. Bir alt kültür oluşturmuş durumdalar. Bu özellikleri itibariyle de bir kahramanlar ideolojisi yaratmış."
Tarhan, gençlerin bu müzik gruplarına ilgisinin, dijital bağımlılığın ortaya çıkardığı bir sonuç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Z kuşağı' denilen bu gençler, dijital dünyada yaşıyorlar. Kore'de teknoloji iyi kullanılıyor. Gençlerin teknoloji bağımlılığı çok yaygın, Dünyada teknoloji bağımlılığının en yüksek olduğu yer Kore. Bu grupların Kore'den çıkıp internet üzerinden dünyaya yayılmasının sebebi bu. Burada herhangi bir komplo senaryosuyla yaklaşmayalım, sosyolojik bir gerçek var burada. Genç kuşağın anladığı o dili erişkinler anlayamıyor. Onlar farklı bir dille konuşuyor. Onlar bu dijital dünyanın yerlisi, ileri yaşlarda olanlar da göçmeni konumunda. Onların yakaladığı dili anlayamazsak gençleri kaybedeceğiz. Dünyanın geleceği etkilenecek. Bu ciddi bir sosyal problem, bunu görmek gerekiyor."
K-pop gruplarının Türkiye'deki gençler üzerindeki olumsuz etkilerini sosyal medya ve katıldığı mecralarda dile getiren İnsan hakları ve Adalet Hareketi (İHAK) Başkanı Avukat Cihat Gökdemir ise dünyada farklı zamanlarda farklı coğrafyalardan yayılan popüler kültürleri, dünyadaki siyasi hareketlerden bağımsız düşünmemek gerektiğini anlattı.
Gökdemir, bunların bazen siyasi bir amaç için ortaya çıkartıldığını, bazen de ortaya çıkmış bir hareketi siyasi amaçla kullanmak için kanalize edilebildiğini dile getirdi.
Emperyalist düzenin, Doğu kültürünün yaygınlaştırılmasındaki amacının kaos olduğunu savunan Gökdemir, dünyayı yönetmek isteyenlerin de bunu kaosla yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Gökdemir, ekonomik, sosyal, siyasal ve sosyal medya üzerinden yaratılan kaosun yanında bir de "cinsel kaosun" oluşturulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Yani cinsiyetlerin ortadan kaldırıldığı bir kaos bu. Bu K-pop olarak adlandırılan gruplar da tamamen cinsiyetsizleştirilmiş erkeklerden ve kızlardan oluşan gruplar halinde hareket ediyorlar. Giyimleriyle birbirlerine sahnede sergiledikleri tavırlarla dikkati çekiyor. Özellikle hedeflenen kitle 12-18 yaş arası muhafazakar camia. Çünkü muhafazakar camiaya şu söyleniyor; 'Batı kültürü kötü bir kültürdür ama Doğu'da ahlak var, değerler var.' O yüzden Doğu kültürü bize yakın bir kültürdür denilip bunun bize daha kolay kabul ettirilmesi sağlanıyor. Bu noktada Batı'dan gelen her şeye karşı kendini odaklamış ailelerin, Doğu'dan gelen bu tür kültürel akıma karşı hiçbir öz savunmaları yok. O savunmaları olmadığı için de çocuklarını nasıl koruyacaklarını bilemiyorlar."
Gökdemir, bu çalışmaların masum gibi gözüktüğüne işaret ederek, bunların cinsel anlamda bir kaos yaratma amacıyla yeni bir kültür oluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. Dijital iletişim uzmanı Said Ercan da Japonya'dan yayılan "Jpop"tan sonra Kore Popu'nun meşhur olduğunu anlatarak, özellikle PSY'nin Gangnam Style parçasının milyarlarca izlenme elde ederek bu türü dünyada popüler hale getirdiğini söyledi.
Kore'nin kültür ihracı ve müzik sektöründeki ekonomik etkinliğini arttırmak üzere devlet politikası olarak bu tür grupları desteklediğini belirten Ercan, "Nötr cinsiyet adını verdikleri bir akımla ergenlik döneminde bütün cinsiyetlere aynı mesafede durmayı ve cinsiyeti ergenlikten sonra kendi iradesiyle seçmeyi hedefleyen bu düşünce, cinsiyetsizlik noktasında bir farkındalık oluşturarak, baskın cinsiyet yöneliminin önüne geçmeyi amaçlıyor." diye konuştu.
Ercan, BTS gibi K-Pop gruplarının LGBT renkleri olan gökkuşağı sembollerini kıyafetlerinde kullandığını dile getirerek, "Aşırı bir makyaj yaparak, metroseksüel bir görüntü ile 'orta bir cins' görüntüsü veriyorlar. Her cinsiyete eşit mesafede olmayı hedefliyorlar." ifadesini kullandı.
Çocukların, farkında olmadan bu akımlardan etkilendiğini vurgulayan Ercan, "Love Myself' hareketi ile narsist bir karakter oluşturuyorlar, 'siz değerlisiniz, kendinizi sevin, insanların size bir şeyler dikte etmesine müsaade etmeyin' gibi mottolarla çocuklar, kendi hayatlarına başka bir müdahaleye karşı çıkıyorlar. Hukuki olarak belki Türkiye'de erişim engeli verilebilir ve veliler uyarılabilir, birçok veli bunun farkında değil." değerlendirmesinde bulundu.
Farkındalık için seferberlik şart
İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vehbi Bayhan da, okullarda rehberlik sisteminde rehberlik uzmanlarının tek başlarına yetersiz kaldığını anlatarak, rehberlik uzmanlarının yanında sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanlarından oluşan bir ekibin bütüncül olarak öğrenci ve ailelerini yönlendirmesi gerektiğini söyledi.
İş işten geçmeden, aileleri ve çocukları bilinçlendirmek için rehberlik sisteminin yenilenmesinde fayda olduğunun altını çizen Bayhan, "Aileler, çocuklarını denetleyemiyorlar. 'Dijital göçmen' olarak ebeveynler 'dijital yerli' çocuklarına kavuşamıyorlar. Çağın ruhu bu maalesef. Ancak hiçbir şeyin sonu değil. Farkındalık seferberliğine ihtiyacımız var” dedi.
K-POP tehlikesi için gençleri ve aileleri uyaranlardan biri de USMED Başkanı Said Ercan. Ercan, K-POP'un yasaklanması için seferberlik başlatmıştı. Ercan ayrıca FETÖ oluşumunun yanısıra Moon tarikatının da bu işin içinde olduğunu ve özellikle İmam Hatip Liselerinde okuyan gençleri hedef alarak gençleri dinsizleştirmek ve evlenmekten soğutmaktan gibi hedefleri olduğunu açıklamıştı.
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.