ABD Başkanlık seçimlerini Joe Biden kazanırsa ne olur? Biden'ın Türkiye hakkındaki görüşleri ne?
ABD'de yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde Biden kazanırsa sonuç Türkiye’yi nasıl etkiler? Biden’in Türkiye hakkında görüşleri ne? Biden Türkiye’den neden bir çok defa özür diledi? Biden’ın diğer ülkeler hakkındaki görüşleri ve dış politikası ne?
ABD Başkanlık Seçimi 3 Kasım’da gerçekleştirilecek. ABD’de halen yoğun bir şekilde devam eden Korona virüs salgınının gölgesinde yapılacak olan seçimin yapılıp yapılmaması henüz tam netlik kazansa da belirtiler seçimin ertelenmeyeceği yönünde. Şu anki başkan Donald Trump’ın karşısında rakip olarak Joe Biden var.
Peki Biden kazanırsa sonuç Türkiye’yi nasıl etkiler? Biden’in Türkiye hakkında görüşleri ne? Biden Türkiye’den neden bir çok defa özür diledi? Biden’ın diğer dünya ülkeleri hakkındaki görüşleri ve dış politikası ne?
Bunların hepsini Milliyet yazarlarından olan ve aynı zamanda da Turkish Heritage Organization (Türk Mirası Teşkilatı) Başkanı Ali Çınar kendisine ait köşe de değerlendirdi.
İşte o yazı;
Biden’ın dış politikası ve Türkiye
ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine az bir süre kala Başkan Donald Trump ile Demokrat rakibi Joe Biden arasındaki tartışmalar zirveye ulaştı. Bilindiği üzere Biden, tüm anketlerde önde gidiyor. Ancak birçok kişi “Biden kesin kazanacak” dese de, temkinli olmak gerekiyor. Zira 3 Kasım’a kadar daha çok var.
En çok merak edilen konulardan birisiyse, Biden’ın dış politika çizgisi. Aslında bu konuda büyük beklenti içinde olmamak lazım. Zira Biden’nın, Başkan Obama’nınkine benzer bir dış politika uygulaması muhtemel. Biden, Başkan Obama döneminde Afganistan, Irak, Ukrayna hatta Kıbrıs konusunda öncü rol oynamıştı. 1973-2009 arasında senatör olduğu dönemdeyse uzun süre Dış İlişkiler Komitesi’nde yer aldığını hatırlatalım. Herkes, Biden’ın muazzam bir dış politika tecrübesi olduğunu kabul ediyor.
Biden, New York’ta 2019’da bir üniversitede yaptığı konuşmada “Bana göre dış politika iç politika, iç politika da dış politikadır. Bunlar birbirleriyle derinden bağlantılıdır” diyerek ABD’nin güvenliğinin doğrudan “birbirleriyle çalışan, olabilecek en güçlü ortaklar ve ittifaklar ağına sahip olma”ya bağlı bulunduğunu ifade etmişti.
Gelin, kısa kısa Biden’ın dış politikada yapacaklarına göz atalım:
Çin: Biden’ın, daha küresel bir yaklaşımda bulunacağı, bazı ürünlerin kotalarını düşüreceği ve Çin’e uluslararası ticari kurallara göre yaptırım uygulayacağı belirtiliyor. ABD’nin donanma varlığını Asya Pasifik’te tekrar canlandırması ve Endonezya, Japonya, G.Kore, Avustralya ile daha sıkı ilişkiler kurması bekleniyor. Çin’in, 1 milyon Müslümana uyguladığı eziyete nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kınanması da, Biden’ın gündeminde.
Kuzey Kore: Diplomatik ilişkilerin sürmesi, Kuzey Kore’nin nükleer silahları bırakması gerektiğini düşünüyor. Ancak bu ülkenin lideri Kim Jong-un ile görüşmeyeceğini belirtiyor.
İsrail: Kendisini siyonist olarak niteleyen Biden, İsrail’le ilişkileri iyi tutmak istiyor. Bununla birlikte İsrail-Filistin sorunu için “iki devletli çözüm”e inanıyor ve büyükelçiliğin Kudüs’te kalmasından yana olduğunu dile getiriyor. İsrail’in, Filistin’de bazı bölgeleri ilhak etmesine karşı, Filistin’e maddi desteğe ise açık bir siyasetçi.
İran: Avrupa Birliği ile koordineli olarak, İran’la nükleer anlaşmaya geri dönülmesinden yana. İranlı komutan Süleymani’nin öldürülme şeklinin, İran’la tansiyonu yükselttiğini düşünüyor.
Suriye: Maddi ve manevi olarak PKK/YPG’nin desteklenmesi gerektiğini, çok sayıda Amerikan askerinin Suriye’den çekilmesinin yanlış olduğunu, bunun DAEŞ’e yarar sağladığını düşünüyor.
Irak: Senatörken, Bush döneminde ABD’nin Irak’ işgaline destek veren Biden, seçilmesi halinde ülkesinin Irak’ta daha etkin olmasını istiyor.
Suudi Arabistan: Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Yemen’deki iç savaşın sorumlusunun Suudi Arabistan olduğunu düşünüyor. Biden’ın 2014’ten beri Suudilerle pek arası yok ve seçilirse, Washington’ın Suudilerle mesafeli bir ilişkisi olur.
Rusya: Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Batı demokrasisine saldırdığını ve NATO’yu zayıflamaya çalıştığını ifade ediyor. Rusya’nın ABD demokrasisine saldırması konusunda “Özel Soruşturma Komisyonu” kurulması, NATO ve AB’nin de desteğiyle Rusya’ya daha fazla baskı yapılmasından yana. Ayrıca Ukrayna’ya askeri yardım yapılarak, Rusya’ya gözdağı verilmesini istiyor.
Avrupa Birliği: İrlanda kökenli olan Biden’ın, başta Fransa olmak üzere AB ile Trump döneminde gerilen ilişkilerin iyileştirilmesini istiyor.
Yunanistan: Atina’nın isteklerini ve bölgedeki sorunların çözümlerini iyi biliyor. ABD’deki Yunanistan kökenliler ve Rumların Biden’a destekleri tam.
Ve Türkiye:
Nükleer silahların İncirlik’te tutulmasına karşı,
Türkiye’nin Suriye’de yaptığı askeri operasyonlarına karşı ve PKK/YPG’ye ihanet edildiğini düşünüyor,
Basın özgürlüğü ve insan hakları konusunda endişeli olduğunu söylüyor,
Doğu Akdeniz’de kendi müttefikleriyle ortak çalışarak, Türkiye’nin izole edilmesi gerektiğini vurguluyor,
Dış politika ekibi Türkiye’nin S-400’den vazgeçmemesi halinde yaptırım uygulanmasından yana,
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini eleştirdi,
Sözde Ermeni soykırımını tanıyacağını açıklamıştı.
Biden’ın Ocak 2020’de New York Times’a verdiği röportajda, ABD’nin, Türkiye’nin iç politikasına karışması ve bu çerçevede belirli bir tarafın desteklenmesi gerektiğini ve geçmişte bu tür faaliyetlerde bulunulduğunu açıkça belirttiğini hatırlatalım.
İki kez özür diledi
Ekim 2014: Harvard Üniversitesi’nde Ortadoğu’daki en sorunlu müttefik olarak Türkiye’yi gösterdi. Ankara’nın tepkisi üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı arayıp özür diledi.
Ağustos 2016: “Amerikan halkı sizin yanınızda. Obama, Erdoğan’ı arayan ilk insanlardan biri oldu. Ancak yine de özür dilemek istiyorum. Keşke daha erken gelebilseydim” dedi.
Türkiye’ye 4 kez geldi
Aralık 2011: İlk ziyaretini Arap Baharı döneminde yaptı,
Kasım 2014: ABD’nin DAEŞ’e karşı başlattığı hava bombardımanlarının hemen ardından geldi
Ocak 2016: DAEŞ’le mücadele toplantılarına katıldı, STK’larla görüştü
Ağustos 2016: Hain darbe girişiminin ardından geldi
Pentagon’un dikkat çekici raporu
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Denetim Başkanlığı, Birleşik Ortak Görev Gücü Doğal Kararlılık Harekatı’na (OIR) ilişkin 1 Nisan-30 Haziran dönemini kapsayan yeni bir rapor yayımladı. Raporda, SDG’nin (terör örgütü YPG/PKK) Suriye’nin kuzey doğusundaki mülteci kamplarından küçük çocukları alıkoyarak, küçük yaşta askere aldığı belirtildi.
Raporda, Haziran 2019’da SDG’nin BMGK’nın zorunlu kıldığı bir eylem planını kabul ettiği, ardından çocuk askerlerin kullanılmasını sona erdirmek ve çocukları terhis etmek için adımlar attığı belirtiliyor. Ancak raporda, buna rağmen çocukların hala zorla askere alındığı ve 2019’un başlarında Baghuz’daki çatışmada 14 yaşındaki bir çocuğun öldürüldüğü iddialarına da yer verilmiş. Pentagon’un bu sorunu SDG yönetimine getirdiği, onların da bunu “sınırlı bir uygulama” diye savunduğu da iddia ediliyor!
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.