ABD'den Türkiye'ye düşmanlık tasarısı
ABD’li senatörler, Bakan Albayrak’ın Washington ziyareti öncesi Türkiye’ye yaptırım isteyen üç farklı yasa ve karar tasarısını üst üste Kongre’ye sundu.
ABD’li senatörler Marco Rubio ve Bob Menendez, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki stratejisini yeniden şekillendirmeyi hedefleyen iki taraflı ‘Doğu Akdeniz’de Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasa Tasarısı’nı Parlamento’ya sundu.
Yasa tasarısında, “Ege’deki Yunan hava sahasındaki ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)’ndeki ihlallerle” ilgili olarak, Rumlara silah satış ambargosunun kaldırılması istendi. Tasarıya gerekçe olarak da Türkiye ile ABD arasındaki bozulan ilişkiler gösterildi.
ABD’li senatörler, ABD’nin Doğu Akdeniz’le ilgili stratejisinin, bölgedeki yeni gelişmeleri dikkate alarak revize edilmesini hedefliyor. ABD Kongresi tarihinde ilk kez bir yasa tasarısında, ABD Dışişleri Bakanı’nın Parlamento’ya sözde Yunan hava sahası ve GKRY’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki ihlallerle ilgili liste sunması isteniyor. “Doğu Akdeniz’de Güvenlik ve Enerji Ortaklı Yasası” adı verilen tasarıda İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan arasındaki üçlü işbirliğine ABD desteğinin artırılmasını öngören bir dizi girişimler yer alıyor. Bu çerçevede, güvenlik ve enerji alanlarındaki ortaklık ilişkilerinin artırılması vurgulanıyor.
‘DOĞU AKDENİZ’DEKİ ÇIKARLARIMIZ KUVVETLENDİ’
Yasa tasarısının Parlamento’ya sunulmasının ardından konuşan Senatör Menendez “ABD’nin Doğu Akdeniz’de önemli ulusal güvenlik çıkarları olduğunu” ifade ederken, “bu çıkarların, Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan ile ilişkilerin güçlendirilmesiyle kuvvetlendiğini” ifade etti.
Senatör Rubio ise “Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunun kaldırılması ve Yunanistan’a sunulan dış askeri yardımın genişletilmesi, bölgedeki temel ortaklarımızın istikrara kavuşmasına yönelik total yaklaşımımızın bir parçasını oluşturmaktadır” diye konuştu.
YASA TASARISI
2019 Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası’na göre;
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne silah satışlarına yönelik yasak kaldırılmalı,
ABD, İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki enerji işbirliğini kolaylaştırmak için bir ABD-Doğu Akdeniz Enerji Merkezi kurulmalı,
Yunanistan’a üç milyon dolarlık Dış Askeri Finansman yardımı yapılmalı,
Uluslararası askeri eğitim ve öğretim için Yunanistan ve GKRY’ye ikişer milyon dolar yardım yapılmalı,
S-400 hava savunma sistemini Rusya Federasyonu’ndan satın alma planlarını sürdürdüğü sürece, F-35’lerin Türkiye’ye transferi engellenmeli,
İdare, Kongre’ye, Doğu Akdeniz’deki ülkelerle güvenlik ve enerji işbirliğinin artırılması ve Rusya ile bölgedeki diğer ülkelerin faaliyetleri hakkındaki raporlarla birilikte bir strateji sunmalı.
POMPEO’DAN DESTEK SÖZÜ
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 20 Mart’ta Kudüs’te düzenlenen İsrail, Yunanistan, GKRY zirvesine katılmış, bu ülkelere Doğu Akdeniz’de destek sözü vermişti.
Türk yetkililere yaptırım tasarısı
Amerikan Senatosu’nun güçlü iki ismi Roger Wicker ve Ben Cardin de Türkiye’de tutuklu olan Amerikan vatandaşları ve diplomatik çalışanların hapse atılmasında rol oynayan Türk yetkililerinin cezalandırması amacıyla Senato’daki Helsinki Komisyonu’na yasa tasarısı sundu. Yasa tasarısı, Amerikan vatandaşları ile ABD konsolosluk çalışanlarının tutuklanmalarında rol oynayan bütün Türk yetkililerin cezalandırılacağını söylüyor. Bu cezalar; Türk yetkililerin ABD’ye girişinin yasaklanması ve ABD’deki malvarlıklarının dondurulmasını da içeriyor. Yasa tasarısında Başkan Trump’a da seslenilerek, “Türkiye’de yargı sürecinin yeniden adil hale gelmesi” ve “temel özgürlüklerin bütün vatandaşlar için yaygınlaştırılması” çağrısı da yapılıyor.
‘Soykırım’ tekrar gündeme girdi
ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu’na, 1915 Olayları’nın ‘Ermeni Soykırımı’ olarak tanınmasına ilişkin birer karar tasarısı sunuldu. Kongre’nin iki kanadının ‘Ermeni Soykırımı’nı tanıma ve anmayı ABD politikası olarak gördüğü’ ifade edilen tasarıların bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte, Amerikan Kongresi’nin bu konudaki görüşünü ortaya koyuyor.
ABD Kongresi’nde yasa tasarısı ve karar tasarısı olmak üzere iki şekilde tasarı sunulabiliyor. Yasa tasarıları Kongre’nin iki kanadından da onay aldıktan sonra ABD Başkanı’nın imzasıyla kanunlaşıyor. Karar tasarılarının kanuni bir bağlayıcılıkları bulunmuyor ancak Kongre’nin bir konudaki görüşünü yansıtıyor.
‘Ada’da yeni düzen çabası’
ABD’li senatörlerin Doğu Akdeniz ile ilgili yasa tasarısını Aydınlık’a değerlendiren Kıbrıs Uzmanı Emete Gözügüzelli, şunları söyledi: “Amerikalı senatörlerin ilgili yasası, Ada’da yeni bir düzeni yaratacak yapıdadır. Bu düzen, Lozan tartışmalarında Ada’nın statüsüne dair değişiklik olması halinde Türkiye’nin müdahil olma hakkını her daim açık tutan karttır. Bu noktada Garanti Antlaşması’nın önemi tekrar hatırlanmalı, hatta dünden daha önemli olduğu vurgulanmalıdır. Amerika, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin mevcut hak ve çıkarlarını ‘fait accompli’ (oldubitti) unsuru ile tehlikeye atıyor. Adeta bölgeyi çatışmaya sürükleyici bir hazırlık içindeler.
Türkiye, Doğu Akdeniz’de olası bir ‘fait accompli’ye tahammül etmeyeceğini Mavi Vatan Tatbikatı ile de göstermiştir. Süreç bizi daha kaotik bir ortama sürüklüyor. Lakin uluslararası hukukta dahi deniz sınırlandırmaları hakça çözümlenmeden bu yönde, adına boru hattı, enerji projesi diyerek kimse Türkiye’den rıza almadan adım atamaz. Türkiye de gerekeni yapacaktır.'
SİYASETCAFE.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.