Ali Hikmet İnce'den Ankara kulisi! CHP seçime hazır gibi
Ankara’da siyasetin tatili kısa sürdü. Kulisler ve partiler hareketlendi. Corona salgını unutuldu ve 2021’in hesaplarına girişildi. İktidar açıklamasa dahi, muhalefetin yeni yıl içinde ‘erken seçim beklentisi ihtimalini’ güçlendi.
Ankara’da oturup da siyaset kulislerini merak etmemek olmazdı. Yine eski dostları aradım, hal hatır sordum ve nabız yoklamaya çalıştım.
İlk olarak CHP’nin bir ağır topu ile gündemi değerlendirmeye çalıştım. Adını - izin alamadığım için! - açıklamayacağım dostumun fikirleri hayli değişikti ve dikkate değerdi.
Halen parti yönetiminde görevli arkadaşımın açıklamalarına göre, ‘CHP gündemi belirliyor’du. İktidar cephesine ve yayın organlarının iddialarının aksine son 10 yılın en güçlü döneminde. Ve yapılacak erken seçimde, partisinin adayı Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacaktı.’
- Sarıgül ve İnce’nin Oyları Çok Sınırlı… -
Dostumun konuyu daha detaylandırmasını rica ettim. Beni kırmadı. Aktardığına bakılırsa, ‘pratik strateji’ son derece basit ve kolay anlaşılabilirdi: CHP, Cumhur İttifakı dışındaki tüm siyasi oluşumları birlikte hareket etmeye teşvik ediyordu. Bütün muhalifler, bir şemsiye altında toplanabilir ve nihai hedefe ulaşabilirdi. Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül de davet edilecek ‘muhalif sayılanlar’ (!) arasındaydı. ‘HDP de dışlanmayacak ve tam katkısı sağlanacaktı!’
HDP hakkında kanaatini serdedince, sözünü kestim ve İYİ PARTİ’nin itirazlarını hatırlattım. Dostum hiç şaşırmadı, tepkimi ve saptamamı bekliyordu. ‘CHP, HDP’den vazgeçemezdi ve hatta diyalogu/ilişkiyi zora sokacak eleştiri de getiremezdi.’
Benim anladığım: CHP’nin her halükarda HDP’ye sahip çıkacağıydı. ‘Zira hangi argümanlarla suçlanırsa suçlansın, son söz Anayasa Mahkemesi’ne aitti. Elde kesinleşmiş karar olmayınca, bütün sanıklar ‘suçsuz’ sayılırdı. Aynı hüküm, kurumlar için, özelinde siyasi partiler için de cari idi!’ Ayrıca oy potansiyeli dikkate alınacak/hesaba katılacak kadar önemliydi. ‘HDP’siz hiçbir denklem kurulamazdı. Cumhur İttifakı’nın iktidarı sona erdirilemezdi!’
- İyi Parti, Merkez Sağ’ın Oy Potansiyeline Talip… -
Kadim dostuma CHP’nin HDP’yi kaybetmemek için gösterdiği çabanın İYİ PARTİ nezdindeki dalgalanmalarını/etkilerini de sordum ve değerlendirmesini rica ettim. Cevap yine son derece basit, anlaşılabilir ve netti: ‘İyi Parti, bizim doğal müttefikimiz. Millet İttifakı’nın 2 ana bileşiminden birisi. Ama her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz. Aksi halde aynileşiriz ve kimliğimizi yitiririz. Örneğin HDP mevzuunda olduğu gibi…’
‘Sayın Akşener’in liderliğindeki oluşum ‘merkez sağ’da yaşanan boşluğu doldurma gayretinin sonucu. Hatta Sağ düşüncenin belirgin bütün renklerine bir barınak/liman/kürsü olma iddiasında… Tıpkı Menderes’in Demokrat Partisi veya Süleyman Demirel’in Adalet Partisi gibi… Dolayısıyla tabanının tepkilerini, hassasiyetlerini ve isteklerini fazlasıyla dikkate almak zorunda. HDP’ye ciddi eleştiriler yöneltmesi ve karşı duruş sergilemesi son derece doğal ve kendilerince tutarlı…’
‘Parti içindeki grupların rekabeti ise, dinamizmi ve yükselme hırsını gösteriyor ki, çok olumlu ve beklenen durum.’
- CHP Anketlerinden Çıkan Memnun Edici Sonuçlar… -
CHP’li dostum, partinin bugünkü durumundan da memnun. Her ay düzenli yapılan kamuoyu yoklamalarının sonuçlardan kendisini ve parti yönetimini rahatlattığını/umutlandırdığını anlattı. 2 ittifak arasındaki oy farkı dillendirdiğinde, ‘Abartıyor gibisiniz!’ dedim.
İddiasını katladı: ‘İnce ve Sarıgül oluşumları da ‘bazı çevrelerin beklediği/umduğu!’ performansı gösteremiyordu.’ Ama kendileri de eski arkadaşlarını karşılarına alabilecek sivri dil kullanmamaya uzak duruyordu.
‘Özel yaptırılan kamuoyu yoklamalarına göre, oyunu yükselten 2 partiden birisi CHP’ydi.’
Önemli bir haber de: Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni 2. tura bıraktıracak seçeneği benimsemesiydi. İlk turda CHP kendi namzedini çıkaracaktı. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de adaydı. Her ikisi de şansını değerlendirmek, halkın takdirinin nisbetini görmek isterdi.
- 3 Farklı Partiden 3 Cumhurbaşkanı Yardımcısı… -
Müzakere edilmeyen ancak sorun çıkarmayacağı düşünülen konu 2. tura kalacak kişinin desteklenmesiydi. ‘Güç birliği konusunda bir sorun yaşanabilinmesi de ihtimal dışıydı. Cumhurbaşkanının 3 yardımcısı da destek veren partilerin önereceği adaylar arasından görevlendirilecekti.’
Kadim dostum CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının önemli projelerinin hazırlandığını hatırlattı. Hatta parti teşkilatı da - yarın seçim yapılacakmış gibi! - tedarikli, moralli, iddialı ve örgütlüydü.
CHP yetkilisi dostumdan edindiğim son intiba da: Başkanlık Sistemi’nin bir dönem daha süreceği, gerekli reformlar ve kanunların çıkarılmasının ardından ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönülebileceğiydi. ‘Hemen geçiş sağlanırsa, AKP’nin mevcut oy oranı tek başına iktidarı garanti eder seviyedeydi!’
İyi Parti cephesini de başka bir kulis yazısına bırakalım…
ALİ HİKMET İNCE
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.