40 yıllık Süleymancı ihbar etmişti! Süleymancıların terör dosyasında karar çıktı

40 yıllık Süleymancı ihbar etmişti! Süleymancıların terör dosyasında karar çıktı

Süleymancılar cemaati hakkında yapılan ‘terör’ ihbarı sonrası Eskişehir ve İstanbul arasında mekik dokuyan dosyada karar verildi.

40 yıl Süleymancıların içinde yer aldıktan sonra tarikattan koparak yaşadıklarını kitaplaştıran Zekayi Işın, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunmuştu.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ‘örgüt olduğu iddia edilen oluşumun’ merkezinin İstanbul olduğundan ve şikayet edilen cemaat liderinin de İstanbul’da ikamet ettiğinden gerekli araştırma ve çalışmanın yapılması için ‘yetkisizlik kararı’ vererek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da karşı yetkisizlik kararı vererek dosyayı Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığına iade ettiği ortaya çıktı.

İki il arasında mekik dokuyan dosyada Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı “soruşturmaya yer olmadığına” karar verdi.

Cumhuriyet Savcısı Ferhat Demirci’nin 13 Mayıs 2022 tarihli kararında, “İhbar içeriğinde terör örgütü olduğu iddia edilen yapı/teşekkülün terör örgütü olup olmadığına dair araştırma yapılması ve bu konuda tespit olup olmadığına dair kolluk birimleriyle yapılan yazışmalar sonucunda, bahsi geçen yapı/teşekkülün terör örgütü olduğuna dair bir mahkeme kararına rastlanılmadığı” belirtildi.


İTİRAZ EDİLECEK


İhbarı yapan Zekayi Işın karara itiraz edeceğini söyledi.

 

İHBARDA ‘ŞERİAT REJİMİ’ VURGUSU


Zekayi Işın, 27 Ağustos 2021 tarihli ihbarında şu iddialarda bulunmuştu:

 

“40 yıla yakın süre bu cemaatin içinde yer aldıktan, her türlü hizmeti gerçekleştirdikten sonra yaptığım tespitlerde, içerisinde yer aldığım eylemlerde bu grubun Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar verici, Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkma amacı taşıdığının farkına vardım ve bunu sayın makamlara ekte delilleriyle bildiriyorum. Bu grup mevcut anayasal düzeni yıkarak şeriat rejimini kurmayı amaç edinmiştir.

40 yıla yakın bir süre bu grubun içinde yer almakla beraber bu 40 yıllık zaman diliminde yüzlerce olaya şahit oldum. Bunlar insanların dini duygularını istismar etmek suretiyle gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında örgüte gelir getirici faaliyetlerde bulunmakla beraber elde edilen gelirleri grup üyelerini ihya etmek amacıyla kullanmakla beraber temel amaçları şeriat rejimini getirmek olduğundan devletin çeşitli kademe ve kurumları içine yerleştirdikleri üyeleri ile haksız işe alımlar, kamu gizli bilgilerinin dış devletlerle paylaşılması gibi pek çok anarşist faaliyet içinde bulunmaktadırlar.”

 

Siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.